ANKARA, 16 Mayıs (Reuters) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan referandumu sonrasında Türkiye'nin birçok alanda "kopuş süreciyle" karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Kılıçdaroğlu "meclis ile devleti yönetenler, cumhurbaşkanı ile ona oy vermeyenler, toplum ile yargı ve Türkiye ile uygar dünya" arasında kopuş olduğunu ifade etti.
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Meclisin yetkileri bir başka kişiye, yürütme organına verildiği için Meclis ile devleti yönetenler arasında ciddi bir kopuş var. Parlamentonun yetkileri büyük ölçüde elinden alındı. Yönetenleri denetleyebilecek bir güç artık yok. Bu tarihsel bir kopuştur" dedi.
Kılıçdaroğlu ikinci kopuşu ise "taraflı cumhurbaşkanı ile ona oy vermeyen milyonlar arasındaki kopuş" olarak nitelendirirken, bu durumun hafta sonu yapılacak AKP kongresinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın genel başkan olması sonrası daha da belirginleşeceğine dikkat çekti.
Referandumda kabul edilen anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının bir siyasi partiye üye olmasının önündeki engeller kaldırılmış, Erdoğan referandum sonrasında yeniden AKP'ye üye olmuştu.
Başbakan Binali Yıldırım AKP'nin bu hafta sonu yapılacak kongresinde de Erdoğan'ın genel başkanlık için tek aday olarak teklif edileceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu konuşmasında "adaleti arayan toplum ile adaleti dağıtan yargı arasında da bir kopuş yaşandığını" belirtti ve "Adalet dağıtan hakimler artık hukukun üstünlüğüne göre değil üstünlerin hukukuna göre, egemenlerin hukukuna göre adalet dağıtacak" dedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, "çöken adalet ve demokrasi ile birlikte Türkiye'nin uygar dünyadan kopmasına" da dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Artık Türkiye dünyadan dışlanan bir ülke konumuna geldi. Entelektüel gücün de giderek kan kaybetmesi, Türkiye'nin yumuşak gücünü de büyük ölçüde törpüledi ve yok etti...Bu dört kopuş, devletin dinamiklerini çökertti. Diyeceksiniz ki, bunu söylüyorsunuz, umutsuz musunuz? Asla umutsuz değiliz, asla."
(Haberi bildiren Gülsen Solaker, yazan Tülay Karadeniz; Redaksiyon Ebru Tuncay)