ANKARA, 18 Haziran (Reuters) - Tel Abyad'daki çatışmaların ardından Türkiye'ye yönelik yeni göç dalgasının artması üzerine harekete geçen Ankara, Suriyeli sığınmacıların Türkiye için yarattığı sıkıntılar ve Suriye kaynaklı risk ve tehditler konusunda mektup ve telefon diplomasisi başlattı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç haftalık basın toplantısında Suriye'nin kuzeyindeki Tel Abyad kentinde YPG ve İslam Devleti unsurları arasındaki çatışmalar ve İD karşıtı koalisyonun bombardımanlarının Türkiye sınırında yeni bir göç dalgası yarattığını belirtti.
"3 Haziran'dan 16 hazirana kadar; 16 Haziran günü dahil toplam 23,349 kişi Türkiye'ye giriş yapmış" diyen Bilgiç, "Dün itibariyle bu anlamda kitlesel bir giriş olmamış. Dün itibariyle ise daha farklı bir gelişme oldu. Yaklaşık 1,100 kişi dün itibariyle Akçakale'den Tel Abyad'a döndü" dedi.
Son haftalarda yaşanan çatışmaların ardından İslam Devleti'nin kontrolü altındaki Tel Abyad hafta başında YPG'nin denetimine girmişti. Ankara ise PYD ve PKK'nın bölgedeki Türkmenleri ve Arapları yerlerinden ederek Türkiye'ye kaçmalarına neden olduğunu iddia etmiş, ABD öncülüğündeki koalisyonun bombardımanlarının da bu amaca hizmet ettiğini belirterek bu konudaki rahatsızlığını Washington'a iletmişti.
Suriyeli sığınmacılar konusunda bir mektup diplomasisi başlatıldığını belirten Bilgiç, bu çerçevede BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM Güvenlik Konseyi üyelerine, BM Mültecileri Yüksek Komiseri Antonio Guterres'e, Avrupa'daki önemli başkentlerdeki resmi makamlara, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'ye, NATO Genel Sekreteri ve Türkiye'nin NATO müttefiklerine mektup gönderildiğini söyledi.
"Bu mektuplarda neler söylendi? 2011'den beri Türkiye'nin Suriye'den kaynaklanan önemli risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Türkiye'nin açık kapı politikası çerçevesinde 2 milyon Suriye ve Iraklıyı aldığını ve bunun bir mali yük ortaya çıkardığı söylendi" diyen Bilgiç, "Keza Akçakale ve Tel Abyad'daki olaylar özetlendi ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği muhataplardan istendi. Tabii önemli olan uluslararası toplumun bu konuya hassasiyet göstermesi, daha önce Kobani'de olduğu gibi duyarsız kalmaması" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun dün Suudi Arabistan kralı Salman bin Abdülaziz ile yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirdiğini, Rusya, İngiltere, Fransa dışişleri bakanıyla da konuyu telefonla görüştüğünü belirten Bilgiç, Çavuşoğlu'nun bugün de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefonla görüşmesinin beklendiğini belirtti.
ABD'ye Türkiye'nin konuyla ilgili rahatsızlıklarının her seviyede iletildiğini belirten Bilgiç., Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşmasından rahatsızlık duyup duymadığı sorularına şu sözlerle yanıt verdi:
"Baştan beri biz sorunun siyasi bir çözüm çerçevesinde olması gerektiğini söylüyoruz. Tabii bu sorun bu şekilde çözüldüğünde bu kitlesel nüfus hareketleri de olmayacak. Özellikle biz demografik açıdan bu şekildeki zorlamalara da karşıyız, bu demografik açıdan bir değişiklik yaratacaksa tabiatıyla bizim kabul edebileceğimiz bir husus değil. Önümüzdeki dönemdeki gelişmeler Türkiye'nin politikasını belli edecektir. Belirli sayıda Tel Abyad'dan gelenlerin döndüğünü de görüyoruz. Önümüzdeki süreci takip etmemiz gerekir."
YPG'nin Tel Abyad'ın denetimini ele geçirmesinin ardından Kürtlerin özerklik ilan ettiği Cizre ve Kobani kantonlarının birleşmesi sağlanmış ve Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık 400 km'lik bir hat Kürtlerin denetimine girmişti.
Öte yandan güvenlik yetkilileri dün 1,100 kişinin geri döndüğü Tel Abyad'daki sınır kapısının bugün kontrolü sağlayan YPG'liler tarafından güvenlik gerekçesiyle kapatıldığını söyledi. Bu sabah ülkelerine dönmek için Akçakale sınır kapısına gelen Suriyeliler karşı taraftaki sınır kapısının kapalı olması nedeniyle Tel Abyad'a geçemedi.