İSTANBUL, 30 Eylül (Reuters) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı Lozan Anlaşması hakkındaki açıklamaları nedeniyle eleştirerek, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı koltuğuna "Lozan ve Cumhuriyet sayesinde" oturduğunu söyledi.
Erdoğan dünkü muhtarlar toplantısında Lozan Anlaşması hakkında konuşurken, "Tarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri de Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada. İşte şu an Ege'yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu?" demişti.
Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Erdoğan'ın söz konusu açıklamaları hakkındaki sorularını yanıtlarken şunları söyledi:
"Bu kadar işsizlik, yoksulluk varken, insanlar can derdindeyken Lozan neden gündeme gelir? Lozan Türkiye'nin tapu senedidir. Biz Lozan'ı savunuyoruz onlar Sevr'i savunuyor. Çıkıp şu soruya cevap versin: Sen Sevr'i mi savunuyorsun?"
Kılıçdaroğlu, kendilerinin Cumhuriyeti Erdoğan ve AKP'nin ise hilafeti savunduğunu iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O koltuğa Cumhuriyetin ve Lozan'ın sayesinde oturduğunu unutmayacaksın arkadaş. Kim oluyorsun sen? Nasıl böyle konuşabilirsin? Tarihine ihanet etmeye kimsenin hakkı yoktur. Cumhurbaşkanıysan otur adam gibi cumhurbaşkanlığını yap. Tarih bilmiyorsan çağır tarihçileri öğren. Böyle bir konuşma olamaz. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan ülkesini satamaz."
Erdoğan'ın geçmişteki konuşma ve açıklamalarında, "Lozan tapu senedidir" dediğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sizin anladığınız Yenikapı ruhu buysa biz buna karşıyız. Biz ülkemizi seviyoruz. Kendi tarihimize ihanet etmedik etmeyeceğiz" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul Yenikapı'da düzenlenen geniş katılımlı mitinge Başbakan Binali Yıldırım'ın daveti üzerine Kılıçdaroğlu da katılmış ve muhalefet ile iktidarın bu mücadelede takındığı ortak tavır "Yenikapı ruhu" olarak adlandırılmıştı.
Darbe girişiminin hemen ardından "FETÖ" ile mücadeleye destek vereceğini açıklayan CHP, OHAL'in üç ay daha uzatılması ve bu dönemde yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerin AKP tarafından TBMM'de görüştürülmek istenmemesine karşı çıkıyor.