(TÜSİAD'ın açıklaması eklendi)
İSTANBUL, 25 Temmuz (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP, CHP ve MHP Genel Başkanlarını, darbe girişimi karşısındaki kararlı tutumları sebebiyle teşekkür etmek ve önerilerini almak üzere bugün saat 1400'te görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı'nda düzenlenecek zirvede bir araya gelecek.
Hükümeti devirmeye yönelik 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişiminin ardından halk meydanlara akın ederek bu girişime karşı durmuş, ancak bu sırada darbeye karışan askerlerle yapılan çatışmalarda 246 kişi hayatını kaybetmiş, 2,000'den fazla kişi yaralanmıştı. Darbe girişiminin ardından hükümet darbe girişimini ABD'de yaşayan din adamı Fethullah Gülen'e bağlı cemaatin gerçekleştirdiğine dair kanıtlar olduğunu belirterek, OHAL ilan etmiş ve cemaatle bağlantılı binlerce kişiyi görevden alma operasyonuna başlamıştı.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, liderlere gönderilen mektupta milletin, darbe girişimi karşısında gösterdiği kararlı tutumu, siyasi partilerden de beklediği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Bu zorbalığa karşı gösterdiği kararlı tutumla, tüm kurumlarımıza çok önemli sorumluluklar yükleyen milletimiz, birlik ve beraberliğimizin en üst düzeyde olması gereken bu kritik dönemde, diğer kuruluşlarımızla birlikte, siyasi partilerimizden de bunun gereğini yerine getirmesini beklemektedir."
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ MİTİNGİ
Liderliğini CHP'nin yaptığı ve bazı üst düzey AKP'li yetkililerin de katıldığı İstanbul Taksim'de dün gerçekleştirilen "Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi"ne binlerce insan katılarak darbe girişimini protesto etti.
Hükümete yakın televizyon kanallarının da canlı olarak yayınladığı mitingde CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu darbeye ve diktatörlüğe karşı birlik olma zamanı olduğunu vurguladı.
Mitingde yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu, "Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, her vatandaşımız özgürlükçü demokrasiyi getirmekle yükümlüdür ve namus borcumuzdur" dedi.
Kılıçdaroğlu, 10 maddelik 24 Temmuz 2016 Taksim Manifestosu'nda şunları söyledi:
"15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, varsa iç ve dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.
"Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye'de tartışmasız ortak payda oluşmuştur. Siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine katkı vermek zorundadır.
"Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi demeliyiz.
"Darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.
"Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
"Bu darbe girişimi anayasada yasama yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokraside denge ve denetim işlerinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
"Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
"Bu darbe girişimini devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Devletin yeniden inşası zorunludur.
"İnancı kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde sokaklarında meydanlarında parklarında özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın 15 Temmuz darbe girişimi üçüncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiye değil özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan alınmalıdır.
"Devlet, kinle öfkeyle ön yargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir."
Öte yandan TÜSİAD tarafından başarısız darbe girişimi ile ilgili bu sabah yapılan "Demokratik Anayasal Düzeni Korumak" başlıklı yazılı açıklamada tüm kesimlerin, anayasal düzenin ve kurumlarının ihlaline itirazlarını ve hukukun üstünlüğü ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere ve insan haklarına olan bağlılıklarını ifade ettiklerini belirtilerek, "TBMM'deki siyasi partilerin bu müdahaleye karşı ortak tutumu, toplumun tüm kesimlerinde yankı bulmuştur. Toplum içindeki farklılıklara rağmen, barışçıl ve demokratik koşullarda uzlaşının mümkün olduğunu gördük" denildi.
Açıklamada ayrıca, "Türkiye, demokrasiye olan bağlılığını ülke çapında açıkça ispatlamıştır. Bizler, Türkiye'nin demokrasisinin dayanıklılığını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını göstermeye devam edeceğinden eminiz" ifadesi yer aldı.