(Erdoğan'ın ve Yılmaz'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 3 Eylül (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G20'nin en önemli hedefinin güçlü, dengeli ve sürdürülebilir küresel büyümenin sağlanması olduğunu belirtirken, bu hedefin önündeki en önemli sorunun küresel ekonomideki kırılganlığın devam etmesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı çerçevesinde Ankara'da düzenlenen B20 (Business 20) toplantısının açılışında konuşan Erdoğan, G20'nin küresel ekonomik politikaların belirlenmesinde en etkili mekanizmalardan biri haline geldiğini belirterek, "Bu süreçte yaptığım en önemli tespit tek tek ülkelerin çıkarlarının değil küresel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak alınan kararların çok daha etkili olduğudur. Küresel sorunlara küresel çözümler bulunması gerekiyor" dedi.
Küresel barış olmadan küresel ekonomik hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını ve G20'nin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini belirten Erdoğan, zor dönemden geçtiğini belirttiği küresel ekonominin "yeni ve umut vaat eden gelişme düzeyine bir an önce ulaşmasını arzu ettiklerini" söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:,
"G20'nin en önemli hedefi güçlü, dengeli, sürdürülebilir bir büyümenin sağlanmasıdır. Küresel ekonomideki kırılganlığın devam ediyor olması bu hedefin önündeki en önemli sorundur...Büyümenin sadece rakamlardan ibaret görülmesi eksik ve yanlış bir anlayıştır. Dünyanın tamamını içine almayan bir büyüme sosyal dengesizlik ve huzursuzluk getirecektir."
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı çerçevesinde yarın ve Cumartesi günü Ankara'da G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantıları düzenlenecek. B20 çerçevesinde iş dünyasının hazırladığı tavsiyelerin yanı sıra Kasım ayında Antalya'da düzenlenecek liderler zirvesinin hazırlıkları ve küresel ekonomik gelişmeler de bu toplantılarda ele alınacak.
"Güçlü, dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı küresel büyümenin önemli ayaklarından biri altyapı yatırımlarının artırılmasıdır" diyen Erdoğan, küresel altyapı yatırımları için kamu ve özel sektörün işbirliği sağlamasının şart olduğunu ve tek başına kamunun bu yatırımları finanse etmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Erdoğan, "G20 olarak yatırımları önceliklerimiz arasına alarak, üye ülkelerden yatırım stratejilerini hazırlamalarını talep ettik. Mevcut kaynakların büyüme ve istihdam yaratacak şekilde kullanılması önemli. Bu yatırımların finansmanlarında İslami finansman araçlarının da dikkate alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında "kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar" başlıklarını vurguladığını belirterek, "Dünyada önemli bir dönemden geçiyoruz… Bu dönemde dünyada finansal piyasalardaki dalgalanmalar bu yılki zirveyi daha önemli konuma getirmiş durumda" dedi.
Belirlenen büyüme stratejilerinin uygulanmasının önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Büyümenin motorunu da yatırımlar oluşturuyor. Sağlıklı büyüme için bu vazgeçilmez bir kavram. Bu stratejilerin oluşturulması temel önceliğimiz oldu" dedi.
KÜRESEL GÜVENLİK VE GÖÇMEN KRİZİ
Erdoğan konuşmasında küresel ekonomik gelişmeler, büyüme ve Türkiye'nin G20 hedeflerinin yanı sıra "küresel güvenlik" konusunun önemine de dikkat çekti.
"Ekonomik sorunların siyasi, jeopolitik meselelerden ayrı düşünülmesi mümkün değil. Bu bakımdan G20 küresel siyasi sorunların da tartışma ve çözüm üretme platformudur. Liderler olarak bu hususlarda kasım ayındaki zirvede güçlü mesajlar vereceğimize inanıyorum" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonominin en önemli tehdidi terördür; küresel terör giderek büyüyen bir sorun; bu konuda Batılı ülkelerin gerekli duyarlılığı göstermediğini ifade etmek durumundayız. Akdeniz'i mülteciler için bir mezara dönüştüren Avrupa ülkeleri hayatını kaybeden her mültecinin vebaline ortaktır...Bakınız Akdeniz'de mültecileri tayan bir botta ölen 3 yaşındaki bir yavru bizim sahillerimize vuruyor. Bizim sahillerimize vuran 3 yaşındaki yavrunun hesabını tüm insanlık vermeyecek mi?"
Dün ailesi ile birlikte bir botla Yunanistan'a gitmeye çalışırken denizde boğularak hayatını kaybeden 3 yaşındaki Suriyeli bir çocuğun cesedi Bodrum sahillerinde bulunmuş, hayatını kaybeden çocuğun fotoğrafı hem sosyal medyada hem de Avrupa gazetelerinin ilk sayfalarında yer almıştı.
"İkinci dünya savaşından sonra tesis edilen küresel güvenlik sistemi işlemiyor. BM güvenlik konseyi daimi 5 üyesinin çıkarları dışında hiçbir konuya eğilmeyen bir yapıya dönüştü" eleştirilerinde bulunan Erdoğan, bunun tüm az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin "ortak sesi" olduğunu ve bunun daha fazla duymazdan gelinemeyeceğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı merkezli dünyanın geride kaldığını, çok merkezli dünyanın ortaya çıktığını kabul etmek ve buna uygun yapısal dönüşümleri yapmak zorundayız...Bazı Avrupa ülkelerinin mültecileri sınıflarına göre tasnif ederek kabul etmesini insani bulmuyorum...Avrupa başta olmak üzere gelişmiş ülkeleri insani dramlar karşısında daha duyarlı olmaya davet ediyorum."
"Akdeniz'de boğulan sadece mülteciler değildir; Akdeniz'de boğulan insanlığımızdır, Akdeniz'de bizi biz yapan değerler boğulmaktadır."
Türkiye, Suriye ve Irak'taki çatışmalardan kaçan yaklaşık 2 milyon mülteciye evsahipliği yapıyor. Ancak son haftalarda artan sayıda mültecinin Ege ve Akdeniz'i kullanarak önce Yunanistan'a oradan da diğer Avrupa ülkelerine gitmeye başlaması AB içinde "mülteciler" konusunda büyük tartışmalar yaratıyor.
(Haberi bildiren Orhan Coşkun, Tülay Karadeniz; Redaksiyon Aslı Kandemir)