(Çelik'in açıklamaları ile yenilendi)
ANKARA, 7 Kasım (Reuters) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye ve AB'nin kırılgan bir dönemde olduğunu belirterek, Türkiye ile müzakereler kesilsin diyenlerin AB'nin de dostu olmadığını belirtti.
Geçen hafta Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturma ve HDP milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklamaların ardından AB ülkelerinden gelen yoğun eleştiriler ve tepkiler üzerine Çelik bu sabah AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçileri ile bir araya geldi ve son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin Ankara'nın pozisyonunu anlatarak büyükelçilerin sorularını yanıtladı.
Bu toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Çelik, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik ilişkiler olduğunu ve pozitif olarak ilerlemesi gerektiğini belirtirken, "Türkiye, evrensel değerlerle uyumlu şekilde dünya ile entegrasyonunu sürdürerek, yoluna devam ediyor. Bundan sonra Türkiye-AB ilişkileri açısından kırılgan dönemdeyiz. AB artık PKK konusundaki çeşitli kurumların çifte standartlarına düzen getirmelidir" dedi.
Çelik, geçen haftaki gelişmelerin ardından AB ve Avrupa Parlamentosu içindeki bazı yetkililerin ve grupların "Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi gerektiği" şeklindeki çağrılarını da değerlendirdi.
"Türkiye düşmanlarının istediği gibi Türkiye Avrupa ilişkilerini zedelemeye izin vermeyeceğiz" diyen Çelik, "Bugün Türkiye ile AB arasında güçlü ilişkiler kurma günüdür; yapıcı eleştirilerle yepyeni bir sayfa açabiliriz. Türkiye ile müzakereler kesilsin diyenler AB'nin de dostu değil; ırkçılar...Türkiye-AB ilişkilerinin kesilmesi milli çıkarlarımız açısından doğru değildir, AB de buradan kayıp elde edecektir" dedi.
Türkiye'nin tarih boyunca "hesaba katılması gereken bir Avrupa devleti" olduğunu kaydeden Çelik, "Bugüne nasıl geldiysek bundan sonra da öyle gideriz. Ama Türkiye-AB ilişkilerinin kesilmesini istemem AB bakanı olarak" dedi.
Çelik, Avrupa komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in "Vize serbestisi olmazsa bu Türk yöneticilerin hatası olacak" şeklindeki Türkiye'ye yönelik eleştirilerini de tepki gösterdi.
"AB komisyonuna saygımız var ama şu anki yöneticilerin vizyonu yok" diyen Çelik, göç ve terör konularında Avrupa Komisyonu'nun "en başarısız" dönemini geçirdiğini kaydetti.
HDP'LİLERE YÖNELİK TUTUKLAMALAR VE İDAM CEZASI
HDP'li vekillere yönelik gözaltı ve tutuklamalar ile bu gelişmenin ardından HDP'nin TBMM'de genel kurul ve komisyon toplantılarına katılmama kararını de eleştiren Çelik, "Mecliste farklı partilerin olmasına saygı gösteriyoruz ama milletvekili eğer terör propagandası yapıyorsa seçilmişlere dokunulamaz denemez" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasi çözüm meclistir, eğer bir parti meclisi terk ediyorsa halktan aldığı oya ihanet ediyor demektir...Parlamento dokunulmazlığı vardır, parlamenterin dokunulmazlığı yoktur. Bir kişi seçildikten sonra her faaliyetinin dokunulmaz olduğu anlamına gelmez bu. Bütün bu tablo içinde AB ile paylaştığımız ortak değerleri korumaktan başka bir amacımız yoktur."
AB ile basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi konularda da tartışmalar olduğunu hatırlatan Çelik, bu konuları tartışmak için ana çerçevenin 23. ve 24. fasıllar olduğunu belirtti ve "Bu fasıllar açılsın, konuşalım bunları" değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan idam cezası tartışmaları ile bu cezanın yeniden getirilmesi halinde Türkiye-AB müzakerelerinin askıya alınabileceği iddialarına ilişkin ise bu konunun büyükelçilerle toplantıda gündeme geldiğini kaydetti ve " İdam cezasının gelip gelmeyeceği halkın takdiri olacaktır, demokrasilerde nihai kararı verecek olan halktır" dedi.