(Yayın sonrası yapılan anket sonuçları eklendi)
İSTANBUL, 17 Haziran (Reuters) - AKP'nin 25 yıl aradan sonra rakibinin karşısında ilk kez düşük oy aldığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin 23 Haziran'da tekrarının öncesinde Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın adayları olan Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu dün akşam canlı yayında karşı karşıya geldi.
Fox Tv'den İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde yapılan program yaklaşık üç saat sürerken, yayın sonrası sosyal medyada değerlendirme yapan bazı gazeteciler programın mevcut oy kararlarını değiştirmesini beklemediklerini belirttiler.
Bu zamana kadar yayınlanan anketlerde İmamoğlu birkaç puan önde görünüyordu. 31 Mart seçimlerinde İmamoğlu yüzde 48.8, Yıldırım ise yüzde 48.55 oy almıştı. sunma görevi ilk olarak kendisine teklif edilen ancak daha sonra teklifi geri çeviren duayen gazeteci Uğur Dündar, Twitter hesabında yaptığı değerlendirmede, "İmamoğlu anketlere göre 'Büyük Buluşma'ya önde gelmişti, öyle bitirdi. Format seyirciye beklenen heyecanı vermedi. Bu tartışma, İmamoğlu'nun da, Yıldırım'ın da önceden konsolide ettiği seçmeni etkilemez. Küçükkaya tarafsızdı. Son haftaya bu şekilde girilir" dedi.
Dündar'ın, diğer mesajı ise, "Dün geceki canlı yayın, 17 yıl aradan sonra adayların seçim öncesinde yaptıkları ilk tartışma olarak tarihe geçti. Acemiliklerle dolu olmasına ve seçmeni etkilemekten uzak görünmesine karşın -arkası gelirse-normalleşmeye katkı sağlayabilir. Ülkemizin en büyük ihtiyacı da budur!" şeklinde oldu.
YAYIN SONRASI ANKETTE İMAMOĞLU'NUN OYU %44,YILDIRIM'IN %42.5
Diğer yandan, ortak yayın sonrası AKP'ye yakınlığı ile bilinen MAK Danışmanlık tarafından 23 Haziran seçimdeki muhtemel oy dağılımına ilişkin yapılan anket, yüzde 44 İmamoğlu, yüzde 42.5 ise Yıldırım olarak sonuçlandı. Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat Reuters'a yaptığı değerlendirmede, "Bence bu tartışma neticesinde saflar sıklaştı, fakat iki aday arasında bir oy geçişkenliği olduğunu düşünmüyorum. Adayların hangisine oy verdiyse seçmen, kararını bu tartışma neticesinde değiştirmedi. Ama bu tartışma seçime kadar en çok konuşulacak konu olacak" dedi.
Tartışmanın büyük bir bölümünde YSK kararı olduğuna işaret eden Kulat, "Bu durum İmamoğluna yaradı çünkü o zaten kampanyasının bir kısmını YSK gerekçelerinin haksızlığı üzerine kurmuştu. İmamoğlu yapacaklarını, Yıldırım ise daha çok yaptıklarını anlattı ve genelde gelecek projeksiyonu sunanlar daha başarılı olurlar" dedi ve ekledi:
"Daha yumuşak görünen taraf da İmamoğluydu ve daha iyi hazırlanmış olan taraf görüntüsündeydi. Bol gollü bir maç, ancak berabere bitti."
SEÇİMİN İPTALİ
Ortak yayınla verilen tartışma programında ağırlıklı olarak gerilim yaratan kısım 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesi ve yeniden seçime gidilmesinin gerekçeleri olurken; Küçükkaya'nın "Biz bu seçime neden gidiyoruz?" sorusuna Yıldırım bu seçimin kendi tercihleri olmadığını ve CHP'nin oyların tamamının sayılmasına karşı çıktığı için seçimin tekrarlandığını söyledi.
İddiasını oyların çalınması üzerine yoğunlaştıran Yıldırım, "Oylar sayılmaya başlandı 29,000'lerden 13,000'lere düştü. Demek hepsi sayılsa oyların düşeceği aşikar" dedi. İ
İmamoğlu ise ilk sayımda aradaki farkın 29,000 değil 24,000 civarında olduğunu vurgulayarak, "31 Mart seçimleri tertemizdir, anamızın ak sütü gibi helaldir" diyerek, CHP'nin karşı çıkması nedeniyle oyların tamamının sayılmadığı iddiasının doğru olmadığını söyledi.
YSK, 31 Mart'ta yapılan ve İmamoğlu'nun 13,729 oyla kazandığı seçimin iptaline dair 250 sayfalık gerekçeli kararında, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlenmesinin yanı sıra 108 sandıkta sayım döküm cetvellerinin düzenlenmemiş olmasına dikkat çekmişti.
ANADOLU AJANSI VERİ AKIŞI
31 Mart gecesinin en önemli olayının Anadolu Ajansı'nın yayınının kesilmesi olduğunu söyleyen İmamoğlu Yıldırım'a Anadolu Ajansı'nın yayının neden kesildiğini sorarken, Yıldırım veri akışının kesilmesi hakkında Anadolu Ajansı'na bir şey sormadığını ve nedenini bilmediğini söyledi.
"Ben ne bileyim Anadolu Ajansı'nın veri akışı neden kesildi, benim işim mi bu?" diyen Yıldırım daha sonra yeniden İmamoğlu'nun bu durumun normal olup olmadığı sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Anadolu Ajansı'nın yayınının kesilmesinin sebebini AA açıklamalı. Normal birşey değil kabul ediyorum ama muhatabı ben değilim."
İmamoğlu'nun seçim kampanyasında ağırlık verdiği israf konusunu ise Yıldırım yalanlarken; İmamoğlu söz konusu verilerin Sayıştay raporunda olduğuna dikkat çekti.
Bir diğer soru da ilk seçimlerde "beka sorunu" üzerine kampanya yürüten AKP'nin bu seçimde strateji değiştirip değiştirmediğine yönelikti. Yıldırım, söz konusu soruyu "Söylemlerimde değişiklik yok, baştan beri İstanbul'u konuşuyorum" diye yanıtladı.
23 Haziran'da gerçekleşecek seçim için, "Bu sadece bir yerel seçim değildir, yenilenen seçim demokrasi mücadelesidir" diyen İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz demokrasi mücadelesi veriyoruz. Biz hak-hukuk mücadelesi veriyoruz. Kul hakkı yiyenlere karşı mücadele veriyoruz. Normalleşme mücadelesi, İstanbul'da temiz bir yönetim mücadelesi veriyoruz."
Yıldırım'ın İmamoğlu'na yönelik olarak sorguladığı bir konu ise Belediye'nin verilerinin kopyalanması talimatı olurken, "Veri kopyalama işi FETÖ taktiğidir" dedi ancak İmamoğlu bu yorum karşısında "FETÖ uygulamalarının nasıl olduğunu ben bilmem, hiç öyle bir tecrübem yok. Ama veri kopyalama işi çok masum bir işlemdir" yanıtını verdi.
Küçükkaya'nın seçim sonuçlarına yeniden bir itirazın söz konusu olup olmayacağı yönündeki sorusu üzerine Yıldırım, "icap ederse" yine olabileceğini, ancak bu sefer olmamasını ümit ettiğini belirtirken; İmamoğlu ise "Seçime itiraz elbette haktır. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. İmzalı tutanaklar üzerinden bir sıkıntı görüyorsak elbette itiraz hakkımızı kullanırız" diye konuştu.
Yaklaşık üç saat süren program sırasında tansiyonun yükselmemesi, yayın sonrasında da iki adayın aileleri ile birlikte toplu fotoğraf çektirmesi ise sosyal medyada takdir toplayan bir unsur oldu.