Tulay Karadeniz / Dasha Afanasieva
ANKARA, 31 Mart (Reuters) - Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında sağlanan anlaşma çerçevesinde Yunan adalarındaki göçmenlerin Türkiye'ye iadesinin 4 Nisan'da başlaması öngörülürken iki taraf da henüz anlaşmayı uygulamaya tam anlamıyla hazır görünmüyor ve taraflar en azından sembolik bir başlangıç yapmanın mücadelesini veriyor.
Türkiye ve AB arasında bu ay sağlanan anlaşma çerçevesinde Ankara daha fazla mali yardım, vize muafiyetinin hızlandırılması ve AB müzakere sürecine ivme kazandırılması karşılığında Yunan adalarına Türkiye üzerinden yasadışı yollardan geçen göçmenleri geri almayı taahhüt etmişti.
Plana göre Yunan adalarındaki göçmenlerin Türkiye'ye iadesinin 4 Nisan'da başlaması öngörülse de, hala kaç kişinin geri gönderileceği, nasıl bir işleme tabi tutulacakları ve nerede barındırılacakları konusundaki belirsizlik sürüyor. Ayrıca plan Yunanistan'a göçmen akışının devam etmesi ve Çarşamba günü bu akışta ciddi bir artış yaşanması nedeniyle de risk altında.
Avrupa Komisyonu'nun konuyla ilgili bir iç raporunu gören kişilerin ifadelerine göre ise planın işleyebilmesi için Pazartesi gününe kadar bir dizi adımın atılması gerekiyor. Bu adımlar Yunanistan ve Türkiye'de yapılması gereken bazı mevzuat değişikliklerini , ulaştırma ve lojistik alanında bazı düzenlemeleri içeriyor ve Türkiye'nin iade edilen Suriyeli olmayan mültecilere nasıl muamele edeceği konusunu açıklığa kavuşturması bekleniyor.
AB'nin göç özel temsilcisi Maarten Verwey ve Türk yetkililerin dün Ankara'da yaptığı görüşmelerin ardından hazırlanan rapor AB ülkelerine Türkiye'yi mülteciler için "güvenli üçüncü ülke" olarak gösterecek kamuoyuna açık raporlar hazırlanması çağrısında bulunuyor.
Bunun, bazı Avrupalı politikacıların ve insan hakları örgütlerinin anlaşmanın meşruiyeti ile ilgili çekinceleri giderme yönünde bir girişim olduğu düşünülüyor.
Basında yer alan haberlerde Yunan adalarından iade edilecek ilk mültecilerin Dikili'ye getirileceği ifade edilse de sonrasında nerede barındırılacakları netlik kazanmadı.
Reuters'a açıklamalarda bulunan Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun Dikili'ye getirilecek mültecilerin burada sürekli kalması konusunda endişeleri olduğunu belirterek, "Eğer kalırlarsa sadece Dikili değil tüm bölgenin altyapısı buna hazır değil. Ne sağlık koşulları, ne eğitim olarak, bu kaygılarımızı dile getirdik" dedi.
Dikili kaymakamı Mustafa Nazmi Sezgin Habertürk gazetesinde yer alan açıklamalarında bölgeye bir mülteci kampı değil sadece bir kayıt merkezi yapılacağını ve burada kayıtları yapılan mültecilerin 24 saat içinde İzmir'e ve başka yerlere gönderileceğini söylemişti.
Türk Kızılayı Başkan yardımcısı Kerem Kınık ise hükümetin yardım talebinin ardından Manisa'da 5,000 kişi kapasiteli bir kamp hazırladığını söyledi ancak bu kampın hemen hazır olmayacağını belirtti.
Reuters'a açıklamalarda bulunan Kınık, "İlk gelen mültecileri büyük olasılıkla otellerde ve deniz kenarındaki tatil kamplarında ağırlayacağız" dedi. Kınık daha sonra gelenlerin mevcut kamplara ya da Yunanistan'a gitmeden önce ikamet ettikleri illere gönderileceğini belirtti.
Reuters'a konuşan bir AFAD yetkilisi de, mevcut kamplarda halen yer olduğunu belirterek isteyenlerin bu kamplara gidebileceğini ya da akrabaları olanlar varsa onların yanına gidebileceğini belirtirken, "Ancak barınma merkezlerinde kalmak istemeyenleri zorla buraya kapatamayız. Kendi başımın çaresine bakabilirim diyenlere baskı yapamayız" dedi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.