- Çekirdek TÜFE yıllık bazda %4,3 ile Temmuz ayındaki %4,7'lik büyümeden daha yavaş gerçekleşti.
- Manşet TÜFE’deki artış, dolar endeksini 105'e, altını 1.900 doların altına çekebilir.
- Manşet enflasyon daha zayıf gelirse dolar endeksi 103'e, altın 1.948 dolara çıkabilir.
Geçtiğimiz Cuma günü; bazı yatırımcıların, altın vadeli işlemlerine göre daha yakından takip etme eğiliminde olduğu spot altının, ons başına 1.915 doların altına düşebileceği ya da 1.930 doların üzerine çıkabileceği konusunda uyarıda bulunmuştuk.
Bunun nedeni olarak da ABD’nin Ağustos ayı istihdam raporunun sarı metali bir dönüm noktasına getirmesi ve doların sürücü koltuğuna oturmasını göstermiştik.
Sadece iki işlem seansı sonra sarı metalin spot fiyatını belirleyen külçe altın, doların Temmuz başından itibaren yükselişini sürdürmesiyle, Salı günü gün içi en düşük seviyesi olan 1.907,15 dolara geriledi.
Teknik analizimize göre bu durum, spot altını 1.900 doların altındaki düşük seviyelere karşı savunmasız hale getiriyor. Bu durum, özellikle bugün açıklanacak olan Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) raporu aracılığıyla son enflasyon verilerinin, yine dolar dostu çıkması halinde geçerli olacaktır.
Enflasyon ve Fed
TÜFE, 2020 koronavirüs salgınının ardından yapılan trilyonlarca dolarlık federal yardım harcamaları nedeniyle Haziran 2022'de yıllık bazda %9'un üzerine çıkarak son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Fed, buna son 20 yılın en agresif faiz artışlarıyla karşılık vererek Mart 2022'de %0,25 olan baz faiz oranını %5,5'e yükseltti. Fed'in aldığı aksiyonlar, enflasyonu bu yılın Haziran ayına kadar yıllık %3'e düşürdü.
Pandemiyle ilgili harcamalar geride kalıp TÜFE şu anda yıllık %3 civarında istikrar kazanmışken güçlü bir iş gücü piyasası, Amerikalıların harcama yapmaya devam etmesini sağlayarak Fed'in enflasyon hedefine ulaşmasını engelledi.
Fed Başkanı Jerome Powell, iş gücü piyasasının yeniden dengelenme sürecini "tamamlanmamış" olarak nitelendirdi. Powell, enflasyonu merkez bankasının %2'lik hedefine geri çekmenin "iş gücü piyasası koşullarında bir miktar yumuşama" gerektireceğini vurguladı.
Fed Başkanı, faizlerin enflasyonist baskıyı takip edeceğini açıkça belirtti:
"Uygun olması halinde faiz oranlarını daha da yükseltmeye hazırız ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefimize doğru ilerlediğinden emin olana kadar politikayı kısıtlayıcı bir seviyede tutma niyetindeyiz.”
Para piyasası işlemcilerinin çoğu, Fed'in 20 Eylül'deki toplantısında ABD'nin temel kredi faizini değiştirmeyerek %5,5'te bırakacağını düşünüyor. Ancak bazıları, merkez bankasının Kasım ayındaki politika toplantısında ya da Aralık ayında, 0,25 puanlık bir artışa gideceğini düşünüyor.
Son TÜFE raporu ne getirebilir?
Bugün TSİ 15.30’da açıklanması planlanan, Ağustos ayına ilişkin ABD TÜFE verisinin, Temmuz ayındaki %3,2'ye kıyasla yıllık %3,6'lık bir artış göstermesi bekleniyor.
Daha önce de belirtildiği üzere manşet enflasyon, Haziran ayında görülen yıllık %3'lük düşük seviyeden bu yana yükselişte. Tahminler doğruysa sadece iki ay içinde %0,6 oranında arttı.
Bu durum, Fed'in yeniden yükselen enflasyonu kontrol altına almak için faizlere neler yapabileceğine dair beklentiler nedeniyle muhtemelen mevcut 104 seviyesinden 105 seviyesine geri dönecek olan dolar endeksi dışında hiçbir şey için kesinlikle iyi bir haber değil.
Dolarda yaşanacak büyük bir yükselişten, altının zarar göreceği neredeyse kesin.
Ancak enflasyonla ilgili hikaye de o kadar kötü olmayabilir. Raporun değişken gıda ve yakıt fiyatlarını dışarıda bırakan ölçütü çekirdek TÜFE’nin, Ağustos ayında yıllık bazda %4,3 artacağı tahmin ediliyor. Bu beklenti, Temmuz ayında görülen %4,7'den daha yavaş bir oran.
Bu durum, ekonomi gözlemcileri için iyi bir haber olsa da yatırımcılar hâlâ TÜFE'nin “etiket şoku” veren kısımlarına tepki verme eğiliminde ve bu durumda, manşet TÜFE rakamı muhtemelen çekirdek okumadan daha fazla dikkat çekecek. Ayrıca ikisi arasındaki geniş uçurumun bir nedeni, Ağustos ayı boyunca görülen yüksek akaryakıt, özellikle de benzin fiyatları.
Bank of America ekonomistleri, geçen ay enerji fiyatlarında görülen %5,9'luk artışın toplamda %0,6'lık bir artışa yol açmasını beklediklerini söylüyor. Amerikan Otomobil Derneğinin, Ağustos ayında perakende benzin fiyatlarının bir önceki aya göre %6,6 oranında arttığını gösteren verilerine işaret ediyorlar.
Benzin fiyatlarındaki bu artış öncesinde; Suudiler ve Ruslar tarafından uygulanan arz kesintileri nedeniyle dün varil başına 92 doların üzerine çıkarak 2023'ün en yüksek seviyesine ulaşan gösterge Brent fiyatının, sadece bu çeyrekte %20'den fazla artış yaşamış olduğu görüldü.
Görünüm: Dolar ve spot altın
Senaryo 1: Daha güçlü dolar-daha zayıf altın
TÜFE'nin konsensüse göre daha yüksek çıkması halinde doların olumlu tepki vermesi bekleniyor. Ralli 105'te kalan boşluğu doldurmayı hedefleyeceğinden dolar endeksi 104,50'nin ötesine geçebilir.
Güçlenen bir dolar, altın için çoğunlukla düşüş anlamına geliyor.
Böyle bir senaryo, külçe altının 50 haftalık Üstel Hareketli Ortalama (EMA) olan 1.899 dolardaki acil desteği ziyaret etmesine neden olabilir.
Spot altındaki satışlar 1.899 doların altına uzanırsa bir sonraki yatay destek bölgesi olan 1.885 dolar, ayıların radarına girecektir.
En büyük aşağı yönlü potansiyel 1.858 dolarlık Aylık Orta Bollinger Bandında görülüyor.
Senaryo 2: Daha zayıf dolar-daha güçlü altın
Konsensüsün altında bir TÜFE raporunun dolar için düşüş, altın için ise destekleyici olacağına inanılıyor.
Böyle bir durumda dolar endeksi 103,98 Günlük Orta Bollinger Bandına doğru geri çekilebilir.
Dolar endeksinin 103,98'e gerilemesi, spot altını 1.918 dolarlık Günlük Orta Bollinger Bandı ve ardından 1.921 dolarlık 200 günlük Basit Hareketli Ortalama (SMA) olan acil direnç bölgesine doğru destekleyecektir.
Altın boğaları için asıl zorluk, ivme için bir dönüm noktası olan, 50 günlük EMA seviyesi 1.928 doları geri almak olacaktır.
Ana direnç, 1.944 dolarlık azalan haftalık orta Bollinger Bandında ve ardından 1.948 dolarlık 100 günlük SMA'da görülüyor.
***
Sorumluluk Reddi: Bu makalenin amacı sadece bilgilendirme olu, hiçbir şekilde herhangi bir emtia veya ilgili menkul kıymetlerin alım satımına yönelik bir teşvik veya tavsiye niteliği taşımamaktadır. Yazar Barani Krishnan, hakkında yazdığı emtia ve menkul kıymetlerde bir pozisyona sahip değildir. Bir piyasa analizine çeşitlilik getirmek için genellikle kendi görüşleri dışında bir dizi görüş kullanır. Tarafsızlık için bazen karşıt görüşler ve piyasa değişkenleri sunar.