ANKARA, 12 Eylül (Reuters) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türk ekonomisiyle ilgili bir panik havasının olmadığını, türbülans gibi görünen dönemin de kısa sürede aşılacağından emin olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında dün öğleden sonra yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan konu başlıklarına ilişkin dün akşam saatlerinde basın toplantısı düzenleyen Kalın, gazetecilerin ekonomideki gelişmelere ilişkin sorularını da yanıtladı.
Toplantıda 100 günlük icraat programının genel hatlarıyla ele alındığını belirten Kalın, "Kasım ayı içerisinde de ikinci yüz günlük icraat programı açıklanacak, bununla ilgili hazırlıklarımız da devam ediyor" dedi ve Erdoğan'ın bu projeleri bizzat takip ettiğini söyledi.
Toplantıda ekonomiyle ilgili de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın bir sunum yaptığını belirten Kalın, "Özellikle Türkiye'deki pozitif yatırım ortamının devam ettiğini tekrar ifade etmek istiyorum. Türk ekonomisi özellikle uluslararası yatırımcılara güven veren bir ekonomi olmaya devam etmektedir...Önümüzdeki günlerde de Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün ekonomi yönetimimizin bu konuyla ilgili alacağı tedbirler, görüşmeler, temaslar da devam edecek" dedi.
Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dolayısıyla ABD'ye gideceğini hatırlatan Kalın, "Orada da öncesinde ve güvenlik kurulu esnasında da yatırımcılarla birtakım görüşmeleri olacak. Bakanlarımızın da yatırımcılarla, uluslararası şirketlerle, CEO'larla görüşmeleri de devam edecek. Yani ana hatlarıyla Türk ekonomisiyle ilgili bir panik havasının olmadığını burada özellikle tekrar ifade etmek istiyorum. Bu türbülans gibi görünen dönemin de kısa sürede aşılacağından biz eminiz" ifadelerini kullandı.
Kalın, Merkez Bankası'nın yarınki PPK toplantısının hatırlatılarak "Faizle ilgili beklentileriniz nelerdir?" diye sorulması üzerine 'karar alındığında hep birlikte göreceklerini ' belirtirken şunları söyledi:
"Meselenin sadece bu konuyla ilgili olmadığını, genel olarak bunun bir ekosistem olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla dikkat ederseniz atılan adımlar da zaten bunu dikkate alan daha kapsamlı adımlar. Zaten o çerçevede de Hazine ve Maliye Bakanımızın hazırladığı Orta Vadeli Program (OVP) da bu ayın içerisinde, önümüzdeki birkaç hafta içerisinde açıklanacak. Bu ekonomiye sadece yeni bir perspektif sunmayacak, aynı zamanda ekonomik üretimle dengelerle ilgili de çok önemli bir yol haritası oluşturacak....Bu darboğazdan kısa sürede inşallah hep birlikte daha da güçlenerek çıkacağız" dedi.
İDLİB İLE İLGİLİ GELİŞMELER VE OLASI GÖÇ DALGASI Kalın toplantıda Suriye'de aralarında radikal örgütlerin de bulunduğu muhaliflerin kontrolündeki son bölge olan İdlib'e yönelik olası bir askeri operasyon ve bunun yaratabileceği göç dalgalarına karşı alınabilecek önlemler konusunda da değerlendirmelerde bulundu.
" İdlib'e yönelik bir saldırı her şeyden önce şu ana kadar devam eden siyasi süreçleri dinamitleyecektir, ciddi bir güven bunalımına yol açacaktır. Yüz binlerce insanın Türkiye'ye doğru tekrar hareket etmesine, göç etmesine sebep olacaktır" diyen Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:
"...On binler, yüz binleri kapsayacak bir göç dalgasının Türkiye'ye dönük gerçekleşmesi başka komplikasyonları ortaya çıkaracaktır. Bunun etkileri sadece Türkiye ile de sınırlı kalmayacaktır, buradan Avrupa'ya, başka ülkelere de sıçrayacaktır. Dolayısıyla burada bizim çağrımız bütün dünya kamuoyunun, Batılı ülkelerin, Amerika Birleşik Devletleri'nin, bölge ülkelerinin bu konuda eş güdüm ve koordinasyon içerisinde hareket ederek İdlib'e yönelik muhtemel bir saldırıyı durdurmasıdır."
Cuma günü Tahran'da yapılan Türkiye, Rusya, İran liderler zirvesinde Erdoğan İdlib'de ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulunmuştu ancak Putin'in itirazı ile karşılaşmıştı. Zirve sonunda İdlib'deki taraflara silahlarını bırakmaları çağrısı yapılmıştı.
Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa liderlerinin katılacağı Suriye konuşu bir zirvenin hazırlıkları için Cuma günü Siyasi danışmanlar düzeyinde bir toplantı yapılacağını da hatırlatan Kalın, "Bu mekanizmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Zira bu ülkeler hem bölge hem Ortadoğu konuları, güvenlik, terörle mücadele, Suriye ve diğer konularda zaten ikili, üçlü, dörtlü formatlarda sürekli temas halinde olan ülkeler. Bunun somut neticeler çıkartacağına inanıyoruz. Aslında İdlib'de yaşanan sıcak gelişmeleri de dikkate aldığınızda belki bu toplantının ve zirvenin önemi biraz daha artmış olacak" dedi.