(Detaylarla yenilendi)
ANKARA, 11 Ocak (Reuters) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Irak Başika kampındaki varlığının "terörle mücadele" kapsamında atılan bir adım olduğunu ve kimsenin endişe duymasına gerek olmadığını belirtirken; ABD'deki başkanlık seçimlerindeki adaylardan bazılarının İslam karşıtlığını hedef alan açıklamalarından rahatsızlık duyduklarını da söyledi.
Bu yıl sekizincisi yapılan ve teması "Kriz yönetimi ve insani çözümler" olarak belirlenen Büyükelçiler Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Çavuşoğlu, dış politikadaki güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Son dönemde Türk dış politikasında ön plana çıkan Irak Başika'daki Türk askeri varlığını değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin İslam Devleti'ni (İD) "bölgeye ve insanlığa bir tehdit" olarak gördüğünü ve İD ile mücadele için uluslararası çabalara destek verdiklerini belirterek "Başika kampındaki varlığımız da, terörle mücadele çabalarımız kapsamında attığımız adımlardan biridir" dedi.
Başika kampının güvenliğinin son dönemde ciddi bir risk altına girdiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bu tehdide karşı, Aralık ayı başında Başika'da eğitim için bulunan askerlerimizi korumak amacıyla bir intikal gerçekleştirdik. Bir Musul olayını daha göze alamazdık. Bu sevkiyat, üçüncü ülkelerin kışkırttığı abartılı haberlerin de etkisiyle, Bağdat'ta hassasiyet yarattı. Biz, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyuyoruz. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır" diye konuştu.
Türkiye'nin başta "terör" konusu olmak üzere ABD ile ilişkilerini küresel sınamalara karşı güçlendirdiğini de belirten Çavuşoğlu, "2016 ABD için seçim yılı olacak. Bazı adayların İslam karşıtlığını körükleyen ve Müslümanları hedef alan açıklamalarından rahatsızlık duyuyoruz. İslamafobi illetinin Avrupa'dan ABD'ye sıçramasını istemiyoruz" dedi.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER VE İSRAİL İLE NORMALLEŞME SÜRECİ
Konuşmasında Suriye'deki gelişmeleri de değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin ülkede siyasi geçiş sürecini düzenlemesi öngörülen Viyana sürecini desteklediğini belirterek "Kendi halkı nezdinde hiçbir meşruiyeti kalmayan Esad'ın, Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını artık herkes görmeli" dedi.
Viyana sürecine ilişkin olarak Suriye muhalefetinin üzerine düşeni yaptığını belirten Çavuşoğlu, "Viyana süreci bağlamında Suriye rejiminin bir an önce müzakere heyetini belirlemesi gerekiyor" diyerek, Suriye'de özgür seçimlerin yapılabilmesi için bir geçiş hükümetinin hayata geçirilmesi ve "Esad'ın sahneden çekilmesi" gerektiğini belirtti.
Türkiye ve İsrail arasında Mavi Marmara baskınının neden olduğu krizi gidermek ve ilişkileri normalleştirmek üzere son dönemde yeniden başlayan müzakereleri de değerlendiren Çavuşoğlu, "İsrail ile görüşmeler devam ediyor, özür talebi karşılandı. Tazminat ve Gazze ambargosunun kaldırılması, yerine getirilmesini beklediğimiz talebimizdir. Ancak bu konularda henüz mutabakata varılmış değil" ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan'ın bir Şii din adamını idam etmesinin ardından İran'daki Suudi misyonlarına saldırılar düzenlenmesi ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesine dair ise Çavuşoğlu, krizin bölgedeki sorunları derinleştirecek potansiyeli bulunduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, "Bunun için, sağduyuyla hareket edilmesi, diplomatik kanalların sonuna kadar işletilmesi gerekiyor.Ülkemiz iki ülke arasındaki sorunların giderilmesi için her türlü gayreti göstermeye hazırdır" dedi.
AB İLE İLİŞKİLER VE KIBRIS SORUNU
Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye için "stratejik ve vazgeçilmez" bir hedef olduğunu belirten Çavuşoğlu, "AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı sadece göç konusuyla sınırlı değil. Dolayısıyla, AB'nin bizimle olan ilişkisine günübirlik bakmaması lazım. Türkiye'nin olduğu kadar AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var" diye konuştu.
Çavuşoğlu konuşmasında Kıbrıs'ta devam eden çözüm müzakerelerini de değerlendirerek şunları söyledi:
"Ülkemiz, Kıbrıs Türk tarafıyla yakın işbirliği içerisinde, çözümün bu yıl içinde gerçekleşmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Adil ve kalıcı bir çözümün, yalnızca adadaki taraflara değil, başta Doğu Akdeniz olmak üzere geniş bir coğrafyaya da olumlu yansımaları olacağına inanıyoruz."
Kıbrıs'ta adadaki taraflar arasında devam eden müzakerelerin olumlu ilerlediği belirtilirken, bu ilkbaharda tarafların üzerinde anlaştığı bir referandumun Kıbrıs'ın güneyi ve kuzeyinde oylamaya sunulabileceği ifade ediliyor.
24 Kasım tarihinde Türkiye-Suriye sınırında bir Rus uçağının hava sahası ihlali yaptığı için düşürüldüğünü de hatırlatan Çavuşoğlu, bu krizin ardından Rusya'nın attığı bazı adımlar karşısında Türkiye'nin "sağduyu ve itidalle" hareket ettiğini kaydederken "Rusya yönetimini aklıselime davet etmeyi sürdürüyoruz" dedi.
Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesinin ardından Moskova yönetimi Türkiye'ye yönelik bazı ekonomik yaptırımlar açıklamış ve Moskova yönetimi Ankara'ya sert tepki göstermişti.