Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından hazırlanan bir raporda, bazı çalışanlarının İsrailli yetkililer tarafından ajansın Hamas'la bağlantıları ve 7 Ekim 2023 saldırılarına karışan personel hakkında yalan beyanda bulunmaya zorlandığı iddia ediliyor. Şubat 2024 itibariyle henüz yayınlanmamış olan raporda İsrail ordusu tarafından gözaltına alınan Filistinli çalışanların ifadelerine yer veriliyor ve çeşitli kötü muamele biçimleri anlatılıyor.
UNRWA'nın iletişim direktörü Juliette Touma'ya göre 11 sayfalık belge, insan hakları dokümantasyonu konusunda uzmanlaşmış BM kuruluşlarıyla paylaşılacak. Touma çatışma sona erdiğinde insan hakları ihlallerinin soruşturulması gerektiğinin altını çizdi. Kurum personelinin gözaltındayken ağır fiziksel dayak, su işkencesi ve aile üyelerine yönelik tehditlere maruz kaldığını belirtti. UNRWA'ya karşı Hamas'la bağlantılı oldukları ve 7 Ekim vahşetine katıldıkları yönünde yanlış suçlamalarda bulunmaları için baskı gördüklerini belirtti.
Raporda ayrıca Filistinli tutuklulara yönelik dayak, aşağılama, tehditler, köpek saldırıları, cinsel şiddet ve tıbbi tedavinin reddedilmesi nedeniyle ölümler de dahil olmak üzere daha geniş çaplı istismar iddiaları da detaylandırılıyor. Bu iddialar, Aralık, Şubat ve Mart aylarında İsrail gözetiminden serbest bırakılan Filistinlilerin çeşitli haber medyasında yer alan ifadeleriyle tutarlıdır.
UNRWA şu anda, İsrail'in Gazze'deki 13,000 personelinden 12'sinin Hamas saldırısına karıştığı yönündeki iddialarının tetiklediği ve aralarında ABD'nin de bulunduğu 16 ülkenin 450 milyon dolarlık fonunun askıya alınmasına yol açan bir kriz yaşıyor. Bu durum ajansın faaliyetlerini riske soktu. Buna karşılık UNRWA, insani yardımın devamını sağlamak için bazı personelin işine son verdi ve bağımsız bir BM soruşturması devam ediyor.
UNRWA'yı finanse etmeye devam eden Norveç, 6 Mart'ta desteğini kesen ülkelerin yeniden düşünebileceğini ve finansmanın yakında yeniden başlayabileceğini öne sürdü. İsrail ordusu yaptığı açıklamada baskı iddialarına doğrudan değinmedi ancak tutuklu haklarını koruma konusunda hem İsrail hem de uluslararası hukuka bağlı olduğunu vurguladı. Ordu, her türlü somut şikâyetin incelenip soruşturulduğunu belirtti ve cinsel istismara ilişkin asılsız iddiaları reddetti.
İsrail ordusu ayrıca UNRWA'yı Hamas ve diğer silahlı gruplardan 450'den fazla "askeri ajan" istihdam etmekle suçladı ve bu istihbaratı 4 Mart'ta BM ile paylaştı. UNRWA başkanı bunu ajansın çalışmalarını sona erdirmeye yönelik bir kampanyanın parçası olarak tanımladı ve Touma konuyla ilgili bilgisi olan herkesi BM gözetim organının soruşturmasıyla paylaşmaya çağırdı.
UNRWA raporu 19 Şubat itibariyle Kerem Şalom sınır kapısında yaşları altı ile 82 arasında değişen 1,002 tutuklunun serbest bırakıldığını belirtiyor. Raporda ayrıca 7 Ekim saldırısı ve ardından gelen İsrail saldırısında İsrail'de 1.200, Gazze Şeridi'nde ise 30.000'den fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. UNRWA 7 Ekim saldırılarını kınamış ve personeline yönelik herhangi bir gerçek iddianın BM değerlerine ihanet anlamına geleceğini belirtmiştir.
BM müfettişleri 29 Şubat'ta UNRWA personeline yönelik suçlamalarla ilgili olarak İsrail'den materyal almayı beklediklerini söyledi. Bu arada İsrail UNRWA'nın kapatılması çağrısında bulundu. Reuters tarafından görüntülenen raporda iddialarda bulunan tutukluların fotoğrafları ya da isimleri yer almadı.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.