(Açıklamanın detaylarıyla yenilendi)
ANKARA, 25 Nisan (Reuters) - Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, OHAL sürecindeki tutuklamaların makul sürede karara bağlanmasının hedeflendiğini belirterek, AYM raportörünün bu konudaki öncü dosyalardan biri üzerindeki teknik çalışmasının bitmek üzere olduğunu, yakında ilke kararının verileceğini dile getirdi.
Arslan AYM'nin kuruluş yıldönümü törenindeki konuşmasında, darbe teşebbüsünün tüm kurumlar gibi AYM'yi de etkilediğini belirterek, 15 Temmuz sonrası bireysel başvuru sayısının ciddi şekilde arttığını kaydetti.
"Bugün itibariyle AYM önünde 101,557 bireysel başvuru bulunmaktadır. Bunların %75'ini OHAL kapsamındaki başvurular oluşturmaktadır" diyen Arslan, bu sayının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 47 ülkeden yapılan toplam başvuru sayısından çok daha fazla olduğunu belirtti.
Arslan, anayasal demokrasilerde yetki haritasını çizenin kurucu iktidar yani anayasa koyucu olduğunu, mevcut anayasal sınırların herkesi bağladığını ifade ederek, "Bu sınırların koruyuculuğunu yapmakla görevli olan AYM'den anayasal sınırların dışına çıkması beklenemez" dedi.
AYM Başkanı, 16 Nisan referandumunda halkın yüksek katılım ve büyük bir demokratik olgunlukla sandığa gittiğini de söyleyerek, "Halk oylamasının yüzde 85'i aşan bir katılım oranıyla gerçekleşmiş olması demokrasimiz açısından başlı başına bir kazanımdır" diye konuştu.
OHAL TUTUKLAMALARI
Konuşmasında AYM'nin Olağanüstü Hal (OHAL) kanun hükmünde kararnamelerini denetleme yetkisine sahip olmadığına karar verdiğini hatırlatan Arslan, OHAL dönemindeki tutuklamalarla ilgili ise şöyle konuştu:
"Tutuklama tedbirinin OHAL kapsamında inceleme usulü ve yönteminin belirleneceği öncü dosyalardan birinin raportörlük düzeyindeki teknik çalışması bitmek üzere olup, yakın zamanda bu konuda ilke kararı verilecektir. Öncü dosyaların karara bağlanmasından sonra tutuklama tedbirlerine ilişkin başvuruların da makul bir süre içinde karara bağlanması hedeflenmektedir."
Arslan, AYM'ye bireysel başvuru sisteminin önemli bir kazanım olduğunu da söyleyerek; bu yolun etkisiz gösterilmeye çalışılmasını doğru bulmadığını kaydetti.