(Ayrıntılar ve geçmiş bilgiler eklendi)
İSTANBUL, 24 Ekim (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye İdlib'teki operasyonun büyük ölçüde neticelendiğini ve önlerinde Afrin konusunun olduğunu belirtirken, bunların hepsini Türkiye için tehdit olarak niteleyerek, ülkeye tehdit oluşturacak her alanda kararlı olduklarını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Astana süreci kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib'de başlatılan faaliyetler kapsamında ilk gözlem noktasının tesis edildiğini duyurmuştu. AKP'nin bugünkü TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, "İdlib'teki operasyon büyük ölçüde neticelendi, önümüzde Afrin konusu var, bunların hepsi birer tehdit; biz ülkemiz için tehdit oluşturacak her alanda kararlıyız" dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Buralardan taviz veremeyiz. Bir gece ansızın gelebiliriz. Bir gece ansızın vurabiliriz. Böyle bir ortamda eğer sırtımız sıvazlansaydı asıl o zaman şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekirdi. Demek ki isabetli güzergahta yürüyoruz."
RAKKA'DAKİ ÖCALAN POSTERİ
ABD'nin Suriye'de PKK ile ilişkili örgütlerle birlikte operasyon yaptığını da kaydeden Erdoğan, "Rakka'da terör örgütünün posterlerinin asılmasını ABD neyle izah edecek? 3,500'ü aşkın TIR bölgeye silah taşıyor. Bu silahlar Rakka'da DEAŞ'a karşı mı kullanıldı? Bunların nerede nasıl stoklandığını biliyoruz" diye konuştu.
Türkiye PKK gibi, onun uzantısı olduğunu açıkladığı PYD ve YPG'yi "terör örgütü" olarak nitelendirirken, PKK'yı "terör örgütü" olarak ilan eden ABD, YPG/PYD'yi Suriye'de DEAŞ'la mücadele eden müttefik güçler olarak tanımlıyor.
Erdoğan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölücü terör örgütünü silahlandırıyorlar. Güya operasyon yaptıkları ve PKK'nın kontrolüne bıraktıkları bölgede sevk ettikleri TIR sayısı kadar DEAŞ'lı yok. Bu yalana bizi inandırmaya çalışacak çirkin bir tavır içindeler. Rakka'da suç üstü yakalanınca 'teröristbaşı saygıdeğer bir insan değildi' diyerek kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Lafa bak. Bu sizin gibi bir ülkeye yakışır mı?"
Geçtiğimiz günlerde gazetelere, Rakka'da PYD/YPG güçlerinin Abdullah Öcalan fotoğrafı ile gösteri yapması fotoğrafı yansımıştı. Türkiye ortaya çıkan görüntünün, PYD/YPG'nin, PKK'nın uzantısı olduğunu teyit ettiğini ifade ederken, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği "Öcalan saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir" açıklamasını yapmıştı.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
"Sizin gücünüz Erdoğan'ın 13 korumasına gözaltı kararı çıkarmaya yeter" diyen Erdoğan, "Bir bankamızın görevlisini gözaltına almaya yeter. Öbür taraftan bakıyorsun. (Gücünüz) bir başka vatandaşımızın aynı şekilde gözaltına alınmasına yeter" dedi.
Erdoğan'ın Mayıs ayındaki ABD ziyareti sırasında aralarında PKK sempatizanları olduğu belirtilen bir grup ile arbede yaşayan Cumhurbaşkanlığı korumalarının 13'ü ile ilgili, ABD'de gözaltı kararı çıkarılmıştı. Türkiye o korumaların bir kısmının ABD'ye dahi gitmediğini açıklamıştı.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla Mart ayında ABD'de tutuklanmış, tutuklanma gerekçesi olarak da ABD'nin İran'la ilgili yaptırımlarının ihlal edilmesi gerekçe gösterilmişti. Yine geçtiğimiz yıl Mart ayında, Türk işadamı Reza Zarrab ABD'de aynı gerekçe ile tutuklanmıştı.
Cumhurbaşkanı konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:
"Ondan sonra köşeye sıkıştırarak, 'şunları söylemen halinde şu kadar, şunları şunları söylemen halinde bu kadar' deme suretiyle de, evet itirafçı durumuna düşürme gayretindeler. Takipçisiyiz. Bu işler bittiği zaman da biz dünyayı ayağa kaldırmayı biliriz. Hepsini açıklayacağız."
ABD'NİN TUTUKLU KONSOLOSLUK GÖREVLİSİ
Türkiye ile ABD arasındaki vize krizinin gerekçesini oluşturan, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nun tutuklu görevlisiyle ilgili de Erdoğan şu değerlendirmeleri yaptı:
"FETÖ örgütünden birini gözaltına alıyorsunuz. Diplomatik dokunulmazlığı var diye telefonunu istiyorlar. Böyle bir şey yok. Kime yutturuyorsunuz?"
ABD'nin İstanbul konsolosluğundaki çalışan Metin Topuz bu ayın başında devam eden bir "FETÖ" soruşturması kapsamında tutuklanmış, bu kriz sonrasında ABD Türkiye'deki tüm diplomatik misyonlarında göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya almış, Türkiye de aynı şekilde karşılık vermişti. ve PKK soruşturmaları kapsamındaki gözaltı ve tutuklamalara dönük eleştirileri de yorumlayan Erdoğan, "Türkiye'nin Soros'u olarak bilinen kişi çıktı ortaya. Bağlantıları çıktı. Kime ne yutturuyorsunuz? Taksim olaylarının arkasından bu kişi çıktı. Ama biz dik duracağız. Kararlı duracağız. Gerekli hesabı da soracağız" değerlendirmesini yaptı.
İşadamı Osman Kavala geçtiğimiz hafta gözaltına alınmış, özellikle AKP'ye yakın medya organları Kavala'nın, ABD'li finans spekülatörü George Soros'un Açık Toplum Enstitüsü'ne danışmanlık yapmasını ön plana çıkarmışlardı.
"REEL SEKTÖR KREDİ HACMİNİ KOLAYLAŞTIRDIK"
Ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, "Bankaların tüm direnişine rağmen -ki bugün inşallah bunlarla ilgili çalışmalarımızı da olgunlaştıracağız- getirdiğimiz yeni sistemle reel sektörün kredi kullanma şartlarını kolaylaştırdık ve kredi hacmini genişlettik" dedi.
Erdoğan konuşmasında, "Kamu maliyesi politikasından elbette taviz vermeyeceğiz ama bunu büyümemizi engelleyecek, milleti huzursuz edecek şekilde yapmayacağız" diye de konuştu. SEÇİM YOK"
Erdoğan AKP Grup Toplantısı çıkışında gazetecilerin 'erken seçim iddialarına ilişkin soruları üzerine,""Biz öyle bir şey söylemedik. İddiayı kim ileri sürüyorsa ispatla mükelleftir. Hukukta bu böyledir. Yok böyle bir şey, bizden böyle bir şey duydunuz mu?" yanıtını verdi. bildiren Ercan Gürses, yazan Behiye Selin Taner; Redaksiyon Birsen Altaylı)