(Detaylar yer alıyor)
ANKARA, 30 Eylül (Reuters) - Üst düzey bir Türk yetkili, Suriye'de bir Arap şehri olan Rakka'ya Kürt gücüyle harekat yapılırsa etnik bir kavga başlayacağını ve bunun Türkiye sınır hattını yangın yerine çevireceğini söyledi.
Ankara'da Suriye'deki gelişmeler, olası Rakka ve Musul operasyonları, Fırat Kalkanı operasyonu gibi konularda gazetecilerin sorularını yanıtlayan yetkili, Ankara'nın Rakka operasyonuna Suriye'deki Kürt gruplardan YPG'nin katılmasına karşı olduğunu yineledi ve şunları söyledi:
"Sürekli söylenen, 'Rakka'da DEAŞ'a karşı savaşacak başka nereden güç bulacağız'. Rakka bir milyonluk bir Arap şehri. Bu şehre karşı 7,000-8,000 Kürt gücüyle harekat yaparsanız etnik kavga başlatırsınız. Bunun manası yok. Sonra o kan davası bizim tüm sınır boylarımızı yangın yerine çevirir."
ABD Suriye'de İslam Devleti'ne karşı verdiği mücadele nedeniyle Kürt gruplar PYD ve silahlı gücü YPG'yi desteklerken, Ankara PYD ve YPG'nin PKK ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek bu grupları da "terör örgütleri" olarak nitelendiriyor.
Menbiç'in İD'den temizlenmesi operasyonuna YPG'lilerin operasyon tamamlandıktan sonra çekilme vaadiyle katıldığını hatırlatan yetkili, "henüz çekilmenin tam anlamıyla tamamlanmadığını" kaydetti.
Yetkili, "ÖSO ve Suriye Demokratik Güçleri içindeki Arapların birlikte çalışmayı öğrenmesi lazım, bu unsurların Menbiç'te ortak bir yönetim kurmasını istiyoruz. İleride Rakka'ya dönük bir operasyonda birlikte hareket etmesi gerekir" dedi.
Suriye'de İD'nin merkezi konumundaki Rakka'ya düzenlenecek olası bir operasyonu ilişkin de yetkili, "Rakka operasyonunun iyi planlanması gerektiğini düşünüyoruz. Suriye'nin birliğini ve bütünlüğünü gözetecek, yeni kavgalara bölünmelere, kutuplaşmalara yol açmayacak yaklaşımla bu harekatın yapılması lazım. Rakka konusunda koalisyon güçleri ile birlikte gereken adımları atmaya, birlikte planlama yapmaya hazır olduğumuzu söylemiştik zaten. Askerden askere yapılacak görüşmeler önemli ve ilk temaslar başladı" dedi.
İD'yi Rakka'dan atma hedefine yönelik olarak gerekli askeri ihtiyaçların tespit edileceğini ve planlamaların buna göre yapılacağını belirten yetkili, henüz bunun ayrıntılarına inilmediğini kaydetti.
Irak'ta da İD'nin kontrolünde olan Musul kentine yönelik operasyon olasılığını değerlendiren ve bu tür bir operasyona Ankara'nın katılımı olup olmayacağı da sorulan yetkili, "Bizim için önemli olan bir harekat planlanıyorsa doğru planlanması ve güçlerin kompozisyonunun doğru şekillendirilmesi... Musul operasyon planları daha netleşmedi, biz de ona göre durumu değerlendiririz. Operasyonda yerel ortaklarımızın çıkarları ve onların katkıları önemli" dedi.
Yetkili, Suriye'de bir ateşkes ilan edilmesi için yürütülen çalışmaları ve Ankara ile Rusya arasında Suriye'deki sürece ilişkin ne tür müzakereler yürütüldüğüne ilişkin soruları yanıtlarken ise "Rusya ile pek bir şey konuşmadık. Genelde çatışmaya yol açmayacak şekilde birbirimize yaklaşmama konularını konuşuyoruz. Bunu ABD ile Rusya da yapıyor. Bu temasları yapıyoruz ama siyasi hedefler konusunda farklılıklarımız var. Uçak krizinden önce de vardı, sonra da var" dedi.
Ankara'nın geçen yıl Kasım ayında Suriye sınırında bir Rus savaş uçağını düşürmesi krize neden olurken, Haziran ayından itibaren ilişkilerde bir normalleşme süresi başlamıştı. Ankara, Suriye'de geçen ay başlattığı Fırat Kalkanı operasyonu başlamadan ABD ve Rusya'yı bilgilendirmişti.
Suriye'de insanı yardımların ulaştırılması için bir ateşkes ilan edilebilmesi için yürütülen müzakereler çerçevesinde bu hafta içinde İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile de görüşmeler yapıldığını hatırlatan yetkili, Suriye'de bazı Şii köyleri de kuşatılmış halde olduğu için İran'ın bir insani yardım ateşkesine daha yatkın olduğunu ve rejim ile Rusya'yı ikna edebileceğini kaydetti.
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Suriye'nin kuzeyinde 38 gündür devam eden ve Suriye'nin kuzeyindeki İD varlığına son verilmesini hedef alan Fırat Kalkanı operasyonunun kapsamı ve hedefleri ile ilgili soruları da yanıtlayan yetkili, güneybatıya doğru harekatın devam ettiğini kaydetti ve şunları söyledi:
"Bizim harekatımızın hedefi içinde El Bab var. Ama bu harekatın aceleye getirilmesi de askeri açıdan doğru çizgi olmaz. Emin adımlarla orayı yavaş yavaş tahkim edecek planlama gerekli."
Yetkili, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Suriye operasyonu 5-6 yıl sürer" ifadesi hatırlatıldığında ise "O kadar sürmesi gerekiyorsa o kadar sürer... TSK Türkiye'ye dönük güvenlik tehdidi ortadan kalktığı zaman çıkar" ifadelerini kullandı.
İSRAİL İLE NORMALLEŞME SÜRECİ VE AB İLE GÖÇMEN ANLAŞMASI
İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine ilişkin anlaşmanın her iki tarafta da imzalanarak onaylanmasının ardından takvimin öngörülüğü şekilde işlediğini kaydetti ve bir hafta 10 gün içinde karşılıklı olarak büyükelçilerin eşzamanlı olarak belirlenmesinin beklendiğini kaydetti.
Yetkili, Avrupa Birliği ile Mart ayında yapılan göçmen anlaşması ve bu anlaşmanın öngördüğü vize serbestisinin ne zaman hayata geçeceğine dair soruları yanıtlarken ise "Önümüzdeki yıla taşınacak bir şey değil, mutlaka sonuçlandırılması gerekiyor. Bu yıl için yapılmıştı bu anlaşma. Sonuçlandırılamazsa çöker demiyorum ama uygulanamamış bir anlaşma olur" dedi.