(Çavuşoğlu'nun açıklamaları ve detaylar ile yenilendi)
ANKARA, 10 Ocak (Reuters) - Türkiye, Suriye rejiminin Astana süreci kapsamında gerginliği azaltma bölgesi (GAB) ilan edilen İdlib'deki saldırılarının Rusya ve İran tarafından durdurulması gerektiğini aksi takdirde Soçi'de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi düzenleme sürecinin de tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Suriye rejimi birliklerinin son günlerde İdlib'de gerginliği azaltma bölgesi (GAB) olarak nitelendirilen çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını ihlal ettiğini belirterek, bu ihlalden duyulan rahatsızlığı iletmek üzere Rusya ve İran'ın Ankara büyükelçilerinin bakanlığa çağrıldığını açıklamıştı.
Suriye ordusu ve müttefik güçlerin Pazar günü ülkedeki muhaliflerin kontrolündeki son vilayet olan İdlib'de yürüttüğü taarruzu devam ettirerek muhaliflerin elindeki askeri bir havalimanına doğru yaklaştığı bildirilmişti.
Türkiye, Rusya ve İran'ın yürüttüğü Astana süreci kapsamında İdlib çatışmasızlık bölgesi ilan edilmiş ve TSK İdlib'de gözlem noktaları oluşturmuştu.
Dün akşam saatlerinde konuyla ilgili bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları, rejim birliklerinin İdlib gerginliği azaltma bölgesinin güneydoğusunda bir süredir yürüttüğü kara harekatı çerçevesinde son günlerde İdlib GAB sınırlarını ihlal ettiğini ve bölge içinde kalan bazı yerleşim birimlerinin kontrolünü ele geçirdiğini belirtti. Kaynaklar "Rejim birliklerinin bu şekilde ilerlemesi basit bir ateşkes ihlali olmayıp, Astana'da üç garantörün varmış olduğu mutabakatın hilafına İdlib GAB sınırlarının ihlalidir" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynaklar, rejimin İdlib GAB sınırlarını ihlalinden duyulan rahatsızlığın geçtiğimiz günlerde askeri ve diplomatik kanallardan Astana'da rejimin garantörlüğünü üstlenen Rus ve İranlı muhataplara iletildiğini, ancak ihlallerin sürmesi üzerine Rusya'nın ve İran'ın Ankara büyükelçilerinin dün bakanlığa çağrılarak bu konudaki tepki ve rahatsızlığın dile getirildiğini kaydetti.
Kaynaklar, "29-30 Ocak tarihlerinde Soçi'de düzenlenecek 'Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne giden süreçte gerçekleşen sözkonusu ihlal durumuna ivedilikle son verilmesi için rejime gerekli mesajların verilmesi talep edilmiştir" değerlendirmesinde bulundu ve sözkonusu ihlal durumunun Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın'ın dün Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Riad Seif'i kabulünde muhalefet temsilcileriyle de ele alındığını belirtti.
ÇAVUŞOĞLU: SOÇİ SÜRECİ TEHLİKEYE GİREBİLİR
Anadolu Ajansı'nın bu sabah konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İdlib'de Suriye rejiminin "El Nusra ve Heyet Tahrir Şam gibi grupların mevcudiyetini bahane ederek sivil halka ve muhaliflere saldırdığını" belirtti.
"Ateşkes ihlallerinin yüzde 95'i rejim ve destekçileri tarafından yapılıyor. İran ve Rusya garantör olarak sorumluluğunu yerine getirip rejimi durdurmalılar" diyen Çavuşoğlu, "O nedenle dün Rusya ve İran temsilcilerini bakanlığa çağırıp gerekli uyarılarda bulunduk, ihtiyaç olursa Cumhurbaşkanı yeniden Putin'i arar" dedi.
Bu saldırıların bu ay sonunda Rusya'nın Soçi kentinde yapılacağı açıklanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi sürecini de etkileyebileceğini belirten Çavuşoğlu, "Saldırılar sürerken muhalif grupların Soçi'ye gitmeleri zorlaşır, bu grupların zaten Soçi'ye katılımında bazı tereddütleri var, bunları Ruslara ve İranlılara hatırlattık. Ruslar ve İranlıların saldırıları bir an önce durdurmasını umut ediyoruz, yoksa süreç tehlikeye girebilir... Esasen rejimin saldırıları konusunda Rusya ve İran'ın bir bahanesi olamaz, onlar destek vermediği sürece bu saldırılar olamaz" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin isteğinin Soçi ve Astana süreçlerini BM öncülüğünde Suriye'de siyasi çözüm bulunması için yürütülen Cenevre sürecini entegre etmek olduğunu belirtti ve Soçi'de Rusya ve İran'la yapılan görüşmeler ve varılan mutabakatlar konusunda Türkiye'nin ilgili ülkeleri bugüne kadar hep bilgilendirdiğini belirtti.
Çavuşoğlu, ay sonunda Soçi'de yapılacak kongrenin ardından da Türkiye'de fikirdaş ülkeler dışişleri bakanları toplantısı yapacaklarını ve bu fikirdaş ülkelere bilgi verip hangi adımların atılacağını değerlendireceklerini belirtti.