- Fed'in Mayıs ayında faiz artırımına gidebileceği beklentisi altını baskı altında tutarken doları da güçlendirdi.
- Ancak tahminler 2024 yılında altına yönelik istikrarlı talebin devam edeceğine işaret ediyor.
- Ons başına 1.940 dolar önemli bir talep bölgesi ve yatırımcılar için bir satın alma fırsatı sunabilir.
Geçen yılın Aralık ayının başında altın fiyatları 2.135 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Ancak o zamandan bu yana sarı metal, ABD dolarındaki toparlanmanın ortasında bu seviyeyi korumakta zorlandı. Dolar, çoğunlukla Fed'in pivotunu Mart'tan Mayıs'a erteleyebilecek güçlü ABD ekonomik verileriyle destekleniyor.
Ancak düzeltmeye rağmen külçe hâlâ 2.000 dolar çizgisi civarında seyrediyor ve bu da orta ve uzun vadede olumlu görünümün devam ettiğini gösteriyor.
Temelde sarı metal, merkez bankalarından hem fiziki altın hem de ETF'lere ilgi duyan perakende yatırımcılardan ve gelişen kuyumculuk sektöründen güçlü talep görmeye devam etmeye hazırlanıyor.
Bu çerçevede altını dip seviyeden satın almak, uzun vadeli yatırımcılar için akıllıca ve güvenli bir oyun olabilir. Ama hangi seviyede?
Bu soruyu daha iyi yanıtlamak için tüm faktörlere daha derinlemesine bir göz atalım.
ABD Dolarının Gücü Geçici mi?
Her ne kadar dolar, euro/dolar paritesinin 1,11'den yaklaşık 1,08'e düşmesinde görüldüğü gibi bu ay kısa vadeli bir güç sergilemiş olsa da yine de burada hâlâ bölgesel bir yükseliş trendi söz konusu.
Beklenenden daha güçlü veriler Fed'in şahin duruşunu destekliyor ancak bu, muhtemelen geçici bir güçlenme ve yılın ilk yarısının sonlarında pivot bekleniyor.
Fed'in önceki pivotları, takip eden aylarda altın fiyatlarında yukarı yönlü bir seyir göstermiştir.
Kaynak: jpmorgan.com
Bu senaryonun bu kez farklı olacağına dair hiçbir belirti yok.
Altın, özellikle Orta Doğu'da, yatırımcıları güvenli liman varlıklarına yöneltme eğilimindeki çatışmaların artmasıyla desteklenen yükselişini sürdürmeye hazır görünüyor.
Değerli metal için talep görünümü iyimserliğini koruyor.
Merkez Bankaları 2024'te de Altına İştahlı Olmaya Devam Edecek mi?
Altının olumlu görünümüne katkıda bulunan önemli bir faktör, Merkez Bankalarının metale olan iştahının devam etmesi.
2023 yılında merkez bankaları, altın alımlarında aktifti ve yaklaşık 800 ton altın biriktirdi. Çin, 14 ayda 287 ton altın satın alımla yılı 2.235 tonluk bir rezerv seviyesiyle tamamlayarak bu alanda lider oldu.
JP Morgan Research, 2024 yılında merkez bankalarının küresel talebinin daha da artarak 950 tona ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Kaynak: gold.org/worldgoldcouncil
Ancak son birkaç yıldır küresel olarak talep tarafında en büyük payı kuyumculuk sektöründen gelen talep oluşturuyor.
2023'ün ilk yarısına ilişkin verilere göre sektör, emtiaya yönelik toplam talebin %50'sinden biraz daha azını oluşturuyor.
Altın Teknik Görünüm: Düzeltme Derinleşecek, 1.940 Dolar Civarında Alım Bölgesi Önemli
En azından şu anda ABD dolarının kısa vadeli gücünü hesaba katarsak altındaki düzeltmenin derinleşme olasılığı yüksek.
Arz tarafının gücü, 2.000 dolarlık psikolojik bariyeri aşma girişiminde çok önemli bir testle karşı karşıya kalacak.
Bu seviyenin altında başarılı bir kırılma, aşağı yönlü hareketin devam etmesinin önünü açabilir.
Ayılar için kilit hedef bölge, 1.940 dolar fiyat bölgesinde yer alan talep bölgesi olacaktır.
Bu bölgenin gücü, fiyatı tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkaran güçlü bir yükseliş dürtüsü başlatmış olmasından kaynaklanıyor.
Düşüş senaryosunun reddi, fiyatın 2.050 dolar civarında kilit arz bölgesini kırmasıyla olacaktır.
***
Yatırım Dünyasına InvestingPro ile Hükmedin!
Dünya çapındaki kurumlar ve milyarder yatırımcılar, yapay zeka destekli yatırım söz konusu olduğunda, getirilerini artırmak ve kayıplarını en aza indirmek için yapay zekayı kapsamlı bir şekilde kullanarak, özelleştirerek ve geliştirerek oyunun zaten çok ilerisinde.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez, bu nedenle herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımaz. Her türlü varlığın farklı açılardan değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim.