ANKARA, 13 Ağustos (Reuters) - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kurda seviyeden çok rekabetçiliğin önemli olduğunu Türkiye'de pandemi sonrası büyümenin yılı %2 daralma %1 büyüme ile benzer ülkelere göre çok daha iyi bir performansla tamamlanacağını söyledi.
CNN Türk canlı yayınında dün konuşan Albayrak, "Yılı da en kötü çeyreği de 2008 krizinden daha iyi kapatacağız." dedi.
Ekonomide yaşananları "Bu bir tercih değil. Bu bir milli bağımsızlık mücadelesi, bir zaruriyet." olarak tanımladı. Albayrak, "Ekonomik anlamda milli bağımsızlık modeli ortaya koymanız lazım. İki senedir kıyamet bundan kopuyor." dedi.
Türkiye'nin ekonomi modelini değiştirdiğini ve eski ekonomi modelini "yüksek faiz, düşük kur, değerli TL ve ithalate bağımlı" sözleriyle nitelendiren Albayrak, "Böyle bir ekonomi modeli sürdürülebilir değil. Sıcak paraya ithalata bağımlıyım... Türkiye rekabetçi kurla düşük faizle ithalata değil üretim ihracata dayalı değişimiyle paradigma değişimi var. Türkiye'yi bu değişim farklı bir noktaya taşıyacak." dedi.
2018'de de benzer şekilde dolar/TL'de yükselişler görüldüğünü hatırlatan Albayrak, "Yaptırımlar açıklandı. Kur zıpladı. Sonra bazı adımlar attık 7'lerden 5'lere indi... Bugün kur çıkar yarın iner. Önemli olan kurun seviyesi değil rekabetçi olup olmamasıdır. Türkiye tarihinde ilk defa rekabetçi bir kur düzeyi ile ekonomisini dönüştürecek bir yapıya kavuştu." dedi.
Kurdaki yükselişten şikayet edenler için "Niye Mercedes BMW pahalandı? Niye yurtdışına gidemiyorum" diye şikayet ettiğini belirten Albayrak "Vatandaşın böyle bir derdi yok senin derdin var. Turizm için ihracatçı için benim para birimim daha cazip daha rekabetçi olsun diyoruz. Bir ara 1 dolar 1 TL olsuncular vardı... 2001, 2002 1.6 idi 10 senede aynı yerde kaldı. Olduğundan fazla değerli olmak ithalat cenneti olursunuz kimse üretmez. TL şimdi çok daha rekabetçi." dedi.
Albayrak bu ekonomik yapının sermaye, bireysel yerleşiklerin döviz likidite altyapısı, cari ve ticaret dengesi, rekabetçi kur, faiz rekabetçiliği noktasında önemli bir açılım getirdiğini bu politikanın ise Türkiye'nin tüm kırılganlıkları "elimine etmek üzere" olduğunu söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerin kur performansına bakıldığında çoğunun dolar karşısında değer kaybının %25-30 değer kaybı görüldüğünü belirten Albayrak, "Türkiye %17-%18-%19 etkilenmiş. Büyüme rakamları açıklanıyor. ABD %33 İngiltere %21-22, AB %15'lerde küçükme yaşadı. Türkiye daralama yaşayan ülkeler içerisinde yine en iyi performe eden en az etkilenen ülkelerden biri olacak." dedi.
FAİZ DIŞARIDAN ÇOK İÇERİ İÇİN ÖNEMLİ, SICAK PARA 2 YILDIR YOK
"Türkiye yabancı yatırımcı çekecek. Ekonomisini büyütecek yatırımları canlandıracak reel ekonomiyi destekleyecek burada faiz kritik bir unsur. Dışarıdan ziyade içerisi için önemli bir unsur" diyen Albayrak, "Sermayeyi ikiye ayırmamız lazım vurkaç yüksek marj isteyen sıcak para ve reel yatırımcı olarak. Biz artık ikinciyi öncelikliyoruz." dedi.
"Sıcak paraya ihtiyacımız yok iki senedir de Türkiye'de yok." diyen Albayrak reel yatırımcı açısından sermaye akımlarının normalleşmesinin dünyada henüz başlamadığını söyledi.
Albayrak, "Ciddi bir sermaye çıkışı oldu. Türkiye bu manada pozitif ayrışacağı için reel yatırımcıları da çok çekmeye talip olduğu bir döneme gidiyor." dedi.
BÜTÇE AÇIĞI %5-6, ENFLASYON 1-2 PUAN ETKİLENEBİLİR
Bu yıl bütçe için (GSYH'ya oranla %3) hedefinin gerçekleşmeyeceğini belirten Albayrak, bütçe açığının GSYH'ya oranının %5-6 seviyesinde oluşacağını söyledi.
TL'deki değer kaybının enflasyona etkisinin eskisi kadar olmayacağını belirten Albayrak bu yıl enflasyonun ise pandemiden 1-2 puan yukarı yönlü etkilenebileceğini söyledi ve şöyle konuştu:
"Pandemi olmasaydı, yüzde 5 büyüme, enflasyon ve cari denge hedefleri başta olmak üzere hedeflerimizin bir çoğunu çok rahat tutturacaktık. Şimdi bir kısmında sapma olacak. Bu sürecin dünyada çoğu ülkeyi bu konuda etkileyeceğini gösteriyor, pandemi ülkemizde de enflasyonu 1-2 puan etkileyebilir. Bütçe açığında bir çok ülke (GSYH'ye oranla) %10'u konuşuyor. Bizim de hedeflediğimiz rakamlar olmayacak çünkü gelirler sıfır... Buna rağmen Türkiye'de %5 %6'ları konuşuyoruz."