(Işık'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 17 Kasım (Reuters) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Musul ve Tel Afer'i İslam Devleti'nden (İD/DEAŞ) kurtarmak adına, PYD/YPG'nin buralara yerleştirilmesinin sorunun çözümüne katkı sunmayacağını söyledi.
Işık, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçesiyle ilgili yaptığı sunumda Irak'ta devam eden Musul operasyonuna ilişkin Ankara'nın hassasiyetlerini tekrarlayan Işık, "Musul'u veya Tel Afer'i DEAŞ'tan kurtarmak adına ne bir yabancı silahlı milis gücünü ne de PYD/YPG gibi bir başka terör örgütünü getirip Musul'a veya Telafer'e yerleştirmenin, sorunların çözümüne zerre kadar katkıda bulunmayacağını muhataplarımıza sürekli anlatmaktayız" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla hiç kimse mevcut karışıklığı fırsat bilerek, buradan herhangi bir şekilde kendi mezhepsel ya da etnik siyasetini geliştirmek için fırsat kollamamalıdır. Buna asla müsaade etmeyiz."
Suriye'de devam eden Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında şimdi sırada El Bab'ın bulunduğunu belirten Işık, "Müteakip safhada El Bab dahil mevcut hattın güneyindeki bazı iç bölgelerin de DEAŞ'tan temizlenmesi öngörülmektedir. Koalisyonun da desteğiyle bu operasyonu kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Konuşmasında Suriye'nin Halep kentindeki çatışmalara da dikkat çeken Işık, Halep'te silahların "kayıtsız-şartsız acilen" susturulması gerektiğine dikkat çekerken, aksi halde bu durumun yeni göç dalgalarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler karşısında sınır bölgesinde önlemler alındığına dikkat çeken Işık, sınır güvenliği için uygulanan "Fiziki Güvenlik Sitemi kapsamında sınır güvenliğinin 2017'nin ilk yarısında tamamen sağlanmasının beklendiğini kaydetti.
DARBE GİRİŞİMİ SONRASI TSK'NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE SAVUNMA PROJELERİ
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal çerçevesinde çıkarılan KHK'lar ile TSK'nın yapısında yapılan değişikliklere dikkat çeken Işık, bu yeniden yapılandırmanın temel felsefesinin "TSK'nın harbe hazırlık durumunu ve operasyonel etkinliğini artırmak" olduğunu belirtti.
Darbe girişimi sonrası TSK'dan yapılan ihraçlara ilişkin bilgi veren Işık, 3,665 personelin "FETÖ ile irtibatlı olduğu için" TSK'dan ihraç edildiğini; toplam 16,423 askeri öğrenci ile beraber değerlendirildiğinde 20,088 kişinin TSK ile ilişiğinin kesildiğini duyurdu.
Işık, 2,855 personelin de soruşturma işlemlerinin devam ettiğini kaydetti.
Darbe girişimi sonrasında ihraç edilen pilotların yerine bu ihtiyacı karşılamak üzere yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Işık, kriz veya harekat durumlarında TSK'nın pilot ihtiyacını kısa sürede harekete geçirecek rezerv pilot çalışmasında son aşamaya gelindiğini belirtti ve şunları söyledi:
"Yapılacak yasal düzenlemeyle görevden ayrılmış, ancak uçuculuk niteliklerini taşımaya devam eden pilotlardan istifade edilmesi; bunların ihtiyaç halinde göreve çağrılmaları ve böylece 'dinamik bir pilot ihtiyat gücüne" sahip olunması hedeflenmektedir."
Işık, TSK'ya 200 subay ve 500 astsubay alımı için çağrıya çıktıklarını ve bu kadrolar için şu ana kadar 24,310 müracaat olduğunu da açıkladı.
Devam eden savunma sanayi projeleri konusunda da bilgi veren Işık, dokuz ülke ile birlikte Türkiye'nin de parçası olduğu F35 Müşterek Taarruz Uçağı projesinde ilk iki uçağın tesliminin 2018'de gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi ve "Bugüne kadar altı uçağın siparişi verildi, önümüzdeki üç yıl boyunca her yıl 8'er adet olmak üzere ilave 24 adet F35 siparişi için karar alınmıştır" dedi.