ANKARA, 21 Kasım (Reuters) - İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Türkiye'nin NATO'nun son derece önemli bir üyesi olduğunu belirterek, geçen hafta bir NATO tatbikatında yaşanan krizin birkaç kişinin hatasından kaynaklandığını söyledi ve Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı yorumlarının "absürd" olduğunu belirtti.
Moore, darbe girişimi sonrasında yaşanan süreç ile ilgili endişelerini dile getirerek Türkiye'de bazı özgürlüklerde kötüye gidiş olduğunu da belirtti ve Türkiye'nin hızla normale dönmesini görmek istediklerini söyledi.
Geçen hafta Norveç'te düzenlenen bir NATO tatbikatı sırasında düşman hedefler bölümünde Atatürk ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yer verilmesi üzerine Türkiye tatbikata katılan askerlerini çekme kararı almıştı.
Olayın ardından açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, hatanın tatbikatta görevli bir sivil teknisyen tarafından yapıldığını, konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıklamış ve Türkiye'den özür dilemişti.
Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleri ile biraraya gelen Moore, hem NATO tatbikatında yaşanan olayı hem de Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı yorumlarını değerlendirdi.
Atatürk'ün ve Erdoğan'ın bir NATO tatbikatında bu şekilde kullanılmasının "utanç verici" olduğunu belirten Moore, ancak bunun birkaç kişinin bireysel hatası olduğunu , NATO yetkililerinin durumu hemen fark ederek özür dilediğini belirtti.
"Türkiye'de NATO konusunda çok saçma yorumlar yapıldığını görüyorum. (Rusya ile) S-400 anlaşması da Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı şeklinde pek çok yorum yapılmasına neden oluyor gibi görünüyor ki bu oldukça absürd. Türkiye ve NATO arasındaki askeri ilişkinin de böyle bir duruma işaret ettiğini görmüyorum. Türkiye NATO'nun çok önemli bir üyesidir, ikinci büyük ordusudur" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Rusya'dan uzun menzilli S-400 füzeleri satın alma kararı, bu füze sistemlerinin NATO sistemleri ile uyumlu olmayacağı gerekçesiyle bazı üyelerin tepkisine neden olmuştu.
Moore, "S-400 füzeleri satın alma kararı Türkiye'nin özgür bir kararıdır. Evet, bu sistemlerin entegrasyonu ile ilgili bazı sorunlar olacak, bunu herkes biliyor, Türkiye de biliyor. Ama bu sistemleri almak için kendilerine göre nedenleri olmalı ve bu onların kararı" dedi.
DARBE GİRİŞİMİ SONRASI SÜREÇ VE İNGİLTERE'NİN KAYGILARI
15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Moore, Türkiye'de görev yapan bir diplomat olarak darbe girişiminin "herkes gibi kendisi için de büyük bir şok ve sürpriz" olduğunu söyledi.
Daha darbe gecesi Türk hükümetine desteklediklerini ifade ettiklerini ve darbe girişiminden dört gün sonra bir bakanlarını Türkiye'ye göndererek desteklerini ifade ettiklerini Moore, buna rağmen darbe girişimi sonrasında yaşanan süreç konusunda kaygılı olduklarını belirtti.
"Türkiye'deki gelişmelerden ve olağanüstü halin uygulanma şekli konusunda kaygılarımız olduğunu ifade ettik. Elbette Türkiye'nin darbe girişimine dahil olanların peşine düşme hakkı vardır, ancak bu sürecin ardından gelen baskılar ve ifade özgürlüğü konusunda endişelerimizi ilettik" diyen Moore, "Cezaevlerinde çok sayıda gazeteci ve milletvekili var. Türkiye'deki durumun mümkün olduğunca hızla normale dönmesini istiyoruz...Endişeliyiz, Türkiye'de bazı özgürlüklerde son yıllarda bir kötüye gidiş görüyoruz ve bundan memnun değiliz. Türkiye'nin dostları olarak durumun iyileştiğini görmek istiyoruz" dedi.
RAKKA TAHLİYESİ
Moore, geçtiğimiz haftalarda BBC'de yayımlanan bir haberde Suriye'nin Rakka kentindeki İslam Devleti militanları ve ailelerinin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve koalisyon ile yapılan bir anlaşma çerçevesinde kentten ayrılmaları ile ilgili haberini de değerlendirdi.
Ankara, İD militanlarının böyle bir anlaşma ile tahliye edilmesine sert tepki göstererek bu kişilerin Türkiye ve Avrupa ülkeleri için tehdit oluşturacağını belirtmişti.
"Bu anlaşmaya dair şunu söyleyebilirim. İngiltere olarak bu anlaşmanın bir parçası değiliz. (İD karşıtı) Koalisyon bunu desteklemedi. Irak ve Suriye'de DEAŞ'ı (İD) yenilgiye uğratmak için bulunduğumuz açık" ifadelerini kullanan Moore, anlaşmanın detayları sorulduğunda ise şunları söyledi:
"Kesinlikle bunu desteklemedik; anlaşma yapıldığında koalisyon bundan haberdardı ancak bunu durduramadı. Anlaşılan o ki bu karar sahadaki gruplar tarafından verildi, koalisyon bunu desteklemediğini ve kötü bir fikir olduğunu belirtmekle beraber bunu durdurabilecek bir durumda değildi.... Koalisyonda Suriye Demokratik Güçleri ile irtibat halinde olan kişiler bu anlaşmadan öncesinde haberdardı, bu konuda Türkiye'ye bilgi verildi mi bilmiyorum ama verilmemiş olduğunu düşünüyorum. Çünkü aksi halde Türkiye bu konudaki görüşlerini o zaman dile getirirdi."
Türkiye, ABD'nin Rakka operasyonunda desteklediği SDG'nin büyük bölümünü oluşturan Kürt gruplar PYD ve YPG'yi PKK ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle "terör örgütü" olarak nitelendiriyor.