Khalil Ashavi
AZAZ, Suriye, 13 Ağustos (Reuters) - Suriyeli isyancılar uzun zamandır süren rekabetlerini sona erdirebilirlerse Türkiye'nin yardımı ile kurulan "Ulusal Ordu" eğer kendi içindeki ayrılıkların üstesinden gelebilirse Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın kuzeybatıdaki toparlanmasına uzun vadede bir engel olabilir.
Bu uğraş, Türkiye destekli muhalefetin Suriye'deki muhaliflerin kontrolü altındaki son büyük toprak parçasını güvence altına alması ve yönetmesi için yapılan planların temelinde yer alıyor.
Türk kuvvetlerinin bölgedeki varlığı da, isyancıların Suriye devletinin saldırılarına karşı korunmasında yardımcı oldu.
Rusya ve İran'ın desteğini alan ve Suriye'nin "her yerini" yeniden ele geçirmeye ant içen Esad ülkenin çoğunu geri kazanmış olsa da Türkiye'nin ülkenin kuzeybatısındaki varlığı Suriye ordusunun olası taarruz girişimlerini zorlaştıracak gibi gözüküyor.
Türkiye'nin rolü, müttefik Suriyeli güçlerin okulları ve hastaneleri yeniden inşa etmesine destek vermekten öteye gitti. Bölgede en az beş Türk postanesi açıldı.
Ulusal Ordu'nun başındaki Albay Haitham Afisi, geçen bir yıldır ordunun kurulması için yapılan çalışmaların kolay geçmediğini ifade etti.
Afisi Türk sınırına yakın Azez kasabasında Reuters ile yaptığı söyleşide, "Daha yolun başındayız. Birçok zorlukla karşılaşıyoruz ama bunların üstesinden gelmek içinde çalışıyoruz" dedi.
Afisi yakın dönemde savaşçılara "rastgele ateş açmayı" durdurma, üniforma giyme ve "hukukun ve adaletin gücünü temsil eden ve hiçbir gruba rakip veya taraf olmayan" askeri polis gücüyle işbirliği yapma talimatı vermek zorunda kaldığını ifade etti.
Ayrıca rakip grupların kendi hapishanelerini ve mahkemelerini işletmeleri ile yargısız tutuklamalar yapmaları yasaklandı.
Proje ayrıca bazı saldırılara da maruz kaldı: Yeni kurulan güce katılacaklar El-Bab kentindeki mezuniyet törenine 5 Ağustos'ta yapılan bombalı saldırıda yaralandı. Afisi, bu bombalamanın "devrimin içsel veya dışsal düşmanlarının" işi olduğunu söyledi. Fail tespit edildiğini ifade eden Afisi failin kimliğini söylemedi.
İDLİB İLERLEMESİ
Ulusal Ordu, yüzbinlerce insanın ölümüne yol açan ve son yedi yılda yaklaşık 11 milyon kişiyi evlerinden eden iç savaşta savaştaki en büyük silahlı gruplardan bazılarından gelen yaklaşık 35,000 savaşçıdan oluşuyor.
Muhalif savaşçıları birleştirmek için daha önce başlatılan pekçok çaba, yerel çekişmeler ve Suriye savaşında isyancıların çoğunu destekleyen yabancı devletlerin birbirine zıt öncelikleri sonucu başarısızlıkla sonuçlandı.
Ulusal Ordu akıbeti ise Türkiye'nin bölgedeki varlığı nedeniyle farklı olabilir.
Türkiye 2016 yılından bu yana iki operasyon ile Suriye kuzeyinde hakim bir alan kurdu. Fırat Kalkanı askeri operasyonu ile İslam Devleti militan örgütü Azaz ve Cerablus'tan çıkarılırken, Zeytin Dalı askeri operasyonu ile bu bölgeye komşu Afrin YPG'nin kontrolünden alındı.
YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak gören Türkiye için Suriye'nin kuzeybatısı ulusal güvenlik açısından önem arz ediyor.
Esad ise Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığını hukuk dışı olarak niteliyor.
Afisi, "Ulusal Ordu'ya tüm destek Türkiye'den geliyor, bu konuda destek olan başka devlet yok" dedi.
Türk Dışişleri Bakanlığı Reuters'ın sorularına cevap vermedi.
Türkiye, İdlib vilayetinde ve Afrin'in güneybatısında İdlib'e komşu bölgelerde Rusya ve İran ile vardığı anlaşma kapsamında 12 askeri gözlem noktası kurdu. Üç ülke arasındaki bu anlaşma İdlib'de "çatışmasızlık bölgesi" oluşturmayı amaçlıyor.
Esad daha önceki açıklamalarında bir sonraki askeri hedefinin İdlib olabileceğine işaret etti.
Afisi, Ulusal Ordu'nun gerekirse İdlib'de bulunan Türk destekli muhaliflerle hızla birleşebileceğini söyledi.
Afisi "Hazırız ve devrimin hedeflerini temsil eden tüm gruplara elimizi uzatıyoruz" dedi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir. (Haberi çeviren Canan Sevgili; Redaksiyon Can Sezer)