Steve Holland / Andrew Osborn
HELSİNKİ, 16 Temmuz (Reuters) - ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün Helsinki'de yapacakları ilk zirve görüşmesi, Trump için ülkesinde sorun çıkartabilir, Putin için ise jeopolitik bir kazanım olarak görülüyor.
İki tarafın da önemli bir çözüme ulaşma beklentisi yok ancak dostça sözler, hırpalanmış ikili ilişkileri onarma vaadi ve belki de nükleer silah kontrolü ve Suriye gibi konularda müzakerelere başlama yoluna anlaşmalar olabilir.
Karşılıklı birbirlerinin liderlik özelliklerine övgüler düzen Trump ve Putin, belki de büyükelçiliklerine bir süre önce geri çektikleri diplomatları yeniden gönderebilirler ve karşılıklı olarak el koydukları elçilik mallarını iade edebilirler.
Bu uygulama İngiltere'de eski bir Rus casusunun zehirlenmesi üzerine yapılan karşılıklı misillemelerdi.
Zirveden önce Trump CBS televizyonuna, "beklentisinin düşük olduğunu", ulusal güvenlik danışmanı John Bolton da ABC televizyonuna, ABD'nin zirveden bir "sonuç" beklemediğini söylediler.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Rus RT televizyonuna kendi beklentisinin de düşük olduğunu söyledi.
Zirve Putin için, bazı Amerikalılar ve ABD müttefiklerinin gözünde Rusya'nın yarı parya statüsünde olmasına rağmen jeopolitik bir kazanım. Çünkü Ruslara göre, Washington'un Moskova'yı çıkarları hesaba alınması gereken büyük bir güç olarak gördüğünü gösteriyor.
Aynı zamanda Batılı ülkelerin Moskova'yı yalnız bıraktırma çabalarının da boşa çıkması demek.
Ancak 2016'daki seçim zaferinin 12 Rus askeri istihbarat ajanının katkısıyla gerçekleştiği en yeni yargı belgesinde yer alan Trump için ise, zirve görüşmesi iç siyasette ciddi riskler taşıyor.
Moskova'da Rus dışişleri bakanlığına yakın bir düşünce kuruluşu olan RIAC'ın başkanı Andrey Kortunov, "Putin'in siyasi risklerinin Başkan Trump'tan daha düşük olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.
"Putin'in kaybedecek çok daha az, kazanacak çok daha fazla şeyi var. Çünkü iç muhalefet yok, kendisine karşı olan bir yasama organı yok ve Trump gibi hakkında soruşturma yok. ABD medyasına bakarsanız genellikle potansiyel risklere odaklandıklarının görürüsünüz. (ABD'de) kimse bu zirveden iyi bir sonuç çıkacağını beklemiyor" dedi.
Helsinki'den önce Brüksel'de katıldığı NATO zirvesinde Trump, askeri ittifaka, Londra'da da İngiltere ile ülkesi arasındaki "özel ilişkiye" ne denli bağlı olduğu konusunda kuşkular uyandıran açıklamalar yaptı ve ticaret alanında Avrupa Birliği'ni "düşman" olarak niteledi.
Bu gelişmelere bakınca, hem ABD yetkilileri hem de müttefikleri, Putin ile sadece çevirmenlerin bulunacağı baş başa müzakerelerde Trump'ın aceleci ve geniş kapsamlı taahhütlere girmesinden korkuyorlar.
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Can Sezer)