%4,47’lik düşüşle 2021 yılından umduğunu bulamayan ons altın 2022’nin ilk aylarında ABD’den gelen son 40 yılın en yüksek enflasyon oranları ile 1800 dolar üstünde tutunmayı başardı. Ardından savaşla gelen jeopolitik risk fiyatlaması seviyeyi 1900 bandına çekti. Anlayacağınız hâlihazırda altın fiyatlarını bir yandan yüksek enflasyon olumlu yönde beslerken, yükselen enflasyon nedeniyle Fed’in faiz artıracak olması ise aşağı yönlü baskılıyor. Yine savaşla ilgili olumlu haberler güvenli liman olan altın fiyatlarını yükseltirken olumsuz haberler de altın fiyatlarını düşürmeye devam ediyor.
Altında bundan sonra ne oluru tartışmadan önce yakın zamanı bir analiz edelim;
Savaşın çıkmasıyla altın 8 Mart’ta tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2078 doları gördükten sonra özellikle gelen müzakere haberleri ve umutları ile birlikte 1900’lü seviyelere geri çekilerek ağırlıklı olarak 1920 - 1930 bölgesinde konsolide oldu. 16 Mart’ta büyük bir sınav sarı metali bekliyordu: Fed’in ilk faiz artırımı. Fed 3 yılın ardından ilk kez faiz artırımına giderek 25 bp artırım kararı aldı. Fakat karar sonrası konuşan Powell’ın da desteği ile ons altın 16 Mart’ı hasarsız atlatarak beklentilerin aksine düşmedi, hatta 1940’lı seviyelere yükseldi.
Altının Fed kararını olumlu atlatmasıyla piyasada “altında artık ralli başlayacak beklentisi” de başlamış oldu. Çünkü bir yandan Fed yeterince agresif değilken bir yandan da enflasyon artmaya devam ediyordu, e savaş da hâlâ masada olduğuna göre altını bundan böyle kimse tutamayabilirdi. Fakat 16 Mart’ta altına güç veren Powell tam 5 gün sonra yeniden sahneye çıkarak “50 bp faiz artırımı ile gelebiliriz” deyince altın fiyatları için de yeni tartışmalar başlamış oldu.
Piyasaya göre bundan böyle savaş haberlerinin yansıra altın fiyatlarını belirleyecek en önemli gelişme “Fed’in ne kadar agresif olup olmayacağı”. Şu anki fiyatlamaya baktığımızda 1948 dolardan işlem gören altının ağırlıklı olarak “enflasyonda en kötüyü görmedik” fiyatlaması ile ara ara da jeopolitik risk fiyatlaması yaptığını söyleyebiliriz. Bir diğer deyişle altın yatırımcısının 21 Mart’ta Powell ile başlayan sonrasında da Fed üyeleriyle devam eden “agresif Fed geliyor” sözlü yönlendirmesini şimdilik görmezden geldiği çok açık. Altın fiyatları “enflasyon yükseliyor ve Fed oyun oynamaya devam ediyor” diye düşünüyor. Yani altın yatırımcısı Fed ile savaşıyor. Oysaki bu konudaki bir görüşe göre altın yatırımcısı Fed’in tehditlerini görmezden gelmeye devam ettiği sürece önümüzdeki aylarda çok ama çok üzülebilir. Ve hatta şöyle bir tehlikeden de bahsedilmiyor değil; piyasa yatırımcıları Fed’i dinlemediği ve varlık fiyatlarının düşmesine izin vermediği ölçüde Fed daha da agresifleşebilir, bu da altın fiyatlarını çok daha fazla olumsuz etkileyebilir.
Bu konuda karşımıza şöyle önemli bir soru geliyor: Fed deklare ettiği kadar şahin gidecek mi, yoksa son aylarda olduğu gibi Fed yine ve yeniden blöf mü yapıyor? İşte bundan sonraki süreçte altın fiyatlarının yönü ne olur sorusunun cevabını da bu sorunun cevabının ne olacağı belirleyecek. Demek istiyorum ki; Goldman Sachs’ın da tahmin ettiği gibi Mayıs ve Haziran’da Fed’den 50 bp’lik artış gelmesi altını aşağı yönlü baskılayabilir. Fed 2000 yılından bu yana hiç 50 bp’lik artış yapmadığı için bu artışın simgesel anlamı da olduğunu unutmayalım. Tabii bir de bilanço küçültümü olacak masada. Onu da hesaba kattığınızda -savaşın nasıl gideceğinin de fiyatlamalar üzerinde etkili olacağını bir kenara not ederek- altında geri çekilmeyle gelen bir düzeltme hareketi hayli olası gibi görünüyor.
Tabii tüm bu karamsar görüşlerin yanı sıra altın fiyatları hakkında olumlu görüşler de yok değil. Bunlardan ilki Fed istese de çok şahin gidemeyecek ve reel faizler belirli bir süre daha negatifte kalmaya devam edecek. Bu nedenle sarı metalde ralli günleri çok da uzak değil diye düşünenler de var. Olumlu görüş taşıyan bir diğer grupta şu; evet savaşın çıkması tüm emtiaları ama özellikle de petrolü hem de gereğinden çok fazla yükseltti. Bu nedenle artan petrol fiyatları altını baskılayarak altından rol çaldı. Bu nedenle yapılan analizlere göre petrol fiyatları/altın fiyatları oranının yükselişi her seferinde yerini bu oranda düşüşe bıraktığından altında yükseliş beklemekte sırf bu nedenle bile doğru olabilir.
Kim haklı, kim haksız, sanırım savaşın yanı sıra özellikle de Fed’in ne ölçüde agresif gideceği belirleyecek.
Önemli teknik seviyelere baktığımızda;
1948 seviyesinde işlem gören ons altında 1960 üstü kapanış olmadığı sürece gerçek anlamda bir yükselişten söz etmek mümkün değil. 1960’ı kırarsa yeni hedef 2000 seviyesi olacaktır. Bu seviye görülmeden rekor seviyeler hakkında konuşmak çok rasyonel olmayabilir. Bundan sonraki süreçte savaşla ilgili olumsuz haberler gelmez ise 2000 üstü seviyelere tutunmak zor görünüyor. Kaldı ki altında yukarı yönlü istek olsa da bu yükseliş hızı geçtiğimiz ay kadar çok da kolay olmayabilir. Ayrıca teknik analize göre sarı metalde 1800’lü seviyelere ulaşan teknik bir düzeltme olmadan yeni rekorlara ulaşılamayacağı görüşü de hâkim. Bu noktada Mayıs ayında agresif bir Fed ile gelen bir düzeltme hareketi beklenebilir. Yaşanacak bir düzeltme alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Düzeltmenin 1800 seviyesine kadar iniş yaratabileceği düşünülüyor. Daha iyi ihtimalle 1880-1825’lere giden bir düzeltme bizi bekliyor olabilir. Sözün özü önümüzdeki birkaç ay Fed ve kararları ile altını kritik bir dönem bekliyor olacak.
