(Erdoğan'ın açıklamalarının detayları ve geçmiş bilgi eklendi)
ANKARA, 3 Ağustos (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisinin zamanında asgari müşterekte buluştukları zannıyla Gülen cemaatine yardımcı olduğunu ve bu nedenle verecek hesapları bulunduğunu belirterek, milletin kendilerini affetmesini dilediğini söyledi.
Hükümet 15 Temmuz'daki darbe girişiminin arkasında ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in bulunduğu yönünde kanıtlar olduğunu açıklamış, Gülen cemaatiyle bağlantılı kamu görevlilerini açığa alma operasyonu başlatmıştı.
Türkiye ayrıca Gülen'in iade edilmesi için ABD makamlarına resmi başvuruda da bulunmuştu.
Erdoğan Olağanüstü Din Şurası toplantısında yaptığı konuşmada, "Şahsen ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen, asgari müşterekte buluştuğumuz zannıyla bunlara zamanında yardımcı oldum. Başındaki kişi ve kadro konusundaki tüm tereddütlerimize rağmen, yaygın eğitim faaliyetlerinin hatırına bunlara müsamaha gösterdik" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim... Hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletimiz de bizi affetsin... Artık bu yapı mensuplarının 17-25 Aralık'taki hukuk ve emniyet skandallarına, 15 Temmuz'da şahit oldukları vahşete rağmen orada kalmaya devam etmelerinin mazereti kalmamıştır. Şu saatten sonra 'Pensilvanya'daki şarlatanın' hezeyanlarına kulak vermeye devam eden herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir."
Özellikle muhalefet partileri Erdoğan'ı ve AKP'yi birkaç yıl öncesine kadar Gülen cemaatiyle işbirliği yapmakla eleştirmiş, AKP'li yetkililer ise "paralel bir devlet yapılanması oluşturmakla" suçladıkları cemaat üyelerinin kendilerini uzun yıllar yanılttığını söylemişlerdi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"2010 yılından itibaren sinsi bir yapı oldukları tespitini paylaştığım üst yapıda bir çok arkadaşım oldu, o yıllardan itibaren tavrımız değişti... 2012 yılından itibaren bu yapıyla ilgili rezervlerimizi koyduk. TSK'ya dönük operasyonlarda şüphelerimiz oluştu. Çok yakından tanıdığım komutanlarla ilgili gerekçeler beni ikna etmiyordu."
İstanbul Ümraniye'deki bir gecekonduda Haziran 2007'de ele geçirilen el bombalarıyla başlayan Ergenekon ve ardından başlatılan Balyoz gibi davalarla, aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile bazı siyasi parti yöneticileri ve gazetecilerin de yer aldığı çok sayıda asker ve sivile "darbeye teşebbüs" suçlamasıyla ağır cezalar verilmişti.
Ancak bu yıl başında Yargıtay, Ergenekon davasında yerel mahkemenin kararını usül ve esastan bozarken; hükümet kanadından da bu davaların yargı ve emniyette yuvalanmış Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının bir kumpası olduğunun anlaşıldığı açıklamaları gelmişti.
2010-2012 sürecinde FETÖ ile ilgili tereddütlerini kendi arkadaşlarına dahi anlatmakta zorlandığını kaydeden Erdoğan, "Bunlar çok önemli operasyonun adımlarını atıyorlar, hala inanmayanlar olduğunu maalesef biliyorum. Bu noktadan sonra artık şüphe dönemi bitmiş, mücadele dönemi başlamıştır" dedi.
"PİŞMAN OLDUKLARINI SÖYLEYENLER KONUSUNDA TEREDDÜTLÜYÜM"
Örgüt üyelerine bundan sonra hep şüpheyle bakmayı sürdüreceğine değinen Erdoğan, "Bu yapının mayasında ikiyüzlülük olduğu için pişman olduklarını söyleyenler konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Gerçekten pişman mı oldular yoksa riyakarlık içindeler mi anlamakta zorlanıyoruz" ifadesini kullandı.
Darbe girişimi sonrası TSK'da aldıkları tedbirleri de anlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Askeri liseleri kapattık, artık tüm liselerden harp okullarına girme şansı doğmuştur... Jandarma'yı İçişleri Bakanlığı'na bağladık, Jandarma'nın sistemini de polisinki gibi yaptık... Jandarma'nın özlük hakları İçişleri Bakanlığı'na bağlandı... İnşallah 48 saat içinde yeni görevlendirmelerle tüm Jandarma camiasındaki arkadaşlar görevlendirmelerine başlayacaklar."
Hükümet 15 Temmuz darbe girişiminin ardından üç ay süreyle OHAL ilan etmiş; OHAL sonrası çıkarılan ilk kanun hükmünde kararnamelerle TSK'dan binlerce personel ihraç edilirken, askeri liseler kapatılmış, harp okullarına bütün liselerden öğrenci alımının yolu açılmıştı. KHK'larla ayrıca kuvvet komutanları Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmıştı.