ANKARA, 29 Haziran (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Suriye'nin kuzeyinde son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, bu bölgede bir devlet kurulmasına Türkiye'nin asla müsaade etmeyeceğini ve bedeli ne olursa olsun bu konuda mücadele edeceğini söyledi.
Son haftalarda Suriye'nin Tel Abyad kentinde İslam Devleti (İD) ile Suriye'deki Kürt gruplardan PYD'nin silahlı gücü olan YPG arasında şiddetli çatışmalar yaşanmış ve önceki hafta kentin kontrolü İD'den YPG'ye geçmişti. Bu gelişme ile daha önce özerkliğini ilan eden Kürtlere bağlı Cizre ve Kobani kantonları birleşmiş ve Türkiye sınır hattında yaklaşık 400 kilometrelik bir alan PYD'nin denetimine girmişti.
Bu çatışmalarda ve İD karşıtı koalisyonun PYD'ye destek veren bombardımanları ise yaklaşık 24,000 kişinin Türkiye'ye sığınmasına neden olurken; Ankara bu gelişmeler yaşanırken PYD'nin Tel Abyad ve çevresinde yaşayan Türkmenleri ve Arapları da evlerinden çıkardığını ve bölgede "etnik temizlik" yapıldığını iddia etmişti.
Tel Abyad'ın kontrolünü kaybeden İD geçen hafta ise beklenmedik şekilde Kobani'ye saldırmış, 100'ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği bu saldırıları düzenleyen İD militanlarının Türkiye üzerinden Suriye'ye geçtiği iddia edilmişti. Ankara ise bu iddiaları reddetmişti.
Cuma akşamı Türk Kızılayı'nın iftar programında konuşan Erdoğan, bu tür ithamlarla Türkiye'nin yanı başında olup biten olayların dışında kalmaya zorlandığını, bölgenin demografisini değiştirme operasyonunun tamamlanmak istendiğini belirterek şöyle konuştu:
"Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz, bunun bilinmesini istiyorum. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Bölgedeki terörist grupların desteği nereden aldığını biz de biliyoruz, ilgili herkes de çok iyi biliyor. Nihai sonuçlara baktığımızda, Esed'in, DEAŞ'ın ve bölücü örgütün aynı çizgide yürüdüğünü görüyoruz. Bu açık gerçek ortada iken, Türkiye'nin adını terörle birlikte anmak, ancak art niyetle izah edilebilir."
"Teröre asıl destek, bir yandan iki milyon insanın yükünü omuzlarımıza bırakırken, diğer yandan da ‘sınırlarınızı iyi kontrol edemiyorsunuz' tafrası yapmaktır" diyen Erdoğan, "Kendi ülkelerinden terörist çıkışını engelleyemeyenlerin, bu sorunu bizim kendi sınırlarımızda çözmemizi beklemesi samimi bir yaklaşım değildir" diye konuştu.
Batılı ülkeler Türkiye'yi İD'ye katılmak üzere çok sayıda ülkeden gelen yabancı savaşçılar için "bir transit ülke" olmakla eleştirirken; Ankara, sınır güvenliği konusunda gerekli önlemleri aldığını ve yabancı savaşçılar konusunda daha fazla istihbarat işbirliğine ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Son dönemde PYD'nin hedefinin Cizre ve Kobani kantonlarının ardından, bu kantonları daha batıda bulunan Afrin kantonu ile de birleştirerek Suriye'nin kuzeyinde bir "Kürt koridoru" oluşturulması olduğu yorumları yapılırken, Erdoğan konuşmasında "Türkiye dışarıda bırakılarak bölgede sürdürülebilir bir düzen kurulamaz... Bölgedeki demografinin değiştirilmesine göz yummayacağız" dedi.
SURİYE'YE OLASI TÜRKİYE MÜDAHALESİ
Hafta sonunda gazetelerde yer alan haberlerde ise, PYD'nin Tel Abyad'ı ele geçirdikten sonra batıya yönelmesi ve Tel Abyad'ı kaybeden İD'nin de başka hedeflere yönelmesi ihtimaline karşı hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne özellikle Cerablus bölgesinin de içinde bulunduğu 90 kilometrelik bir hatta güvenli bölge oluşturmak üzere hazırlık yapılması yönünde talimat verdiği iddia edildi.
Cumartesi günü Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, bu talimat karşısında TSK, ortaya çıkacak risklere dikkat çekerek buna karşı çıktı; Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ısrar etmesi üzerine de TSK yazılı direktif istedi.
Haberde "Davutoğlu, TBMM'den 2014'te geçen tezkere, bu tezkere doğrultusunda Bakanlar Kurulu'nda alınan kararları da dikkate alarak tedbir alınması talebini yazılı bir direktif olarak askere iletti" denildi.
Hafta sonunda, hükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesinde yer alan bir haberde de "Ankara, Karkamış'tan başlayan ve Öncüpınar'a kadar devam eden 110 kilometrelik hat içinde, fiziki koşullara göre yer yer 28 ila 33 km derinliğe kadar inmeyi planlıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'ye eşzamanlı olarak iki noktadan, Karkamış ve Öncüpınar'dan girmesi bekleniyor. Sınırda güvenli bir tampon bölge oluşturmak için Ankara'nın öngördüğü operasyona 18,000 askerin katılması planlanıyor" denildi.
Suriye'deki son gelişmelerin ve Türkiye'nin atacağı olası adımların bugün saat 1500'te Erdoğan başkanlığında toplanacak MGK toplantısında da ele alınması bekleniyor.