Nick Tattersall / Orhan Coskun
ANKARA/İSTANBUL, 30 Ekim (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "bir kırılma noktası" olarak tanımladığı ve istikrarın korunması için "tek parti" iktidarını istediği Pazar günkü genel seçimde çıkacak sonuç gelecek dönemde Türkiye'nin politik görünümünü şekillendirebilir.
Haziran seçiminde AKP'nin 13 yıl aradan sonra tek başına hükümet kurma çoğunluğunu kaybetmesinin ardından, Erdoğan yeni hükümet kurma yetkisini AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na vermiş, ancak Davutoğlu'nun temasları başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Bunun üzerine seçim hükümeti kurulmuş ve Erdoğan 1 Kasım'da erken seçim kararı almıştı.
Haziran seçiminde AKP yüzde 40.87 oy ile 258 milletvekili çıkarırken, CHP yüzde 24.95 oy ile 132, MHP yüzde 16.29, HDP ise yüzde 13.12 oy ile 80'er sandalye kazanmışlardı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda dün akşamki resepsiyonda "2 Kasım sabahı milletimizin tercihi hangi istikametteyse şüphesiz ki o istikametten çıkacak olan neticeye hep birlikte saygı göstereceğiz ve sahipleneceğiz; Türkiye'nin geçtiğimiz beş ay içinde yaşadığı sıkıntıları tekrar yaşamayı istemiyoruz" diyen Erdoğan, "Türkiye'nin kaybedecek vakti yok, bu kayba tahammülümüz yok. Onun için Pazar günü adeta ülkemiz için gerçekten 2023 sürecinde bir kırılmadır... Milletimiz tek partiye fırsat verirse istikrar sürer" dedi.
Anketlerin çoğu AKP'nin oylarının Haziran ayına göre yükseldiğini işaret etse de, yeniden tek başına iktidarı kazanmak garanti de görünmüyor.
A&G Araştırma tarafından yayımlanan son anket, AKP'nin oyu yüzde 47'nin üzerinde ve 550 sandalyeli TBMM'de çoğunluğu alacağını gösterse de, kendi yaptırdığı anketlerde bu sonucu göremeyen AKP 276 sandalyeyi yakalamayı umuyor.
Tek başına hükümet kurmak için Meclis'te en az 276 sandalye gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığına yakın bir kaynak, "Ucu ucuna kaybedilen bazı milletvekilliklerinin kazanılabileceği görülüyor. Bu sonuçlarla 276'nın yakalanması ihtimali var. İstikrarsızlık endişesi AKP hükümetinin devamı için oyların dönmesini sağlıyor" dedi.
AKP, geçen seçimde MHP'ye kaybettiği milliyetçi oylar ile HDP'ye kaybettiği Kürt oyların bir bölümünü geri almaya çalışıyor.
AKP'li üst düzey bir yetkili ise, son yaptıkları ankette oy oranının yüzde 43.7'ye çıktığını belirterek, "Şu anda gördüğümüz, iktidarı bir milletvekili ile de kaybedebiliriz, bir milletvekiliyle kazanabiliriz de" dedi.
AKP'li yetkililer, çoğunluğu yakalayamamaları halinde CHP ile koalisyona daha yakın olduklarını söyleseler de, bu yaklaşımın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından çok da desteklenmeyeceği düşünülüyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin her ne kadar tek başına iktidar çıkmazsa üçüncü seçimin gündeme gelebileceğini söylese de, hükümet yetkilileri, üçüncü bir seçime gidilmesine sıcak bakılmadığını, Türkiye'nin buna harcayacak enerjisi olmadığını belirtiyor.
Oylarında ciddi bir artış olduğunu söyleyen Başbakanlıktan bir yetkili ise, "Şu anda görünen 283 civarı bir milletvekili çıkarma ihtimalimiz var" dedi.
Davutoğlu'nun eski danışmanlarından Etyen Mahcupyan, Daily Sabah gazetesindeki yazısında, "2015'ten itibaren AK Parti için yeni bir 10 yıllık dönem başlayabilir" dedi.
Seçim sonuçlarından çıkacak sonucun muhtemelen bir koalisyona işaret edeceğini kaydeden Teneo Intelligence Direktörü Wolfango Piccoli, "Çıkacak bu sonuç Erdoğan'ın, AKP liderliğinde bir koalisyona razı olacağı anlamına gelmeyebilir" dedi.
Muhalefet partileri ise Pazar günkü seçimde herhangi bir partinin çoğunluğu elde edememesi durumunda, belirli çekincelerle birlikte koalisyona açık kapı bırakıyorlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Reuters'a verdiği röportajda, Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için her çabayı göstereceklerini, ancak yolsuzluk iddialarıyla ilgili Meclis'e getirilecek olası önergeye "evet" oyu kullanacaklarını açıklamıştı.
17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde aralarında dört eski bakan ve yakınlarının yanı sıra bazı işadamları hakkında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine açılan soruşturmalarda takipsizlik kararları verilmiş, bu karara yapılan itirazlar da ilgili mahkemeler tarafından reddedilmişti.
Dönemin Başbakanı Erdoğan, 17-25 Aralık operasyonlarının devlette "paralel bir yapı" kurduğunu iddia ettiği Gülen cemaatinin hükümeti devirme girişimi olduğunu söylerken, cemaat bu iddiayı reddetmişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin dört şartını kabul eden HDP hariç her partiyle koalisyon kurabileceklerini açıklamıştı.
Bahçeli 7 Haziran seçimleri öncesi de açıkladığı bu dört şartı da, "yolsuzluk dosyalarının açılması, çözüm sürecinin sonlandırılması, anayasanın ilk dört maddesine dokunulmaması, Erdoğan'ın yasal sınırlarına çekilmesi" olarak açıklamıştı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da seçim sonrası koalisyon tablosu ortaya çıkması durumunda kapılarının her partiye açık olduğunu dile getirmişti. (Habere katkı sağlayan Ercan Gürses; Redaksiyon Aslı Kandemir)