(Zarrab'ın avukatının açıklaması ve CHP tepkisi ile yenilendi)
Nate Raymond
NEW YORK, 22 Mart (Reuters) - İran doğumlu Türk vatandaşı Reza Zarrab, İran hükümeti veya diğer kurumlar için başkalarıyla birlikte ABD'nin yaptırımlarının etrafından dolanarak yüz milyonlarca dolar para taşıdığı suçlamasıyla Florida'da tutuklandı.
Zarrab, 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında Zarrab ve dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın aralarında yer aldığı dört eski bakan ve yakınları ile bazı işadamları gözaltına alınmıştı.
Zarrab'ın avukatı Şeyda Yıldırım tutuklamanın 17 ve 25 Aralık 2013'teki yolsuzluk soruşturmalarıyla hiç bir ilgisinin olmadığını savundu.
ABD savcıları tarafından dün yapılan açıklamada, 33 yaşındaki Reza Zarrab'la beraber, çalışanı olan Kamelia Jamshidy ve İran'daki Bank Mellat'ın üst düzey yetkililerinden Hüseyin Najafzadeh'nin Manhattan'da federal bir mahkeme tarafından düzenlenen iddianame üzerine suçlandığı belirtildi.
Polisler Zarrab'ı ilk olarak Cumartesi günü Miami'de gözaltına alırken, Jamshidy ve Najafzadeh ise yakalanamadı.
Zarrab'ın avukatı Yıldırım Reuters'a yaptığı açıklamada, Zarrab'ın tutuklanmasının beklenmedik olduğunu ve atfedilen suçlamaların "ticari" olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Tutuklamanın 17 ve 25 Aralık 2013'teki yolsuzluk soruşturmalarıyla hiç bir ilgisi yok. Hiç beklenen bir şey değildi. Suçlama adı altında bize gönderilen bazı iddialar var. Reza Bey'in işiyle, ticaretle ilgili iddialar. Hepsi cevap verilebilen, izah edilebilen konular. Bu bir süreç, orada avukatlarımız var. Ben de birkaç güne kadar gideceğim."
Zarrab'ın dün mahkemeye çıktığını, iki haftalık bir süre verildiğini belirten Yıldırım, asıl soruşturmanın New York'ta olduğunu ancak Zarrab'ın uçakla Miami'ye indiği için orada gözaltına alındığını kaydetti. Yıldırım, kefalet talebinde bulanacaklarını de ifade etti.
Tutuklama, ABD ve Avrupa Birliği tarafından İran'ın nükleer programını kısıtlamasına karşılık yıllardır devam eden ekonomik yaptırımların kaldırılmasının iki ay sonrasına denk geldi.
17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında sızan belgelere göre, Zarrab, Aslan ve diğer Türk yetkililer altın kaçakçılığı yoluyla İran'ın para transfer işlemlerinin içinde yer almakla suçlanmıştı. Ancak daha sonra soruşturmalarda takipsizlik kararları verilmiş, bu karara yapılan itirazlar da ilgili mahkemeler tarafından reddedilmişti.
Soruşturma Komisyonu'nun o dönemki CHP'li üyesi, eski AİHM yargıçlarından Rıza Türmen Reuters'a yaptığı açıklamada, ABD'deki tutuklama kararının kendilerinin haklılığını ortaya koyduğunu belirterek şunları söyledi:
"Zarrab'ı burada serbest bıraktılar ve onu tutuklayan hakimleri de cezalandırdılar. Zarrab'la ilgili her şeyin düzgün olduğu ve dolayısıyla diğer dört bakanla ilgili de her şeyin düzgün olduğu düşüncesine yol açtılar. Ama şimdi bunun böyle olmadığı ortaya çıkmış oldu."
Hukuk devleti olmanın önemine de dikkat çeken Türmen, "Türkiye'deki hukuksuzluk dışarıdaki bu örneklerle karşılaştırınca çok daha çarpıcı hale geliyor. Dışarıda alınan bu kararlar Türkiye'deki hukuk devletinin ne kadar siyasi amaçlarla kullanıldığını, hukukun ne kadar araçsallaştırıldığını ortaya koyuyor" diye konuştu.
"ERDOĞAN'IN TEPKİSİ ÖNEMLİ OLACAK"
Zarrab'ın, ABD'de tutuklanmasının ardından, Türkiye'de Halkbank HALKB.IS üzerinden İran'a yaptığı işlemlerin tekrar gündeme geleceği endişesiyle Halkbank hisseleri de yüzde 5'in üzerinde düşüşle işlem görüyor. Timothy Ash Halkbank hisselerindeki sert düşüşün bu davaya ilişkin endişelerle ilgili olmasının olası olduğunu ifade ederek, "Özellikle Erdoğan'ın tepkisinin nasıl olacağı izlenmesi gereken potansiyel olarak çok önemli bir gelişme" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık operasyonlarının devlette "paralel bir yapı" kurduğunu iddia ettiği Gülen cemaatinin hükümeti devirme girişimi olduğunu söylerken, Zarrab'ı "hayırsever bir iş adamı" olarak tanımlamıştı.
ABD'ye göre Zarrab, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde Jamshidy'nin çalıştığı Royal Holding A.Ş. de dahil olmak üzere sahibi olduğu bir şirket ağını yönetiyor.
İddianamede Zarrab, Jamshidy ve Najafzadeh'nin İran hükümeti veya İran kurumlarının faydalandığı işlemleri gizleyerek ekonomik yaptırımları bozduğu belirtiliyor.
Savcılar bu üçlünün 2010 ve 2015 yılları arasında İran'ın en büyük bankalarından birisi olan Bank Mellat da dahil olmak üzere İranlı kişi ve kurumlara, Türk ve Arap Emirlikleri şirketleri üzerinden finansal işlemler gerçekleştirerek ABD yaptırımlarını göz ardı etmeleri konusunda yardımcı olduklarını söyledi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.