(Erdoğan'ın açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 22 Ekim (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10 Ekim'de Ankara garı önünde düzenlenen saldırının kolektif bir "terör eylemi" olduğunu belirterek, bu saldırıda İslam Devleti, PKK, Suriye rejiminin istihbarat örgütü muhaberat ve PYD'nin de olduğunu söyledi.
Ankara'da Hak-İş'in 13. Olağan Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Erdoğan , Ankara garı önünde düzenlenen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı değerlendirirken "Bu olay terörün nasıl kolektif uygulandığını gösteren bir olaydır. Burayı DAEŞ yaptı, bilmem kim yaptı? Bu, tamamen bir kolektif terör eylemidir. DAEŞ de var, PKK da var, el muhaberat da var, burada Suriye'nin kuzeyindeki PYD terör örgütü de var. Hepsi beraber ortak olarak bu eylemi planlamışlardır" ifadelerini kullandı.
Ankara Garı'nda 10 Ekim Cumartesi günü sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile düzenlenecek, "Emek, Barış ve Demokrasi" mitingine katılmak üzere gelenlerin toplandığı alanda saniyeler arayla iki canlı bomba saldırısı gerçekleşti ve saldırıda şu ana kadar 102 kişi hayatını kaybetti.
HUDER heyetini kabulünde yaptığı konuşmada "Suriye sınırlarımızın hemen ötesindeki gelişmelerin yarattığı sorunlar milli güvenliği tehdit eden boyutlar kazandı. PKK, Suriye'de PYD ile faaliyet göstererek uluslararası toplumu aldatma ve meşruiyet kazanmanın peşindedir" diyen Erdoğan, Ankara saldırısında İD, PKK, PYD, YPG ve muhaberatın müşterek olarak çalıştığını yineledi ve "Aslında bu 1 Kasım'ı yönlendirme eylemidir" dedi.
Türkiye'nin Suriye halkının mücadelesini çok iyi anladığını ve mücadelelerini desteklediğini belirten Erdoğan, "Şimdi Halep'e yönelik saldırıların artması ile yeni bir göç dalgası başladığına dair emareler var" dedi.
Rusya'nın Suriye'de askeri operasyonlara başlamasının ardından Suriye rejimi Halep'teki muhaliflere yönelik saldırılarına son günlerde hız verdi.
Türkiye'nin Suriye konusunda uluslararası alanda her türlü girişim yaptığını ve yoğun çaba sarf ettiğini belirten Erdoğan ABD başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmelerinde bu konuları ele aldığını belirtti ve "ABD, Rusya ve Batılı ülkelerin bizim terör örgütü olarak gördüğümüz örgütler karşısındaki tutumundan fevkalade rahatsız...Biz çok geç olmadan adil samimi adımlar atılmasını istiyoruz. Bunun için gündeme getirdiğimiz teklifler var. Diğer ülkelerin de söylenecek sözü varsa bölgede yangını söndürmenin yollarını aramalıyız" dedi.
Üst düzey yetkililer, altı ay gibi bir süre görevde kalması koşuluyla Esad'lı bir geçiş sürecini öngören bir plana Türkiye'nin hazır olduğunu belirtmişti. Rusya, ABD, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün dışişleri bakanlarının yarın Viyana'da Suriye'deki durumu değerlendirmesi bekleniyor.
"PARALEL YAPI" İLE MÜCADELE
HUDER heyetine seslendiği konuşmada yargı sistemi içinde "paralel yapı" olarak nitelendirilen Gülen cemaati ile bağlantılı isimlerin bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Bir bölümü hesap eriyor. Bazıları yurtdışına kaçtı, kovalıyoruz. İnlerine gireceğiz demiştik, gireceğiz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bir kısmı ile ilgili soruşturmalar devam ediyor ama biliyoruz ki hala yargıda bu yapının mensubu olan kişiler var. İsim isim biliyoruz. Bu yapı ne kadar hain olursa olsun, biz mücadelemizi hukuk devleti sınırları içinde yürütmek mecburiyetindeyiz" dedi.
Gülen cemaati ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle haklarında yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara yurtdışına kaçmıştı.
17-25 Aralık soruşturması kapsamında bazı bakanlara yönelik yolsuzluk iddialarının ardından hükümet yargıda ve emniyette Gülen cemaati ile bağlantılı olarak çalışan bir kesim olduğunu ve soruşturmanın bu kişilerce hazırlanan bir "darbe girişimi" olduğunu iddia etmişti.