İskontolu hisseler, yatırım dünyasında sıkça dile getirilen ve yatırımcılar için cazip fırsatları gösteren bir kavramdır. Bu hisseler, genellikle piyasa değerlerinin altında fiyatlanmış olarak kabul edilen ve dolayısıyla bir "indirime" yada "iskontoya" sahip olan hisselerdir. Özellikle değer yatırımcıları, piyasanın ilgisizliği ya da yanlış değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan bu fırsatları arayarak, uzun vadede değer artışından faydalanmayı hedefler.
Adil değer, bir varlığın mevcut piyasa koşullarında muhtemel alıcılar ile satıcılar arasında gerçekleştirilecek alışverişte el değiştirirken hak ettiği fiyat olarak tanımlanabilir. Ancak piyasalardaki belirsizlikler, şirket içi gelişmeler veya makroekonomik dalgalanmalar gibi çeşitli sebepler, hisselerin bu değerin altında işlem görmesine yol açabilir. Bu noktada, iskontolu hisseler yatırımcılara adeta bir "gizli hazine" sunar: doğru analiz ve tahminlerle bu hisseler, hem karlı bir yatırımın kapısını aralayabilir hem de piyasaya dair derin bir anlayış kazandırabilir.
Son günlerde gerek carry trade riski gerekse de resesyon fiyatlaması sebebiyle adil değerinin altında işlem gören ve yatırımcılar için potansiyel arz edebilecek bu hisseleri InvestingPro'nun Adil Değer rasyosuna göre değerlendirdim.
İlk önce DexCom (DXCM) hissesinden başlayalım. 25 Temmuz, DexCom hissedarları için zor bir gündü , şirketin ikinci çeyrek kazanç duyurusu hisseyi %40 düşürdü. Daha da kötüsü, şu anda sorunlarının yolda sadece küçük bir engel yada bozulma mı yoksa engebeli bir yola mı girdiği belirsiz. Peki hisse senedi şu anda işlem gördüğü büyük indirim göz önüne alındığında hala akıllıca bir satın alma mı? Araştıralım.
DexCom'un hisse değeri, çeyreklik kazançların analist beklentilerini aşmasına rağmen, büyüme hızındaki yavaşlama nedeniyle ciddi bir düşüş yaşadı. Şirket, 2024 için gelir tahminlerini 4,35 milyar dolardan 4,05 milyar dolara çekti, ayrıca dayanıklı tıbbi ekipman segmentinde pazar payının azaldığı gözlemlendi. DexCom'un sürekli glikoz monitörleri (CGM'ler) diyabetli bireyler için temel ürünler olsa da, bu segmentteki zorluklar dikkat çekici. Yeni ürün lansmanları ve uluslararası genişleme çabalarına rağmen, rekabetçi pozisyonunda sıkıntılar yaşadığı görülüyor. Abbott Laboratories'in benzer cihazları ve diğer ilaçların etkisi, DexCom'un pazarındaki zorlukları artırıyor ve bu durum sürdürülebilir bir büyüme için önemli bir tehdit oluşturuyor. DexCom hisseleri, gelecekteki potansiyel değer kazanımları nedeniyle dikkat çekici. Kazanç rehberliğindeki aşağı yönlü revizyondan ve mevcut zorluklardan etkilenmiş olmasına rağmen, şirketin finansal esnekliği güçlü; 3,1 milyar dolarlık nakit rezervine ve kârlı kalma öngörüsüne sahip. Mevcut hastalar, CGM'lerini kullanmaya devam ettikçe, sarf malzemeleri ve hizmet satışlarından gelir sağlanıyor. Uluslararası satış gücünün düzenlenmesiyle, yeni piyasalara girişin hızlanması bekleniyor. Hisse fiyatları, önceki yüksek değerlemelere göre daha makul seviyelere gerilediği için yatırımcılar için cazip gelebilir. Ancak, yinede yatırımcıların son dönemdeki carry trade ve resesyon riskini göz önüne alarak piyasanın ters rüzgar risklerini dikkate alarak yatırım yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Teknik olarak bakacak olursak; Dexcom hisseleri 200 günlük hemde 55 haftalık ortalamanın altına sert iniş yapmış durumda fakat COVID-19 pandemisi sonrası destek bulduğu fiyatlardan işlem görüyor. bu açıdan bakıldığından 0.618 fibo desteği olan 69.50 fiyatının altında haftalık kapanışlar yapmadıkça hisse yeniden adil değerinde fiyatlanabilir ve buda yaklaşık 88 dolardan işlem görmesi demekki ki buda %25' in üstünde bir iskonto demek.
İkinci hissemiz Block (SQ) hisseleri bu yıl ortalama %22 düştü ve son beş yılda %25 düştü. Bu hayal kırıklığı yaratan performansa rağmen yatırımcılar şirketi portföylerine eklemek için bir fırsat görebilirler. Block uzun vadeli portföyünüz için akıllıca bir satın alma mı? Gelin bunu inceleyelim.
Block, 2009'dan beri finansal hizmetler ve teknolojiyi birleştirerek büyümüş, fintech alanında önemli bir başarı elde etmiştir. Square segmenti, tüccarlar için ödemelerin yönetilmesi, işletme sermayesine erişim ve çalışan bordrolarının yönetilmesi gibi ihtiyaçlara hitap ederek, yılın ikinci çeyreğinde brüt karını önceki yıla göre %15 artırmıştır. Bireysel tüketicilere yönelik Cash App, para transferi ve yatırım gibi hizmetlerde daha hızlı bir büyüme gösterip brüt karını %23 artırmıştır. Block, karlı olmadığını varsaymak mümkün olsa da maliyet düşürme odaklı stratejileri sayesinde son çeyrekte 399 milyon dolarlık düzeltilmiş işletme geliri elde etmiştir. 2024 yılı için ise 1,4 milyar dolardan fazla düzeltilmiş işletme geliri öngörülmektedir. Bu şirketin geleceği oldukça umut verici görünüyor. Yönetim, Square ve Cash App üzerinden toplam 190 milyar dolarlık bir pazar potansiyeli öngörüyor. Block, yeni ürün özellikleri sunarak ve yeni pazarlara açılarak müşteri tabanını genişletmeye devam etmeyi planlıyor. Ödemeler ve finansal hizmetler sektörü yoğun rekabet içerse de, Block geçiş maliyetlerinden ve ağ etkilerinden faydalanarak başarı sağlamaktadır. Square'i kullanan tüccarlar ve Cash App'le bankacılık hizmetleri alan tüketiciler, platformun ekosistemine büyük ölçüde bağlı kalıyor. Square ve Cash App'in entegrasyonu arttıkça, platforma katılan tüccar ve tüketiciler tüm katılımcılar için daha fazla değer yaratıyor, bu da Block'un operasyonlarının dayanıklılığını artırıyor. Bu işin birçok çekici yönü olsa da, potansiyel yatırımcılar Block'un hisse senedini yalnızca Bitcoin konusunda iyimserlerse düşünmelidir. CEO Jack Dorsey, Bitcoin'in bir gün internetin yerel para birimi olacağına inanıyor. Cash App, 2018'den beri Bitcoin ticaretine imkan tanıyor ve bu hizmet, ikinci çeyrekte 67 milyon dolarlık brüt kar elde etti. Block, Bitcoin benimsenmesini artırmaya yönelik çeşitli girişimlere odaklanıyor. Ortalamalara bakıldığında şirket kaynaklarının sadece %3'ü Bitcoin'le ilgili projelere ayrılmış olsa da, bu durum liderlik için bir öncelik. Eğer Bitcoin'e maruz kalmak istiyor ve bunu talep gören finansal ürünler sunan bir şirket aracılığıyla yapmak istiyorsanız, Block sizin için doğru tercih olabilir. Wall Street analist tahminlerine göre, Block'un 2023 ile 2026 arasında hisse başına düzeltilmiş kazancını yıllık %46 oranında artırması bekleniyor. Bu olumlu görünüm, firmanın ciddi kâr artışı potansiyeline işaret ediyor. 16,7 seviyesindeki mevcut ileriye dönük F/K oranı, Block'un hisselerini cazip bir yatırım fırsatı haline getiriyor ve potansiyel yatırımcılar için değerli kılıyor. Teknik açıdan bakarsak da Covid 19 pandemiside dahil bir çok krizde destek bulduğu fiyat 55 USD ve son carry trade ve resesyon fiyatlamasında da burda tepki vermiş. 85.50 USD olan adil değerine göre baktığımızda şu anki fiyatlar onu %35' in üstünde iskontolu kılıyor ve dolar bazlı iyi bir getiri vaad ediyor olabilir.
Üçüncü hissemiz ise STAR GROUP LP (SGU) Eylül ayında tüm enerji ve MLP uzayının batmasına neden olan faktörlerle pek ortak noktası olmamasına rağmen, Star Gas'ın hisseleri geminin geri kalanıyla birlikte düşüşe geçti. Star Gas Partners LP'nin hisseleri, Eylül ayında enerji ve ana limited ortaklık sektörünün genel düşüşü nedeniyle yaklaşık %15 değer kaybetti. Bu düşüş, şirketin kendi performansından çok, sektördeki genel olumsuz eğilimlere bağlıdır.
Petrol ve gaz fiyatlarının düşük seyretmesi ve sektörde bazı şirketlerin kredibilitesinin yeniden değerlendirilme olasılığı, bu durumu tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Böylece, Star Gas'ın düşüşü hak edip etmediği sorusu bana göre yanıtsız kalıyor. Star Gas hisseleri üzerindeki baskı, şirketin petrol ve gaz fiyat düşüşlerine veya kredi sorunlarına güçlü bir şekilde maruz kalmaması nedeniyle bana ilgi çekici geliyor. Konut ve ticari müşterilere yakıt dağıtımı yapan Star Gas, düşük fiyatlardan fayda sağlamaktadır. Şirketin satılan malların maliyeti azalırken, sadece 2 milyon dolarlık net borcu ile likidite sıkıntısı bulunmadığını gösteriyor. Bana göre SGU hisselerdeki düşüş, şirketin temel beklentilerinden bağımsız gelişmiş g.b. görünüyor. Önümüzdeki kışa yönelik iklim koşulları ve özellikle ısıtma günlerinin sayısı, Star Gas'ın performansını etkileyebilir. Bu durum, yatırımcılar için Star Gas Partners hisselerini cazip bir fiyatla değerlendirme fırsatı sunabilir. Teknik olarak bakıldığında da SGU S&P500 endeksine göre yaklaşık %20 negatif ayrışmış durumda. Hisse şu an hem 200 günlük ve 55 Haftalık ortalamalar olan 11.25 USD direncini zorluyor ve resesyon ve carry trade fiyatlamasına rağmen 0.786(9.55) ve 0.618 (10.76) fibo seviyelerini destek yapmış durumda. Eğer ortalamarın üstüne atarsa adil değere göre iskontolu görünen 15.50 USD fiyatına gelmesi muhtemel bir yükseliş barındırıyor. Buda yaklaşık %40 iskonto demek oluyor.
Son hissemiz ise uluslararası ilaç şirketi GSK. GSK, CEO Emma Walmsley yönetimindeki ilaç üreticisi, hissedarlara sunduğu temel değer teklifini iyileştirme yönünde önemli adımlar attı. GSK'nin dip seviyedeki değerlemesi, cömert temettüsü ve kanıtlanmış liderliği, hisselerini şu anda cazip bir satın alma fırsatı haline getiriyor. GSK, CEO Emma Walmsley'nin 2017'de görevi devralmasından bu yana önemli bir dönüşüm sürecine girdi. Walmsley'nin iddialı yeniden yapılanma planı, S&P 500'ün gerisinde kalan hisselere rağmen, şirketin daha yüksek karlılık elde etmesi, serbest nakit akışları ile uyumlu temettü ödemeleri yapması ve yapay zeka, makine öğrenimi ve kişiselleştirilmiş ilaçlar gibi yenilikçi teknolojileri benimseyen bir kültür oluşturulması gibi önemli hedeflere ulaşmasını sağladı. Emma Walmsley'nin göreve başlamasından önce GSK, Advair patentinin sona ermesi, zayıf bir onkoloji portföyü ve solunum ilaçlarının ötesindeki sınırlı ürün çeşitliliği gibi zorluklarla mücadele ediyordu. Walmsley'nin yedi yıllık liderliği süresince GSK, bulaşıcı hastalıklarda güçlü bir konum elde etti, solunum hastalıklarında liderliğini pekiştirdi ve stratejik satın alımlar yoluyla hematoloji ve onkoloji alanında önemli ilerlemeler kaydetti. GSK'nın hisseleri, ilaç sektöründeki diğer büyük şirketlere kıyasla cazip bir değerleme olan ileriye dönük kazançların 10 katının altında işlem görüyor ve yıllık %3,85'lik yüksek bir temettü getirisi sunuyor. Şirket, 2024'te yüksek tek haneli, 2025'te ise orta tek haneli büyüme öngörüyor. Bu büyüme, geniş bir marka yelpazesini içeren solunum sinsitiyal virüs aşısı Arexvy, zona aşısı Shingrix, solunum ilacı Trelegy, HIV tedavisi Cabenuva, prostat kanseri tedavisi Zejula ve yeni onaylanan miyelofibroz tedavisi Ojjaara ile destekleniyor. GSK'nın erken aşamadaki ilaç geliştirme projeleri Wall Street'te büyük ilgi çekmese de, şirketin büyümeye yönelik dengeli yaklaşımı ve çeşitli markalı ilaçları piyasaya sunma potansiyeli önemli değer yaratma fırsatları sunuyor. GSK'nin temel zayıflığı, devasa bir gişe rekorları kıran ilacının eksikliğidir. Bu strateji, yüksek profilli ilaçlara sahip akranlarına kıyasla daha düşük piyasa değerlemesiyle sonuçlanmıştır. Wall Street, en çok satan 10 ilaç arasında öne çıkan ürünlere sahip şirketlere yüksek değerlemeler vermeye eğilimli görünüyor. Analistler, GSK'nın düşük değerlemesi ile önümüzdeki 12 ayda sermayeye yaklaşık %20 getiri sağlayabileceğini öngörüyor, bu da şirketin S&P 500'ü geride bırakma potansiyelini gösteriyor. Şu anda büyük sermayeli ABD hisseleri yüksek primlerle işlem gördüğü için GSK, temel değerlere odaklanan yatırımcılar için cazip hale geliyor. Değer ve gelir arayan yatırımcılar için GSK'nın ilgi çekici bir seçenek olduğu düşünülüyor, ancak kısa vadede büyük getiriler beklenmemeli. Ancak, GSK'nın dengeli büyüme stratejisi ve Walmsley'nin liderliği sayesinde önümüzdeki beş ila 10 yılda değer odaklı yatırımcılar için kazanç sağlayabileceği değerlendirilebilir. Teknik açıdan baktığımızda ise hem 200 günlük (39.88) ve 55 (39.57) haftalık ortalamaların üstüne atması hemde 0.618 fibo desteğinden (38.35) destek alması onu ilgi çekici kılıyor.
Bu iskontolu gördüğüm hisselerin sektörlerindeki konumu, değerlendirme kriterleri, yatırımcılar için potansiyelleri avantajlarının yanı sıra, risk faktörleri de ele alındığında stratejik olarak yatırım yapmaya uygun görünüyorlar. Herkese bol kazançlar dilerim.