(Ayrıntılar eklendi)
ANKARA, 25 Kasım (Reuters) - Başbakan Binali Yıldırım, doların Türk lirası karşısındaki yükselişinin önlenebilmesi için faiz artırımından başka yöntem düşündüklerini ancak Merkez Bankası'nın (TCMB) kendisinin faiz artırım kararı verdiğini söyleyerek, bunun aceleci bir karar olduğunu ifade etti.
TCMB dünkü Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısının ardından bir haftalık repo faizini beklentilerin üzerinde bir artışla yüzde 7.5'tan yüzde 8'e, üst bandı ise yüzde 8.25'ten yüzde 8.5'e yükseltmişti. dün faizlerde beklentilerin üzerinde artırıma gitmesiyle dolar/TL ilk etapta gerilemiş ancak kararın hemen sonrasında gelen Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye ile müzakereleri geçici dondurma çağrısı ardından yeniden yönünü yukarı çevirmişti.
Dolar/TL Asya seansında ise tarihi zirve olan 3.4760'a kadar yükseldi.
Yıldırım dün akşam TRT canlı yayınında gazetecilerin soruları üzerine TCMB'nin faiz kararını şöyle yorumladı:
"Çok aceleci bir karar olarak görüyorum.. Bir buçuk aya kadar bu dalgalanmalar olacak.. Bu günler gelip geçecek. Tahminlerimiz vardı. Biz başka araçlarla bu iş yapılabilir mi diye düşünüyorduk. Ama faiz artırma kararını Merkez Bankası kendi verdi ve bu kararı uyguluyor.. Biz faiz artırımını doğru bulmuyoruz."
Analistler dünkü faiz kararının ardından TCMB'nin TL'deki kayba hassasiyetini ve gerektiğinde adım atabileceğini ortaya koyduğunu belirtiyorlar. yıl gelecek yüzde 3 civarında büyümenin kendilerini tatmin etmeyeceğini de belirten Yıldırım, "Bu rakamın mutlaka yüzde 4.5 ve üzerinde olması lazım. Bizi kesmez bu rakam" dedi.
EKONOMİDE ÇOK BAŞLILIK YOK
Yıldırım, ekonomi ile ilgili çok seslilik, çok başlılık olmadığını söyleyerek, "Ben bunları kabul etmiyorum. Ekonomi Koordinasyon Kurulu mevcut başkanı benim, benden sonra ekonomi ile ilgili konuşacak arkadaşımız Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'tir, görev onundur. Benim olmadığım durumlarda ekonomi ile ilgili bütün söz sahibi sorumluluk ona aittir" dedi.
"Koordinasyon Mehmet Şimşek'te mi" sorusuna "Evet" yanıtını veren Yıldırım, "Maliye, ekonomi, gümrük ticaret, bilim sanayi, kalkınma bakanımız, diğer Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, mutlaka hepsi ekonomi ile ilgili ama herkes kendi üzerine düşen görevi yapıyor, sorumlu olduğu birimleri takip ediyor. Genel koordinasyon başbakan olarak bana ait benim adıma da Şimşek" dedi.
DEVLET YENİ SÖZLEŞMELERİNİ TL İLE YAPACAK
Devletin, yeni sözleşmeleri Türk lirasıyla yapacağını, bu uygulamanın yabancılar için söz konusu olmadığını belirten Yıldırım, "Diyelim ki milli paramızla Türk lirasıyla yapacağız sözleşmelerimizi, kamudan vatandaşa olan alışverişlerde. Tercihimiz, beklentimiz odur ki vatandaşlarımız da ticari mukavelelerini milli para üzerinden yapsın. Burada tabii bir mecburiyet olmaz ama AVM'de kiralar var, büyük rezidanslarda, ofislerde niye dolar bazında olsun?" dedi.
Yıldırım, "Bundan sonra büyük ihalelerde bu yönde bir yaklaşım mı benimsenecek?" sorusuna ise "Kamu olarak yapacağımız işlerde böyle düşünüyoruz. Bunun istisnaları olabilir. Finansman temininde sıkıntı olabilecek projeler olursa bunun finansmanında bu değerlendirilebilir yani bu istisna tutulabilir ama genel anlamda Türk parasıyla yapılabilecek birçok taahhüt, satış ve hizmet alımı işi var. Dolayısıyla bu konularda genel yaklaşımımız, Türk lirasına yönelik taahhütleri gerçekleştirmek" cevabını verdi.
TMSF $2.5 MLYR ALACAĞINI TL OLARAK TAHSİL EDECEK
Yıldırım, "TMSF'nin portföyünde de alacakları var, yaptığı satışlardan vesaire. Yaklaşık 2.5 milyar dolar. Bunları da aldığı bir kararla TL olarak tahsil edecek. Dolayısıyla bu da dövizde bir rahatlama getirecek. Dövize olan talebi azaltmış olacak." dedi.
2019'DA İKİ SEÇİM
Başkanlık sistemini de içeren anayasa değişikliği üzerinde MHP ile yaptıkları görüşmede sistemin adının 'Cumhurbaşkanlığı' olması konusunda mutabakat sağladıklarını vurgulayan Yıldırım şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı ve Meclis beş yıl için seçilecek. Ocak ayı sonuna kadar Meclis'teki çalışmayı tamamlayacağız. Milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri birlikte yapılacak ve her iki seçim de 2019'da gerçekleştirilecek. 2019 sonrası yüzde yüz cumhurbaşkanlığı sistemi uygulanacak ama bu arada geçiş süreci tamamlanmış olacak. Mevzuat yenilenecek."
MHP'nin başkanlık sistemiyle ilgili anayasa değişiklik teklifinin üzerinde çalışmak için AKP ile kurulan komisyondaki üyesi Mehmet Parsak, yaptıkları bazı önerilerinin AKP tarafından uygun görüldüğünü, anayasa değişikliği metninin buna göre revize edildiğini söyledi.
Uzun süredir Türkiye'nin yönetim şeklinin başkanlık sistemine dönüştürülmesini savunan ancak bunun için gereken anayasa değişikliğini tek başına referanduma taşıyabilmek için mevcut parlamentoda en az 14 sandalye desteğine daha ihtiyaç duyan AKP, bu konuda TBMM'de 39 sandalye ile temsil edilen MHP'ye güveniyor.