İSTANBUL, 3 Nisan (Reuters) - Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek, Türkiye genelinde 4,000 mağaza ile faaliyet gösteren yerel perakende zincirlerinde kârlılığın yüzde 2'ye kadar düştüğünü belirterek; indirim marketlerinin hızla yayılması ve aşırı fiyat rekabeti nedeniyle marketlerin kepenk kapatmaya başladığını söyledi.
İndirim marketlerin büyümesine bir kural gerilmemesi durumunda perakende sektöründe "azalma ve daralma" yaşanacağını vurgulayan Altunbilek, yoğun rekabet ortamında ayakta kalmaya çalışan yerel marketlerin Nefes Kredisi gibi desteklerin dışında kallmasının da yaşanan zorlukları artırdığını söyledi.
Altunbilek, daha önce diğer sektörlere getirilen KDV indiriminin perakendeye de uygulanması ve yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi talebinde bulundu.
Toplam 15 derneğin çatı örgütü konumundaki TPF bünyesinde Türkiye genelinde yaklaşık 4,000 mağaza bulunuyor. Bu mağazaların 2017'deki toplam ciroları 33 milyar lira; toplam market satışları içindeki payı ise yüzde 35 olarak gerçekleşti.
TPF'nin perakende sektöründeki gelişmelerle ilgili düzenlediği basın toplantısında konuşan Altunbilek, sektörün tehlike sinyalleri verdiğini belirterek, bazı talep ve önerilerde bulundu.
Sektörde beş yıldır yaşanan ağır rekabete rağmen yerel zincirlerin yatırıma devam ederek çift haneli büyüme yakaladığını, ancak son iki yıldır kan kaybının hızlandığını belirten Altunbilek, "Türkiye'nin dört bir yanında yerel marketler, aşırı fiyat rekabeti ve indirim marketlerinin hızla yayılması ile yavaş yavaş kepenk kapatmaya başladı. Hükümetimizin perakende yasasındaki eksik ayakları, yönetmeliklerle ivedilikle tamamlanmasını talep ediyoruz" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 2015'te kabul edilen Perakende Yasası'nın eksik ve önemli yanlarının yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Altunbilek, öncelikle indirim marketlerin büyümesine bir kural getirilmesi gerektiğini söyledi.
Altunbilek, "Sıkıntı yaşayan marketlere baktığımızda bunun sebeplerinin başında indirim marketlerin kuralsız büyümesi geliyor. Biz istiyoruz ki bu yasa ile açılan mağazaların bir tanımı, tarifi olsun. İndirim mağazalarının bu kadar kuralsız büyümesi bizim pazarımızın daralmasına sebep oldu... Nüfusa göre kısıtlama gelebilir, metrekareye göre ölçümleme getirilebilir... Bu yasaya konulmazsa sektörümüzde azalma ve daralma olacak" dedi.
Toplantıda verilen bilgiye göre, 2016 yılında Türkiye genelinde 13,000 civarında olan indirim market sayısı, bugün 21,000'in üzerine çıkmış durumda. TPF'ye bağlı 3,915 market bulunurken; yaygın ve indirim marketleri ile birlikte toplam market sayısı 29,187'ye ulaşıyor.
Altunbilek, "Mağaza açma yarışı, yerel yatırımcıyı zora sokuyor. Kârlılığın net yüzde 2 seviyesinde olduğu sektörümüzde, maliyetler her yıl ortalama yüzde 15 artıyor. Rekabette zorlanan meslektaşlarımız hayatına devam edebilmek için ya farklı marketlerle birleşmek zorunda kalıyor ya da marketini kapatıyor" dedi ve ekledi:
"Yerel yatırımcıyı kaybediyoruz. Diğer yandan fiyatta rekabet için fason üretim yaptıran indirim marketleri üreticiyi de, tedarikçiyi de zor durumda bırakıyor... Önlem alınmazsa, aynı sokaktaki iki marketten biri kepenk kapatabilir."
Sektörde son olarak Makro Market finansal açıdan zor duruma düşmesi nedeniyle konkordato ilan etmişti. Perakende zincirleri Beğendik ve Real için de iflas erteleme başvurusunda bulunulmuştu.
KDV %8'DEN %1'E İNDİRİLMELİ
Bir diğer taleplerinin KDV indirimi olduğunu ifade eden Altunbilek, "Daha önce diğer sektörlerde olduğu gibi KDV indirimi bizde de uygulansın. Sebze-meyve, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesi için KDV düzenlemesi bekliyoruz... Düzenleme sektörün büyümesine önemli katkı sağlayacak, sepetler indirime uğrayan ürünlerle yüzde 7 daha ucuza dolacak" diye konuştu.
Sektörün ciro olarak büyüdüğünü ama kârlılığın düştüğünü vurgulayan Altunbilek, "2017'de ortalama yüzde 12 büyüdük. Toplamda ciromuz 33 milyar liraya ulaştı. Yüzde 12 büyüdük ama kârlılıkta daralma var. 2018 için ise yüzde 15 büyüme hedefi koyduk" dedi.
Altunbilek, sadece iki indirim market zincirinde hayata geçirilen ucuz et satışından da olumsuz etkilendiklerini belirterek, "Oradaki maliyetler bizleri kurtarmıyordu. Devlet orada bir sübvansiyon yaptı... Biz de hükümetin uyguladığı fiyatı kıyma ile kuşbaşıda uyguladık. Biz orada da rekabet anlamında kârsızlığa doğru gittik" diye konuştu.
Tarım Bakanlığı, Et ve Süt Kurumu aracılığıyla marketlere ucuz ve uygun fiyattan et satışı için Kasım ayında BİM ve A101 ile sözleşme imzalamıştı.
Bir diğer sıkıntılarının da hükümetin uygulamaya koyduğu kredi destek mekanizmalarından yararlanamamak olduğunu vurgulayan Altunbilek şöyle konuştu:
"Kaç tane kredi çıktıysa yararlanamıyoruz. Nefes Kredisi'nden de faydalanamıyoruz. Belli bir ciroya kadar olan KOBİ'lere düşük faizli, altı ay geri ödemesiz kredi veriliyor. Ama marketlerin yüzde 90'ı belirlenen cironun üzerinde olduğu için faydalanamıyoruz. Çünkü belirlenen KOBİ grubuna girmiyoruz. Perakendeye uygun, ciro sınırı konulmayan bir krediye ihtiyaç var."