(Kalın'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 27 Ocak (Reuters) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda son dönemde yakalanan ivmeden memnuniyet duyduklarını belirtirken, başkanlık sistemi tartışmasında en önemli konunun "kuvvetler ayrılığının net olarak ortaya konacağı bir yapının inşa edilmesi" olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Kalın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda toplumun çeşitli kesimleri ile toplantılar yaptığını ve bu programların devam edeceğini belirterek, "Yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları hakkında yakalanan ivmeden memnuniyet duyuyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Başkanlık sistemi de bu tartışmanın önemli bir cüzü. En temel konu bu tartışmanın halkın devletle ilişkisini belirleyecek bir model tartışması olmasıdır. Burada en önemli konu kuvvetler ayrılığının en net ortaya konacağı bir yapının inşa edilmesidir. Kontrol-denetim, kontrol-denge mekanizmalarının başkanlık sisteminde çok net şekilde yapılmış olmasıdır. Bu konu tartışılmaya devam edilecek."
Yeni anayasa konusunda TBMM'de kurulan Uzlaşma Komisyonu'na Meclis'te gruba olan tüm partiler üye verirken komisyonun çalışmalarına Şubat ayında başlaması bekleniyor. Kalın, cumhurbaşkanlığının bu çalışmalara "bir anayasa taslağı" sunarak katkı verip vermeyeceğinin sorulması üzerine ise, "Cumhurbaşkanlığı olarak usulen anayasa teklifinde bulunmamız sözkonusu değil" dedi.
CENEVRE GÖRÜŞMELERİ VE BAŞİKA'DAKİ SON DURUM
Kalın, 29 Ocak'ta Cenevre'de başlaması öngörülen Suriye barış görüşmeleri konusunda Türkiye'nin tutumu ve PYD'nin bu toplantıya muhalefetin parçası olarak katılması olasılığına yönelik Ankara'nın itirazları konusunda, muhalefeti kimlerin temsil edileceğinin Aralık ayında Riyad'da belirlendiğini hatırlattı ve şunları söyledi:
"O süreçte PYD konusu gündeme gelmemişken şimdi son dakika hamlesi ile katmaya çalışmak şu ana kadarki çalışmalara aykırı bir durum. Orada (Suriye'de) fiili durum yaratan, diğer gruplara baskı kuran ve şu ana kadar muhalefetin yanında yer almayan, PKK ile ilişkileri devam eden bir grubun orada bulunma iddiası kabul edilebilir bir şey değil. Dün itibariyle nihai karar verildi, Cuma günü orada bu gruplar (Riyad'da belirlenen) ile başlanacak. Orada en üst düzeyde temsil edileceğiz."
Cenevre'deki görüşmelerde Suriyeli Kürtlerin temsil edildiğini belirten Kalın, "Bizim karşı olduğumuz PKK ile bağlantılı grupların masada oturma talebidir" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün PYD'nin Cenevre görüşmelerine muhalefeti temsil eden grubun içinde davet edilmesi halinde Türkiye'nin toplantıyı boykot edeceğini açıklamıştı.
PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde halen İslam Devleti'nin elinde bulunan bölgeyi ele geçirmek için Afrin'den doğuya doğru ilerleme girişimi içinde olduğu iddiaları hatırlatıldığında ise Kalın, "Türkiye Suriye sınırında ilave tedbirler alındı; bu sınırda hiçbir örgütün fiili durum yaratmasına izin vermeyiz" dedi.
Türkiye'nin İD'ye karşı faaliyetlerinin hem ulusal olarak hem de koalisyon içinde sürdüğünü de belirten Kalın, "Sınır güvenliğini sağlamak için tüm tedbirler alınıyor; Ocak 2016 itibariyle 125 ülkeden 36,656 kişiye ülkeye giriş yasağı konuldu; 93 ülkeden 3,065 kişi sınır dışı edildi" dedi.
İD'ye karşı mücadele eden ABD'nin yine İD ile mücadelesi kapsamında PYD'ye verdiği mühimmatın PKK'lıların eline geçtiği yönünde basında çıkan haberleri de değerlendiren Kalın, bu konunun Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendirdiğini belirtti ve "yakından takip edilen" bu konu hakkında gerekli tedbirlerin alındığını ifade etti.
Kalın, Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın geçen haftasonu İstanbul'da yaptığı görüşmede Irak Başika'daki Türk askerlerinin durumu konusunda nasıl bir noktaya gelindiğini de değerlendirdi.
"Başika'da eğitim vermemize şu anda itiraz yok; birinci öncelik DAİŞ ile mücadele bizim için PKK ile mücadele de önemli" diyen Kalın, "Bu konunun sorun olmaktan çıkması için adımlar atıldı, eğitim faaliyetlerimiz de yeni çerçeve içinde devam edecek" dedi.
ABD, Başika'daki Türk askerlerinin Bağdat hükümetinde hassasiyete neden olması üzerine Türkiye'nin askerlerini geri çekmesi gerektiğini ifade etmişti. Biden ile yapılan görüşmelerin ardından ise Başbakanlık kaynakları "Başika konusunda yeni inisiyatiflerle yola devam edileceğini" açıklamıştı.