ANKARA, 1 Nisan (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail ile Türkiye arasında tüm sorun alanlarında olumlu ilerlemelerin sağlanmasını temin edecek şekilde, ilişkilerin Nisan ayı ortalarında Gazze ablukası konusunda tarafların yapacağı görüşmelerle normalleşebileceğini söyledi.
Erdoğan ilişkilerde Gazze ablukasının önemine dikkat çekerek bununla ilgili tarafların yapacağı görüşmelerle olumlu bir sonuç alınabileceğini belirtti.
ABD ziyareti kapsamında dün akşam Brookings Institute'te bir panele katılarak soruları yanıtlayan Erdoğan'a Türkiye ve İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için iki ülke arasında sürdürülen görüşmeler de soruldu.
Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail komandolarının düzenlediği baskında 10 Türkün hayatını kaybetmesi iki ülke ilişkilerinde ciddi krize neden olmuştu. Türkiye ilişkilerin normalleşmesi için İsrail'in özür dilemesi, tazminat ödenmesi ve Gazze ablukasının kaldırılmasını talep etmişti.
Konuşmasında Türkiye'nin özür talebinin karşılandığını hatırlatan Erdoğan, tazminat konusunda da "herhangi bir sıkıntı olacağına ihtimal vermediğini" belirtirken, "Önümüzdeki dönemde İsrail ile ilişkilerimizin aramızda tüm sorun alanlarında olumlu ilerlemelerin sağlanmasını temin edecek şekilde gelişmesini bekliyoruz. Bu noktada ambargonun kaldırılması çok önemli bir başlıktır" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistin enerji noktasında çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Günde dört saat enerji imkanı var. Bir diğer konu İsrail şunu biliyor, Filstin'de Gazze'de ciddi su sıkıntısı var. Bunu gidermek için gerek denizden su temini yoluyla adım atmak gerekse sondaj yoluyla su teminini sağlamak için girişimlerimiz var. Tekliflerimizi ilgili arkadaşlar İsrail tarafına iletmiş durumda.Bir diğer önemli adım gerek okul gerek hastane bu konulardaki ihtiyacın giderilmesi konusu. Bir diğer adım ise Türkiye üzerinden yardımların Filistin'e ulaştırılması konusudur."
Gazze ablukasına ilişkin bu noktalara dikkat çeken Erdoğan, "Temenni ederim ki, Nisan ayı ortasında tarafların yapacağı görüşmelerle buradan olumlu bir neticeyi sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ilişkilerin normalleşmesine ilişkin tazminat ve ablukanın kaldırılmasına ilişkin görüşmeleri zaman zaman İsrailli yetkililerle yurtdışında biraraya gelerek yürütüyor.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Taksim Meydanı'nda düzenlenen bir intihar saldırısında üç İsraillinin de hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, "Bunu çok samimi söylüyorum DAİŞ'in İstanbul'daki İsrailli turistlere yönelik bir eylem değildir. Aynı şekilde ülkemizin çok daha farklı yerlerinde DAİŞ bu eylemlerini sürdürmektedir. Ve DAİŞ'in bütün örgüt elemanlarına karşı yoğun bir mücadele bizler güvelik güçlerimizle sürdürüyoruz" dedi.
Erdoğan konuşmasında dün Diyarbakır'da düzenlenen ve yedi kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı da kınarken, "Bu saldırılar, bizim terörle mücadele azmimizi kesintiye uğratmayacaktır. Terör örgütü, köşeye sıkıştıkça bu tür eylemlerle alçak ve kirli yüzünü de ifşa etmektedir... Çeşitli kılıflar altında himaye gören terör, maalesef aldığı bu cesaretle ülkemizi, vatandaşlarımızı hedef almayı sürdürüyor. Bizim, buna tahammülümüz kalmamıştır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasında özellikle bazı Avrupa ülkelerinin PKK'lılar ya da Türkiye'nin iade edilmesini talep ettiği kişiler hakkındaki tavrını da eleştirdi.
Erdoğan geçtiğimiz günlerde de Brüksel'de PKK yandaşlarının çadır kurmasına izin verilmesini sert bir dille eleştirmişti.
"Güçlü bir iş adamımızı öldüren bir terörist, şu anda Brüksel'de elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. 10 yıl oldu, biz kendisini istedik ve bu isim hala bize teslim edilmedi, teslim edilmiyor" diyen Erdoğan, " Bunu, kendileriyle bir araya geldiğimizde söylediğimizde aldığımız cevap şu; 'Biz, özgürlüklerden yanayız.' Bu nasıl özgürlük? Teröriste özgürlük olur mu? O, öldürülen insanın hakkını kim alacak, kim savunacak? Nasıl bir özgürlük bu?" ifadelerini kullandı.