Altın gerçekten tehdit altında mı?
Tahvil gelirlerinin çökmesi, döviz ve hisse piyasalarındaki dalgalanmalar, küresel faiz oranlarındaki düşüş, Brexit korkusu ve ABD-Çin ticaret savaşının yarattığı resesyon korkularının dünya çapında yatırımcıları en iyi korumaya itmesi ve birçoğunun bu korumayı altında bulmasıyla birlikte dünyanın en sevilen güvenli limanı olan altın—2013'ten bu yana görmediği zirvelere ulaşarak—büyük bir yükseliş kaydetti.
![](https://d10-invdn-com.akamaized.net/content/picca906dceddf899fb33edeee1ad605287.jpeg)
Sarı metal Mayıs'taki ons başına 1.285 Dolar'lık dipten Çarşamba günü New York Comex'teki vadeli işlemlerde 1.566 Dolar'lık altı yıllık zirvelere ulaşarak, geçtiğimiz dört ayda müthiş bir yükseliş kaydetti.
Ancak bunun kadar şaşırtıcı olan bir gelişme de, Perşembe günü Washington ve Beijing'in Ekim ayında müzakerelere yeniden başlamaya hazırlandığına yönelik haberlerin ardından fiyatta yaşanan yaklaşık 35 Dolar'lık (%2'den fazla) düşüş oldu. Bu düşüş, Ocak ayından bu yana Comex vadeli işlemlerinde yaşanan en büyük günlük düşüş ve 2019'da spot fiyatta yaşanan en büyük yüzdelik değer kaybı oldu.
Mevcut Yükselişin Sonuna Yaklaşıyor Olabiliriz
Altının birkaç ay önce çok kolay bir şekilde gerçekleştirdiği bu yükselişleri son zamanlarda tekrarlamaktaki zorlanışı, bu yılki yükselişin sonuna yaklaştığımızı gösteriyor olabilir.
Bazılarına göre Perşembe gün içinde 1.515 Dolar'lık kilit destek seviyesinin altına düşüş, 1.400 Dolar seviyelerine doğru bir geri dönüş için piyasayı hazırlamış olabilir.
Altın meraklılarının favori metallerinden kopuş günü henüz gelmemiş olsa da, ortalama altın yatırımcısı muhtemelen ABD'deki faiz oranlarına ne olacağını görmek için 17-18 Eylül'de gerçekleşecek FED toplantısını bekliyor.
Ağustos'taki son toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan indiren FED'in önümüzdeki toplantıda da aynısını yaparak faiz oranlarını %1,75-2 aralığına çekmesi bekleniyor.
Bunun gerçekleşmesi durumunda altın yeniden yukarı yönlü bir hız kazanabilir. Beklenti önce 1.600 Dolar seviyesine doğru bir hamle yapıp, sonrasında en zorlu denemeyi gerçekleştirmesi: 2011'deki 1.900 Dolar'lık rekoru kırmak. Ancak bunun tam tersi de olabilir ve altın bu noktadan itibaren bir düşüşe geçebilir.
FED'in Bir İndirim Daha Yapması Kesin Değil
Investing.com'un FED Faiz Görüntüleme Aracı'nın Eylül ayında 25 baz puanlık bir indirime %95 ihtimal vermesine rağmen, Kanada bazlı danışmanlık grubu TD Securities FED'in bunu gerçekleştireceğinden henüz emin olmadıklarını belirtti:
"S&P 500'ün zirvenin sadece birkaç puan altında olmasıyla birlikte, mali koşullar henüz somut olarak yeterince sıkılaşmadı ve bu da FED'e piyasaların faiz oranı indirimi beklentilerini boşa çıkarmaya yönelik cesaret verebilir."
Altın alanında teknik bir stratejist olan Michael Boutros da bu haftaki yazısında başka bir konuda uyarıda bulundu. Boutros'a göre Eylül başından bu yana altın altın fiyatında üç kez zirve değişikliği yaşandı ve günlük Göreceli Güç Göstergesi birden fazla aylık bir destek tetiği tutuyor.
Boutros ekliyor:
"Aylık açılışın ötesinde bir zayıflık altın fiyatlarında daha büyük bir gerileme riski getirir ve bu tarz bir senaryo 13 Ağustos'taki 1.479 Dolar dibine yakın kanal desteğini hedef alır ki bu alana ulaşılması durumunda muhtemel bir sonlanma/uzun pozisyon girişi olabilir."
"İlk direnç 1.558 Dolar'da kalmayı sürdürüyor ve uzun vadeli hedefleri üst paralel ile 1.586 Dolar'lık 2011 zirvelerinin ardından yaşanan gerilemenin birleşme noktasında."
Altının küresel ekonomi ve verilerde yeni kötü haberler gelmesi durumunda yükselişini sürdürmesi hala mümkün. Vadeli işlemler yıl içinde yaklaşık %18, spot fiyat ise yaklaşık %16 yükseldi. Ancak yıl sonuna kadar rekor bir zirveye ulaşmak için yaklaşık %30 yükselmesi gerekiyor ki bu da giderek daha zor görünüyor.
Riskli Varlıklarda Bir Geri Dönüş Muhtemel
Altın kendi yorgunluğunun ötesinde, ABD-Çin gelişmelerinin umut vadetmesi durumunda hisselerde ve diğer riskli varlıklarda yaşanacak bir geri dönüş gibi diğer baskıların altında da ezilebilir.
TD Securities'in bu konudaki yorumu şöyle:
"Ticarete yönelik olumlu haberlerin gelmeye başlaması durumunda altında bir düşüş görebiliriz, özellikle de Eylül'de gerçekleşecek çeşitli merkez bankalarının toplantılarının öncesinde diğer risklerin biraz olsun azaldığını düşünürsek."
Sonuç olarak, altından kaçma zamanı geldi mi?
Önce FED'in elini göstermesini bekleyelim.