(AİHM eski yargıcı Türmen'in açıklaması ile yenilendi)
ANKARA, 20 Nisan (Reuters) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 16 Nisan referandumunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) yetkisi dışında olduğunu belirtirken, AİHM eski yargıçlarından Rıza Türmen CHP'nin referandumdan zarar görenleri temsilen mahkemeye başvuru yapabileceğini ve davanın kabulü durumunda "referandumun düzeltilmesi" kararının çıkabileceğini kaydetti.
CHP, HDP ve Vatan Partisi, mühürsüz oy pusulası ve zarflarının YSK tarafından geçerli sayılması kararının referandum sonuçlarına şaibe düşürdüğünü söyleyerek, referandumun iptali için başvurmuştu. YSK dün yaptığı toplantıda bu başvuruları reddetmişti.
Bozdağ, A Haber canlı yayınında YSK'nın ret kararının doğru olduğunu ifade ederek, CHP'nin başvurmayı değerlendirdiği AİHM hakkında da "Referandum AİHM'in yetkisi dışındadır" dedi.
"CHP AİHM'E BAŞVURU YAPABİLİR"
AİHM'in eski yargıcı Rıza Türmen ise Reuters'a yaptığı açıklamada, CHP'nin zarar görenleri temsilen başvuru yapabileceğini belirtti.
Türmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1 nolu protokolünün 3. maddesinin "devletleri seçimlerin serbest, özgür yapılmasını sağlamakla yükümlü tuttuğunu" ve AİHM'in şimdiye kadar verdiği kararlarda "yasama organını" ilgilendirmeyen seçimleri bu maddenin kapsamı dışında bıraktığını söyleyerek şöyle konuştu:
"Ancak açılan dava yasama organını ilgilendiriyorsa, o zaman 3. maddenin kapsamı içine girebilir. Kabul edilen anayasa değişikliğine baktığınızda, bu değişiklikle cumhurbaşkanı yasamanın bir parçası haline gelmiş durumda. Cumhurbaşkanı kararname çıkararak kendi yasama yetkisi oluyor ve parti başkanı olarak da yasama organını kontrol edebiliyor. Kanunları veto etme yetkisi var. Böylelikle cumhurbaşkanı yasama organının bir parçası durumunda yani böyle bir argümanla dava açılabilir."
Türmen, AİHM'in bu argümanı doğru bulması durumunda 3. maddeyi uygulayabileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki temel mesele kabul edilebilirlik kararı. mahkeme, davayı kabul edilebilir bulursa o zaman bu maddenin ihlal edildiğinden en ufak kuşkusu olmaz. Çünkü seçimler özgür şekilde yapılmamıştır, serbest tartışma ortamı olmamıştır, OHAL ortamında yapılmıştır ve HDP'nin eşbaşkanları cezaevinde bulunmaktadır. YSK'nın mühürsüz pusulaların kabulü kararı da serbest iradenin güvencesini ortadan kaldırmıştır."
YSK'nın bu kararıyla referandumu her türlü hileye açık hale getirmiş olduğunu söyleyen Türmen, "Bu güvencenin ortadan kaldırılması bizzat 3. maddenin ihlali olur, bunda hiçbir kuşku yok" dedi.
Türmen, AİHM'e bireysel olarak da parti olarak da başvuru yapılabileceğini ve mahkemenin bunu ivedilikle görüşebileceğini de söyleyerek, "CHP diyebilir ki ben zarar görenleri temsil ediyorum. Kabul edilebilirlik engelleri aşılırsa sonrasında AİHM'in 3. maddenin ihlal edildiği yönünde karar vereceğinden benim şüphem yok" diye konuştu.
AİHM'in 3. maddenin ihlali olduğu kararı vermesi durumunda bunu düzeltmek gerekeceğini belirten Türmen, şöyle konuştu:
"AİHM kararı bütün taraflar için olduğu gibi Türkiye için de bağlayıcıdır. Sözleşme bu konuda çok açıktır, Türkiye'nin kararı uygulamak gibi bir yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük ihlal nedenini ortadan kaldırmakla yerine getirilir. O da yeniden referandum yapılmasını gerektirir."
CHP, YSK'nın ret kararının ardından parti içi kurullarda Anayasa Mahkemesi ve AİHM'e gitmeyi değerlendiriyor.