(Bass'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 7 Nisan (Reuters) - ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, İslam Devleti'nin (İD) Suriye'nin kuzeyinde kontrol ettiği mevcut alandan çıkarılarak daha doğuya itilmesi için ılımlı muhaliflerin nasıl desteklenebileceği konusunu Türk hükümeti ve ordusu ile görüştüklerini söyledi.
Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle gerçekleştirdiği toplantıda soruları yanıtlayan Bass'a Suriye'nin kuzeyindeki İD varlığına son verebilmek için ABD ve Türkiye'nin nasıl bir işbirliği içinde olduğu ve ABD'nin İD ile mücadele ettiği gerekçesiyle Suriye'nin kuzeyindeki Kürt gruplardan PYD ve YPG'ye desteği ile ilgili olarak Ankara'nın itirazlarını nasıl değerlendirdikleri soruldu.
Ankara, Suriye'nin kuzeyindeki Kürt gruplardan PYD ve silahlı kanadı YPG'nin PKK ile yakın ilişkileri olduğunu belirtiyor ve bu grupları "terör örgütü" olarak tanımlıyor.
"Suriye'de yerel grupların DEAŞ'ı kontrol ettiği bölgelerden çıkarması ve ardından bu bölgeyi kontrol etmeyi sağlamasının en iyi yolunun ne olduğu konusunda aylardır Türk hükümeti ile çok yakın çalışıyoruz" diyen Bass, son dönemde Suriye'de ateşkesin sağlanmasının ardından aynı zamanda El Nusra ve rejime karşı savaşan muhalif grupların dikkatini daha fazla İD'ye yöneltme şansı bulduğunu belirtti.
"DEAŞ'ın mevcut hattından çıkarılarak daha doğuya itilmesi için ılımlı muhaliflerin nasıl desteklenebileceği konusunda TSK ve hükümet ile görüşüyoruz" diyen Bass, "Bu grupların son haftalarda sınır hattında doğuya doğru ilerlemesi ile biraz ilerleme kaydettik. Bu bölgeye yoğunlaşmaya devam edeceğiz" dedi.
Suriye Demokratik Güçleri adı verilen muhalif grup içinde YPG'nin de yer alması konusunda Ankara'nın hassasiyetleri hatırlatılan Bass, Türkiye'nin sınır hattının tamamının PYD'nin kontrolüne girmesini bir "ulusal güvenlik tehdidi" olarak gördüğünü ve bu endişeler konusunda hassas olduklarını belirterek, "Suriye'de sağladığımız desteğin tamamı DEAŞ'a karşı operasyonlarla ilgilidir. Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum: ABD, YPG'yi silahlandırmıyor, YPG'ye silah ve mühimmat vermiyoruz" dedi.
Suriye'nin kuzeyini DEAŞ'tan yerel güçlerin temizlemesi ve bu konuda doğru insanların desteklenmesi konusunda çalışmaya devam edeceklerini belirten Bass, "Ancak bir sorunun yerini başka bir sorunun almasını da istemiyoruz. Herhangi bir grubun DEAŞ'la mücadele görünümü altında ile bölgenin demografik yapısını değiştirmesine de karşıyız" dedi.
Ankara, PYD ve YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde İD'den kontrolünü ele geçirdiği bölgelerde Arapların ve Türkmenlerin bölgeyi terk etmesini sağladığını ve demografik yapıyı değiştirdiğini iddia etmişti.
"PKK SİLAH BIRAKMALI"
Bass, son dönemde Türkiye'nin güneydoğusunda ve batıdaki illerde düzenlenen saldırıları ve ABD yönetiminin Türkiye'deki vatandaşları için aldığı önlemleri de değerlendirdi.
ABD'nin "terörle mücadele" konusunda Türk hükümeti ile çalışmaya devam edeceğini belirten Bass, "Siyasi hedeflere ulaşmak için şiddet kullanılmasını reddediyoruz. PKK'ya şiddet kampanyasına son vermesi ve silahlarını bırakması çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Güneydoğudaki güvenlik operasyonlarını da değerlendiren Bass, her hükümetin vatandaşlarına yönelik tehditler konusunda önlemler almasının hakkı olduğunu ve bunun doğal olduğunu belirterek, "Ancak terörle mücadele operasyonlarının isabetli olmasının önemine inanıyoruz. Bu operasyonlar sivil kayıplarını en aza indirecek şekilde yapılmalı" dedi.
İncirlik üssünün İD karşıtı operasyonlardaki önemini koruduğunu belirten Bass, İncirlik'teki ABD personelinin ailelerinin Türkiye'den ayrılması kararının ise üs, İD'ye yönelik operasyon alanlarına yakın olduğu ve İD'nin Türkiye'de saldırı düzenleme riski sürdüğü için alındığını belirtti.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Bass, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki ABD ziyaretinin ardından ABD Başkanı Barack Obama'nın bir soru üzerine medya özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusunda "Türkiye'de rahatsız olduğu eğilimler" bulunduğu açıklamalarını da değerlendirdi.
Erdoğan, Obama'nın ikili görüşmelerinde bu konuyu gündeme getirmediğini ve "gıyabında yapılan bu açıklamaların kendisini üzdüğünü" söylemişti.
ABD ve Türkiye'nin yasal sistemlerinin ifade özgürlüğü konularında farklılıklar içerdiğini belirten Bass, ABD'li yetkililerin bu konuda tutarlı açıklamalar yaptığını söyledi ve "ABD'li yetkililerin bu konuda ikiyüzlü davrandığına dair yayınlar beni şaşırttı...Bu konuda bizdeki sistemin daha iyi olduğunu söylemeyeceğim, sadece farklı. Türkiye'deki liderlerin ve insanların bu konuya farklı yaklaştığımızı anlaması önemli" dedi.
Bass, Türk vatandaşı Reza Zarrab'ın ABD'de tutuklanması ve ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in iadesi konusunda yorum yapmaktan kaçındı, ancak Gülen cemaatinin bazı faaliyetlerinin ABD'nin seçim kampanyası yasalarını ihlal ettiğine dair iddiaların federal seçim komisyonu tarafından incelendiğini belirtti.