(Kalın'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 11 Nisan (Reuters) - Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesine dair yürütülen müzakereler kapsamında henüz nihai anlaşma metninin masaya konduğunu ve imzalandığını söyleyecek durumda olunmadığını belirterek taraflar arasında önümüzdeki haftalarda görüşmelerin süreceğini söyledi.
Kalın, ilişkilerin normalleşmesi için Ankara'nın talepleri arasında yer alan tazminat konusunda belirli bir noktaya gelindiğini belirtti.
Dışişleri Bakanlığı geçen hafta İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine dair yürütülen müzakerelerde mutabakat metninin nihai hale getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlandığını ve Türkiye ve İsrail heyetlerinin anlaşmanın bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaştığını açıklamıştı.
Süreçte gelinen son durumu değerlendiren Kalın, "Henüz nihai olarak anlaşma metni masaya kondu ve imzalandı diyecek durumda değiliz. Yakın vadede, önümüzdeki haftalarda baz görüşmeler daha yapılacak" dedi.
2010 yılında Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail komandolarının baskın düzenlemesi sonucunda 10 Türk hayatını kaybetmişti. Bu olay iki ülke ilişkilerinde ciddi krize neden olmuş, Ankara ilişkilerin normalleşmesi için özür dilenmesi, tazminat ödenmesi ve Gazze ablukasının kaldırılması taleplerinde bulunmuştu. İsrail Ankara'nın özür talebini yerine getirmişti.
"Özür meselesi gerçekleşti, tazminatta da bir noktaya gelindi" diyen Kalın, "3. nokta ise Gazze'de insani yaşam şartlarının sağlanmasıdır. Baştan beri bu konuda kararlı ve ısrarcı olduk. Bugün Ortadoğu barış sürecinin merkezinde de bu abluka meselesi var. Artık bunların sona ermesi gerekiyor" dedi.
HALEP OPERASYONU
Suriye yönetiminin Rusya'nın desteği ile Halep'e kapsamlı bir operasyon düzenleme hazırlığında olduğu yönündeki açıklamasını da değerlendiren Kalın, Cenevre'de siyasi geçiş için 3. Tur görüşmelerinin bu hafta gerçekleşeceğini hatırlatarak, böyle bir zamanlamada Halep operasyonu ile ilgili haberlerin çıkmasını "enteresan" olarak nitelendirdi.
"Siyasi geçiş üzerinde çalışılırken, sahada Halep'e yönelik operasyondan bahsedilmesi aslında rejini barışçıl geçiş sürecinde samimi olmadığını gösteriyor" diyen Kalın "bunun kabul edilemez" olduğunu ifade ederek "Halep'ten muhtemel göç dalgası konusunda endişelerimiz sürüyor..Bunun olması halinde gerekli tedbirleri almış durumdayız ama arzu ettiğimiz bir şey değil" dedi.
Kalın, Suriye'nin kuzeyinde İslam Devleti'nin kontrolü altındaki bölgelere yönelik muhaliflerin operasyonları ve bu bölgedeki operasyonlarda Suriye'nin kuzeyindeki Kürt gruplardan YPG'nin yer almaması yönünde Ankara'nın ABD ile yaptığı görüşmeleri de değerlendirdi.
Suriye'nin kuzeyindeki bölgeye işaret eden Kalın, "Biz bu hat üzerinde YPG ve benzeri örgütlerin bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi ifade ettik. Münbiç dahil bu bölgede alternatif olarak konuşlanabilecek muhalif grupların bulunduğunu sahadaki durum gösteriyor. Bu konudaki tavrımız değişmedi... YPG ve PYD gibi örgütlerin Cenevre'de masada ve Suriye'de sahada bulunmasına dair tavrımız nettir" dedi.
Ankara, PYD ve YPG'nin PKK ile bağlantılı olduğunu belirtiyor ve her ikisini de "terör örgütü" olarak tanımlıyor. İD'ye karşı mücadele ettiği için bu gruplarla çalışan ABD'den de PYD ve YPG ile işbirliğine son vermesini talep ediyor.
(Haberi bildiren Tülay Karadeniz; Haberi yazan Can Sezer; Redaksiyon Birsen Altaylı)