(Meclis başkanlığı seçimi ile ilgili detaylar ve görüşler eklendi)
Ercan Gurses
ANKARA, 1 Temmuz (Reuters) - Meclis başkanlığı seçiminin dördüncü ve son turunda en çok oyu alan AKP'nin adayı İsmet Yılmaz, başkan olarak seçilirken, partilerin ortak bir adayda uzlaşamamaları bu süreçten sonra başlayacak koalisyon görüşmelerinden bir hükümet çıkmasını zora sokarken, erken seçim ihtimalini de gündeme getirebilir.
Meclis Başkanlığı için Yılmaz'ın yanı sıra CHP'den Deniz Baykal, MHP'den Ekmeleddin İhsanoğlu, HDP'den ise Dengir Mir Mehmet Fırat yarıştı. TBMM genel kurulunda dün yapılan ilk iki turda ve bugünkü üçüncü turda her parti kendi adayını destekledi. Son tur oylamaya ise üçüncü turda en çok oyu alan Yılmaz ile Baykal katıldı.
MHP milletvekillerinin Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin bugün yaptığı ve adaylarının son tura kalmaması halinde geçersiz oy kullanacakları açıklaması yönünde davranmaları sonucu son turda 258 oy alan Yılmaz, yeni meclis başkanı oldu.
Son turda bazı HDP milletvekillerinin de desteklediği Baykal ise 182 oyda kaldı.
Meclis'te AKP'nin 258, CHP'nin 132, MHP ve HDP'nin 80'er sandalyesi bulunuyor.
AKP'nin TBMM başkanlığı için "çok iddialı bir isim olmayan" Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı aday göstermesinin ardından AKP'nin Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ı destekleyebileceği ve bir AKP-CHP koalisyonu ihtimalinin güçlendiği belirtilmişti. urn:newsml:reuters.com:*:nL8N0ZC1V2
Ancak Yılmaz'ın seçilmesi bu ihtimali zayıflatmış görünüyor.
Oylamanın sonuçlanmasının ardından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç, MHP milletvekillerinin dördüncü turda geçersiz oy kullanmaları sonucu Meclis başkanının AKP'den seçildiğini belirterek, bu tavır sonrası koalisyon partnerlerinin de AKP ve MHP olacağının görüldüğünü söyledi.
Koç, "Bu tavır halkın 7 Haziran'da verdiği mesajın okunamadığını gösteriyor. Bu, Meclise yansıyan iradenin AKP'ye altın tepsi içinde sunulmasıdır... Koalisyon için kimse partner aramasın adaylar ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise meclis başkanlığı ile koalisyon görüşmelerinin ayrı süreçler olduğunu belirterek, "Taktiklere itibar etmedik. Siyasette blok kavramı çökmüştür. Koalisyon görüşmeleri diyalog içinde olmalıdır" dedi.
AKP Grup Başkan Vekili Naci Bostancı ise Reuters'a yaptığı değerlendirmede, "Erken seçim konusunda dün neredeysek bugün de oradayız ama bu ihtimal de masada. Ama öncelikle koalisyon alternatiflerini deneyeceğiz" diye konuştu.
Genel seçimlerin ardından hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı bir tablonun ortaya çıkmasının ardından AKP'de koalisyon ortaklığı için en yakın seçenek olarak MHP öne çıkmıştı ancak Bahçeli'nin olası bir koalisyon için çözüm sürecinin bitirilmesi şartını koşması bu ortaklığın önündeki en büyük engel olarak görülüyor.
Bahçeli partisinin bugünkü grup toplantısında da bu tavrından taviz vermeyerek, "Eğer ki tüm alternatifler tüketilir ve siyasi istikrarsızlık baş gösterirse, Türkiye'yi namerde muhtaç etmeyiz, sorumluluktan kaçmayız. Fakat bunun için üç haftadır dile getirdiğimiz ilkelerimizin kabulü ön şarttır" dedi ve bu ilkelerden bazılarını çözüm sürecinin sona ermesi ve 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yeniden gündeme getirilmesi olarak sıraladı.
"Koalisyon için genel başkanın saydığı şartlar aynen geçerli" diye konuşan MHP Grup Başkan Vekili Yusuf Halaçoğlu da, "Biz Deniz Bey'e de İsmet Bey'e de onay vermedik. Asıl koalisyon görüşmeleri CHP ile AKP arasında oluyor. Cumhurbaşkanı ile biz değil Baykal görüştü. Cumhurbaşkanı ile görüşüp mutabık kalan kişiye oy vermeyiz" dedi.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da MHP'nin geçersiz oy vermesini eleştirerek, "Sadece Meclis Başkanı'na değil MHP'ye de hayırlı olsun çünkü Yılmaz'a bu başkanlığı MHP hediye etti" dedi.
Reuters'da 12 Haziran'da yayınlanan bir analizde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi partilerin hükümet kurmak için çaba göstermelerini istemesine ve kendisinin de anayasal sınırlar içinde üzerine düşeni yapacağını açıklamasına karşın, Erdoğan'ın asıl isteğinin AKP'nin güçlenerek çıkacağı bir erken seçim olduğu belirtilmişti.
Seçim sonuçlarının AKP'nin 13 yıllık tek parti iktidarına son veren bir tablo ortaya koyması ardından Erdoğan, 11 Haziran'da kamuoyu önünde yaptığı ilk açıklamada, ülkenin hükümetsiz kalmaması ve tüm koalisyon seçeneklerinin denenmesi gerektiğini söylerken, analistler bunun bir "taktik" olduğunu ve bu söylemin ardında Erdoğan'ın çözümsüzlük üretmesinin AKP'ye olumsuz dönüşü olabileceği endişesinin yattığını belirtmişlerdi. urn:newsml:reuters.com:*:nL5N0YY1F3
(Redaksiyon Aslı Kandemir)