(Detaylarla yenilendi)
Vladimir Soldatkin / Tuvan Gumrukcu / Ece Toksabay
ANKARA, 17 Eylül (Reuters) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetindeki gerilimi hafifletmeye çalışma konusunda anlaştılar ancak İslam Devleti örgütü tehdidi başta olmak üzere Türkiye, İran ve Rusya arasındaki anlaşmazlıklar devam ediyor gibi görünüyor.
Dün Ankara'da gerçekleşen Astana zirvesinin beşincisinde Suriye'de kalıcı bir ateşkese varılma amaçlanıyordu. Suriye hükümet güçlerinin yakın zamandaki saldırıları bölgesel karışıklığı derinleştirme ve Türkiye'ye yeni bir göçmen dalgası yayma riski taşıyor. "2017 yılının Kasım ayında başlattığımız Astana formatındaki üçlü zirve süreci bugüne kadar önemli başarılara imza attı. Zirve toplantıları vesilesiyle son iki senede Suriye'de barış, güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi amacıyla üç ülke olarak iş birliğimizi derinleştirdik. Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz" dedi.
"Astana Platformu Suriye'deki yangının söndürülmesi için etkili çözümler üretebilen ve bunların hayata geçirilmesi amacıyla somut adımlar atabilen yegane girişimdir" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'de barışın sağlanması için daha fazla sorumluluk üstlenmemiz, elimizi taşın altına daha fazla koymamız gereken bir dönemdeyiz. Siyasi çözüm umutlarının diri tutulması bizlerin gayretlerine bağlıdır. Ankara zirvesinin Astana sürecine yeni bir soluk kazandıracağına inanıyorum. Bugünkü toplantımızda İdlib başta olmak üzere sahadaki durumu, Fırat'ın doğusunda yaşanan gelişmeleri, siyasi süreçte gelinen aşamayı ve Suriyeli mülteciler meselesini ele alacağız."
LİDERLER İHLALLERİN AZALTILMASI İÇİN MUTABIK KALDI
Putin, Ruhani ve Erdoğan dün akşam yaptıkları ortak açıklamada İdlib'deki ve çevresindeki insani durumun daha da kötüleşmesi riskinden duydukları endişeyi beyan ettiler ve üç ülke arasında daha önce müzakere edilen ihlalleri azaltmak için "somut adımlar" atmakta mutabık kaldılar.
Ortak açıklamada "'Heyet Tahrir Şam' terör örgütünün bölgedeki varlığını artırmasından duydukları ciddi kaygıyı ifade etmişler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyid etmişlerdir" denildi.
Ancak Suriye'de İslam Devleti örgütü tehdidi başta olmak üzere anlaşmazlıkların sürdüğü görülüyor.
Putin ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Tabii ki, IŞİD'in uyuyan hücrelerinin ortaya çıktığı Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumdan endişeliyiz" dedi.
Erdoğan, Suriye'nin kuzeyindeki en büyük tehdit kaynağının PKK ve onun uzantısı olan YPG/PYD olduğunu vurgulayarak, "Bu ülkedeki PKK/PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir" değerlendirmesinde bulundu.
SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Liderler Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini vurguladılar.
Ortak açıklamada Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıkları ifade edildi.
İNSANİ YARDIMI ARTIRMA İHTİYACI VURGULANDI
Liderler tarafından, Suriyelilere yönelik insani yardımı artırma ihtiyacı vurgulanarak, Suriyelilerin acılarının hafifletilmesini ve siyasi çözüm sürecindeki ilerlemenin desteklenmesini teminen uluslararası toplumun üyelerine ve BM ile insani ajanslarına daha geniş sorumluluk üstlenme ve Suriye'ye yaptıkları insani yardımı artırma çağrısı yapıldı.
Ortak açıklamada mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşlerini kolaylaştırma ihtiyacının ve bu kişilerin geri dönme ile desteklenme haklarının korunmasına değinildi.
GÜVENLİ BÖLGE
Erdoğan Suriye'nin kuzeyinde Rusya ve İran ile planlanan "güvenli bölge" üzerinde durdu. Erdoğan "güvenli bölgenin" Türkiye sınırından Deir el Zor ve Rakka'ya kadar uzatılırsa, şu anda Türkiye'de yaşayan 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
Ruhani görüşmelerden önce diplomasinin krize tek çözüm olduğunu söyledi ve ABD'yi birliklerini derhal kuzeydoğu Suriye'den çekmeye çağırdı. Başkanı Donald Trump, üst düzey danışmanlarının ve komutanlarının tavsiyelerine karşı, geçen yıl ABD birliklerini Suriye'den çekeceğini söylemişti. Trump'ın bu adımı Türkiye ve İran tarafından memnuniyetle karşılandı, ancak henüz tam olarak uygulanamadı.
Sonraki üçlü zirve Ruhani'nin daveti üzerine İran'da yapılacak.