(Trump'ın dünkü açıklamaları, geçmiş bilgi eklendi)
WASHINGTON, 17 Ekim (Reuters) - ABD Başkanı Donald Trump, iki hafta önce İstanbul'daki Suudi Arabistan konsolosluk binasına girdikten sonra kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayında, Suudi Arabistan aleyhine acele hüküm verilmemesini istedi.
ABD Kongresi'nde ise siyasetçiler Kaşıkçı'nın kaybolmasından Suudi Arabistan'ın sorumluluğu olduğunu dile getirirken, diğer Batılı ülkeler olayın aydınlatılması için Riyad'a baskıyı artırdı.
Kaşıkçı iki hafta önce evlenmesi ile ilgili bir belge almak üzere gittiği konsolosluk binasına girdikten sonra kayboldu. Türk yetkililer Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünün değerlendirildiğini açıklarken, Suudi Arabistan bunu yalanladı. İki ülke konuyla ilgili ortak çalışma grubu da kurdu.
ABD'de yaşayan Kaşıkçı Washington Post gazetesinde Suudi Arabistan yönetiminin uyguladığı politikalara muhalif köşe yazıları yazıyor ve ülkede reform çağrısı yapıyordu.
Trump dün Associated Press ajansı ile yaptığı söyleşide, "Önce ne olduğunu tespit etmeliyiz diye düşünüyorum... Yine masum olduğu kanıtlanana kadar suçludur diyoruz. Bu hoşuma gitmiyor" dedi.
Trump söyleşiden önce Twitter hesabından yaptığı açıklamada da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ın Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında bilgisi olmadığını söylediğini aktardı.
Trump Twitter'da, "Az önce Suudi Arabistan veliaht prensi ile konuştum, Türkiye'deki konsoloslukta olanlar hakkında herhangi bir bilgisi olduğunu reddetti... Konu hakkında tam ve kapsamlı soruşturmayı zaten başlattığını ve bunun hızla genişleyeceğini söyledi. Yanıtlar yakında ortaya çıkacak" dedi.
Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasıyla başlayan olaylardan sonra Prens Muhammed'in itibarının ne kadar zarar göreceği Batılı ülkelerin Suudi Arabistan ile ileride yürüteceği ilişki açısından gösterge olacak. Burada önemli nokta, Batılı ülkelerin Kaşıkçı'nın kaybolmasından MbS'yi ne derecede sorumlu tuttukları olacak.
Trump ile yakın bir ilişki kuran Prens kendisini Suudi Arabistan'ın yenilikçi yüzü olarak tanıtıyor ve ülke ekonomisinin petrole bağımlılığını azaltmayı ve sosyal yapısında değişim amaçladığını söylüyordu.
Ancak Veliaht Prens hakkındaki eleştiriler artıyor. Eleştirilen politikaları arasında ülkesinin Yemen'de sürdürdüğü savaş, kadın aktivistlerin tutuklanması ve Kanada ile yaşanan diplomatik anlaşmazlık bulunuyor. Suudi Arabistan ayrıca Lübnan Başbakanı Saad el Hariri'nin geçen yıl Kasım ayında Riyad'da rehin tutulduğu yolundaki Fransız iddiasını da reddediyor.
Suudi Arabistan'ı dün ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kral Salman, Prens Muhammed ve Dışişleri Bakanı Ahmed el Jubair ile görüşmesinin ardından bugün Ankara'ya gelmek üzere yola çıktı.
Uçağa binmeden önce yazılı açıklamasında, "Bu görüşmelerin hepsinde Suudi liderler İstanbul'daki başkonsoloslukta neler olduğundan haberdar olmamaklarını ısrarla ifade ettiler. Bu görüşmelerden sonra yaptığım değerlendirme, kendilerinde bütün gerçeklerin ortaya çıkarılması ve hesap sorulma konusunda ciddi bir taahhüt bulunduğu yolundadır" diyen Pompeo uçakta da şu açıklamayı yaptı:
"Kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma olacağını söylediler... Bunu zamanında ve hızlı bir şekilde yapmanın, böylece önemli sorulara cevap vermenin (öneminin) farkında olduklarının sinyalini verdiler" dedi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.