Yazar: Şenay Şerefoğlu
Türkiye 2018’in ilk çeyreğinde %7,4 oranında beklenti üzerinde büyüme gösterdi, ancak büyümenin en büyük kalemini tüketici harcamaları oluşturuyor. TUİK raporuna göre, ‘Yerleşik hane halklarının ve hane halkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak %11 arttı.’
Büyüme rakamlarında dikkatle takip edilmesi gereken önemli noktalara baktığımızda:
Öncelikle mevsim ve takvimsel etkilerin muafiyetine göre büyüme oranlarını dikkate almak gerekiyor ki TUİK raporunda bu oran: ‘Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2018 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,2 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %2 arttı.’
Bir diğer önemli nokta da büyümeye hangi kalemlerin destek sağladığıdır ki yine TUİK raporuna göre en büyük destek %11 ile hane halkı harcamasında olmuş. Hane halkı harcamalarının büyümeye destek sağlaması olumlu olsa da yine bu harcamalar enflasyonu da en çok yükselten nedenler arasında. Dolayısıyla ekonomik büyüme rakamsal olarak elbette pozitif, ancak içerik olarak büyümeyi destekleyen gelişmelerin aynı zamanda TL’de değer kaybına da neden olması büyümenin çok dengeli olmadığını gösteriyor.
Yine büyüme rakamları beklenti üzerinde gelirken cari açık tarafındaki yükseliş de devam ediyor. Nisan ayında cari açık 1 milyar 706 milyon dolar artarak 5 milyar 426 milyon dolara yükseldi.
Ekonomimizde cari açık ve enflasyon en kritik göstergeler olurken büyüme tarafındaki gelişmelerin bu iki göstergeyi rahatlatmaması da veriye TL’nin negatif tepki göstermesine neden oldu.
Güne 4,47 seviyelerinde başlayan USDTRY kuru, büyüme ve cari açık verisinin ardından %1,50 kazançla 4,53 seviyesi üzerine yükseldi ve TL, günün ilk yarısında dolar karşısında en çok değer kaybeden gelişen ülke parası oldu.
TCMB’nin TL’deki değer kaybını engellemek için Nisan ayından bugüne toplamda 500 bp faiz artışına gitmesi ve diğer ek araçları da kullanması ile 4,45’e gerileyen kur, bu tabanı kıramıyor.
Beklentimiz olumlu verilerle kurun 4,40’lara doğru gerilemesi yönündeydi, ancak piyasalar olumlu verilere karşın içerikteki dengesizliklere negatif tepki verdi ve kur tekrar 4,50 üzerine yükseldi.
Haftanın devamında 4,50 üzerindeki atakların sınırlı kalması kurda bir miktar geri çekilme sağlayabilir, ancak 4,40’ın korunması (ki bu seviye de oldukça yüksek) durumunda alımlar devam edebilir.
Rekor sonrası 4,45 - 4,65 aralığında fiyatlanan kurda kritik ataklar için 4,80 direncini önemsiyoruz ve bu seviye altında son haftadaki fiyatlama devam edebilir. Yukarıda 4,80; aşağıda 4,40 kırılmadıkça mevcut aralık kurda yatay fiyatlama olarak bu hafta da devam edebilir.