Son bir kaç günde yaşanan geri çekilme belki birçok altın yatırımcısını tedirginliğe sevk etmiş olabilir; ama fiyat hareketlerinden ziyade altın fiyatını etkileyen faktörlere baktığımızda yükseliş beklentilerinde endişeye neden olacak neden pek bulunamıyor.
"Altın'da Güven Bunalımı" başlıklı yazımda değindiğim bazı etkenleri bir daha hatırlamak belki önümüzü daha net görmemizi sağlayacak.
Ne demiştik:"İlk olarak dünya merkez bankalarının faiz indirimleri ve varlık alımları ile para arzı tüm hızıyla devam ediyor gözükmekte. Suriye de savaş bitmiş değil ve son günlerde muhaliflerin birlik içinde hareket etme girişimleri ile hız kazanması olası. Merkez Bankalarının altın fiyatlarının geri çekilmesiyle alımları görülmekte. G. Afrika’da son aylarda yaşanan madenci grevleri altın için çözüme ulaşmış olsa da platin için aynı şeyi söylemek imkânsız. Daha birkaç gün öncesinde yine 2 madencinin güvenlik görevlileri tarafında öldürüldüğü haberleri var. Para birimlerine güveni azalmış bazı ülkelerde (İran) altına talep son derece yüksek."
Bu tespitleri güncellediğimizde, etkilerinde herhangi bir yavaşlama görülmüyor. Bilakis etkiler, son günlerde artmaya başlamış ve yenileri ekleniyor. Örneğin Suriye: çatışmanın içine belki İsrail de giriyor, muhalifler DOHA’da birlik sağlamış gibi. Devlet olarak İran'ın yanında altına talep Çin'de de son derece yükselmiş. Güney Afrika'da Platin İşçilerinin grevi şiddetlenerek devam ediyor ki; tüm emtialardan bugün daha fazla artış göstermekte. Altın da şu sıralar platine ayak uydurma çabasında ve belki 1757 kapısı olan 1726’yı zorluyor. Para arzı konusunda ise, ECB’nin açıklamaları, Japonya’dan beklentiler ve Obama'nın tekrar başkan olarak seçilmesi var. Peki Çin? O tarafta para arzı beklentisi olmasa da düzelme sinyalleri veren bir ekonomi var.
Son olarak ise artık yavaş-yavaş enflasyonun orta ve uzun vadede çıkışa geçebileceği beklentisi fiyatlanmaya başlanmakta.
Peki, bütün bunlara rağmen altın neden gitmekte zorluk çekiyor? İlk başta Euro Bölgesi’nde yaşanan sorunlar ve tedirginlikler nedeniyle Euro Para Birimi’nin değer kaybı ve dolar endeksinin değer kazanması altın fiyatını şimdilik frenlemekte. ABD kanadında ise şüphe hâkim. Ya işsizlik rakamları düşmeye devam eder de enflasyon rakamları sıkıntı çıkarmazsa; bir sonraki FOMC toplantısında genişlemeye fren gelir mi şüphesi. Aslında akıllarda olan en önemli şüphe daha başka. O da: İMF Yunanistan gibi ülkelere yardım aktarmasıyla acaba elinde bulunan altın stokundan satmak zorunda kalabilir mi?
Rakam konuşacak olursak; 1726 direnci önemliydi ve bu satırları yazarken 1728’de 1730'u zorlama niyetine girişmiş görülüyor. 1730 u da aşarsa belki 2 gün mücadele ettiği 1737 direncini bu sefer zorlanmadan geçecek. Bu sefer önümüze 1742 ve 1758 dirençleri geliyor ki 1737 geçilirse 1742’nin de geçileceğini tahmin ediyorum. En önemli direnç ise 1758 de. Bu direnç bir nevi 1780'e açılan kapı görünümünde.
Aşağıda ise 1718 ve 1712 var. Eğer 1712’nin kırıldığını gördüğümüzde temkinli olmak gerekiyor ve kahramanlığa soyunmanın tehlikeli sonuçlarının olacağını düşünüyorum. Bu durumda satıştan daha ziyade beklentisi olan altını alım için bir müddet beklemenin daha faydalı olacağı kanaatindeyim.