(HDP'nin tepkisi eklendi)
ANKARA, 30 Kasım (Reuters) - Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının ardından tahliye için başvuran HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
AİHM geçtiğimiz haftalarda verdiği kararla, Demirtaş'ın makul sürede yargılanma ve yargılanma süresince serbest kalma hakkının ihlal edildiğine hükmederek, tutukluluğuna son verilmesini istemiş ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kararın Türkiye'yi bağlamadığını söylemişti. avukatları AİHM kararının hemen ardından Kasım 2016'dan beri tutuklu yargılanan müvekkillerinin tahliyesi için başvuru yapmıştı.
Avukat Ramazan Demir, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Demirtaş'ın tutukluluğunun devamına karar verdiğini belirterek, mahkemenin gerekçe olarak da "AİHM kararının henüz kesinleşmediğini" gösterdiğini kaydetti.
Mahkeme kararında AİHM kararının Büyük Daire kararı olmayıp ikinci dairede alındığına atıfta bulunularak, kararın nihai nitelikte bulunmadığı savunuldu.
HDP ise yaptığı yazılı açıklamada mahkemenin anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini ileri sürerek, "AİHM'in Demirtaş kararındaki 'derhal serbest bırakılsın' ifadesi bir bireysel önlem önerisidir ve yerel mahkeme anayasanın 90. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46. maddesine bağlı olarak bu kararı uygulamak durumundadır" ifadesini kullandı.
Açıklamada ayrıca şöyle denildi:
"AİHM'in kararının kesinleşmediğini iddia etmek, ayrıca bunu Adalet Bakanlığı'na yazı yazarak sormak zaman kazanmak için atılmış akıl dışı ve hukuk dışı adımlardır. Bu, kazanılan zamanda, Demirtaş hakkında İstinaf Mahkemesi'nde bekleyen kararın onanmasını sağlamak için yapılmış bir manevradır."
Halen hakkında görülmekte olan beş ilde 12 dava bulunan Demirtaş, en son İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan Eylül 2018'de dört yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
HDP kaynakları, AİHM'in tahliye kararına karşılık bu cezanın yakın bir zamanda istinaf mahkemesi tarafından ele alınarak onanabileceğini ve bu yolla Demirtaş'ın salıverilmesinin önüne geçilebileceğini belirtiyor.