İSTANBUL, 15 Ekim (Reuters) - Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da 10 Ekim'de gerçekleşen ve 99 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından, İçişleri ve Adalet bakanlarının istifa etmemesi konusundaki eleştirisini tekrarlayarak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ilgili bakanları görevden azletmesi konusunda çağrıda bulundu.
TÜSİAD'ın 1 Kasım'daki genel seçimler öncesi siyasi parti liderleri toplantısına katılan Kılıçdaroğlu, "Hâlâ iki bakanın istifa etmemesi yüreğimde derin bir yaradır. Sayın Davutoğlu'na çağrı yapıyorum başbakanlığını kullan ve bunları azlet" dedi.
Kılıçdaroğlu, genel seçimlerin ardından AKP ile koalisyon ihtimali hakkında soruya, "2 Kasım'da eğer koalisyon çıkarsa ne olacak. Cumhurbaşkanı faktörü aşılabilecek mi? Bu benim sorunum değil, Davutoğlu'nun sorunu. Benim özgür iradem var, O'nunki ipotek altında. Ama şunu biliyoruz Türkiye'nin uzlaşma kültürüne ihtiyacı var" cevabı verdi.
Dış politika bağlamında Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin Avrupa Birliği ülkesine gidişine engel olması karşılığında AB'nin Türkiye'ye vize kolaylığı sağlaması pazarlığı hakkındaki soruya, "Bu insani bir pazarlık değil. Kabul edilmesi doğru değil. Türkiye'de toplama kampları kurulması hiç doğru değil" cevabını verdi.
Türkiye'nin dış politika, ekonomi ve toplumsal barış başta olmak üzere bir dizi sorunu bir an önce çözmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ayrıca hukuk sistemi, dış politika, ekonomi, eğitim ve toplumsal barış olmak üzere beş temel alanda sorun yaşadığını belirtti.
Türkiye'nin dış politikasının son 7-8 yıl içinde "sorunlu bir tabloya" dönüştüğünü ifade belirten Kılıçdaroğlu, "İktidarıyla muhalefetiyle herkes ülkenin izlediği dış politikayı desteklemek zorundadır. Kural budur. Ama dış politikayı mezhepci bir anlayışa indirgerseniz başka ülkelerin iç işlerine karışırsanız, o ülkelere Türkiye'den silah gönderirseniz bu olmaz. Dış politikanın hatalarında faturayı toplumun hepsi öder" dedi.
Ekonomide öncelikli olarak, "sıcak siyaset" ile Merkez Bankası, gelir idaresi başkanlığı ve denetleyici kurumlar arasındaki ilişkiyi kıracağını ifade ederek, "TCMB'nin bağımsızlığını tam sağlayacağız. Sıcak siyasetin müdahale ettiği bir banka olmaktan çıkacak. Siyaset düzenleyici kurumlara da müdahale ediyor. Kaldıracağız. Hükümet politikalarıyla uyumlu ama araçlarında bağımsız olacaklar" dedi.
Konuşmasında siyasi uzlaşma kültürüne de vurgu yapan, "Bizim üç tehlikeli fay hattımız üzerine siyaset kurdular. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı. Bu fay hatları üzerine siyaset kurarsanız Türkiye'yi ayrıştırırsınız. Siyasetin gerginlik alanı olmaktan çıkması herkesi kucaklaması lazım" dedi.