ANKARA, 13 Ocak (Reuters) - Kıbrıs müzakerelerinde 2016'da çözüm olmazsa, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında üzerinde mutabakata varılan vize muafiyeti sürecinin etkilenmeyeceğini belirten üst düzey bir yetkili, Kıbrıs'la bağlantılı başlıklar üzerindeki engeller kalkmayacağı için üyelik müzakerelerinde tıkanmanın ise süreceğini belirtti.
Yetkili, 2016'nın son aylarında AB ile ilişkilerde başlayan canlanma kapsamında 2016'da AB ile ekonomi diyalogunun da başlayacağını ve Mart ayında AB'nin ekonomiden sorumlu altı komiserinin Türkiye'ye geleceğini belirtti.
Türkiye ve AB arasında Kasım ayında yasadışı göç sorununun ele alındığı zirve kapsamında varılan mutabakatla Türkiye'nin geri kabul anlaşmasını Haziran ayında uygulamaya sokması, bunun karşılığında Ekim ayında AB ülkelerine gidecek Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanması kararlaştırılmıştı.
Ayrıca Türkiye ve AB arasında ilişkileri ele almak üzere iki zirve düzenlenmesi kararlaştırılmıştı. İlişkilerde saplanan canlanma kapsamında "ekonomik ve parasal politikalar" başlıklı 17 fasıl da geçen ay müzakerelere açılmıştı.
"Diğer birtakım fasılların da açılması söz konusu ama Kıbrıs engeli var. Komisyon bu başlıkları Kıbrıs engeli kalktığı an açacak şekilde hazırlık yapıyor" diyen yetkili, "Ancak Kıbrıs'ta çözüm olmazsa bu müzakerelerde gelişme olmaz... Eğer Kıbrıs'ta çözüm olursa hem vize muafiyeti hem de müzakerelerin gelişmesi anlamında 2016 inanılmaz, müthiş bir olumlu yıl olabilir. Kıbrıs çözülmezse başlangıç noktasına dönülür, üyelik müzakerelerinde tıkanma devam eder... Kıbrıs'ta çözüm olmazsa vize muafiyetinin etkileneceğini sanmıyorum. Bu konuda bir endişem yok" dedi.
Türkiye ile AB arasında artan diyalog kapsamında bu ay sonunda Komisyon'un Dış Politika yüksek temsilcisi Federica Mogherini, Genişlemeden Sorumlu komiser Johannes Hahn ve enerji komiserinin Türkiye'ye geleceğini belirten yetkili, "En ilginci AB ile ekonomi diyalogunu da başlatıyoruz. Mart ayında ekonomi ile ilgili altı komiserin Türkiye'ye gelip ekonomi çıkarmasında bulunması bekleniyor" dedi.
Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden bir "normalleşme" yaşandığını ifade eden yetkili, "İlişkiler bir yere gitmiyordu, ancak şimdi biz tekrar normal bir aday olmaya dönüyoruz. Kıbrıs'ta bir çözüm olursa bu daha da gelişecektir. O durumda 2016 yılını bir altın yıl olarak görmek mümkün" dedi.
Türkiye-AB arasında Ekim 2005'de başlayan müzakereler kapsamında 35 başlıktan bugüne kadar 15 başlık açılırken bunlardan sadece biri kapatılabildi. Bazı başlıklar Türkiye'nin AB üyesi Güney Kıbrıs'ı tanımaması nedeniyle liman ve havalimanlarını Rumlara açacak Katma Protokolü uygulamaması, bazıları da Fransa gibi üyelerin Türkiye'nin üyeliği konusundaki şüpheleri nedeniyle bloke edilmişti.
AB'DEN BEKLENEN 3 MİLYAR EURO YARDIM
Türkiye ve AB arasında sağlanan göç eylem planı kapsamında Türkiye'deki Suriyeliler için harcanmak üzere Türkiye'ye verilmesi öngörülen 3 milyar euronun 500 milyon eurosunun AB bütçesinden karşılanacağını, kalan 2.5 milyar euronun ise üyelerden geleceğini belirten yetkili, "Ülkeler arasında görüşmeler sürüyor. Bir üye ülkenin itirazı devam ediyor ancak bu paranın gelmesi konusunda bir sıkıntı olmayacak" dedi.
Bu paranın kullanılması için Türkiye ve AB tarafından bir ihtiyaç listesi yapıldığını belirten yetkili, şöyle devam etti:
"Bu ihtiyaçlar listesini iki taraftan beşer kişinin katıldığı bir uzmanlar heyeti belirliyor. Bu ihtiyaçlar listesi çoğunlukla eğitim, sağlık, bina yapımı gibi alanlarda olabilir. Birtakım projeleri hızlıca hayata geçirmek istiyoruz."