Arshad Mohammed / John Irish
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 20 Eylül (Reuters) - ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ABD'nin katılımı isteniyorsa İran'ın nükleer programı ile ilgili anlaşmanın değişmesi gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Miletler Genel Kurul toplantısında ilk kez yaptığı konuşmada, İran'ı "şiddet, kan ve kaos" ihraç etmekle ve Sünni-Şii mezhep çatışmaları yoluyla Yemen, Suriye ve bölgedeki diğer noktalarda kendi etkisini sürdürmeye çalışmakla suçladı.
Trump, "Cani bir rejimin bir yandan tehlikeli füzeler imal ederken diğer yandan bu istikrar bozucu faaliyetlerini sürdürmesine izin veremeyiz" dedi.
"... Böyle bir anlaşma önünde sonunda yapacakları bir nükleer program için bahane olarak kullanılacaksa, buna uymayı kabul etmeyiz."
Trump, İran ve altı büyük devlet arasında varılan ve İran'a, nükleer programını kısıtlaması karşılığında ekonomik yaptırımlardan muafiyet tanıyan 2015 anlaşmasını çok sert eleştirdi.
"İran anlaşması ABD'nin bugüne kadar taraf olduğu en kötü ve en tek yanlı anlaşmadır. Doğrusu bu anlaşma ABD için bir utanç vesilesidir ve inanın bu işin sonu daha gelmedi."
Trump'ın Dışişleri Bakanı Tillerson da, Fox News'a yaptığı açıklamada, anlaşmanın değişmesi gerektiğini, aksi halde ABD'nin bu anlaşmaya bağlı kalamayacağını söyledi.
Tillerson, İran'ın nükleer programına uygulanan kısıtlamalarda sürenin 2025 yılında bitmesini öngören ve "günbatımı maddeleri" olarak adlandırılan süre belirleyici maddelerin özellikle kaygı verici olduğunu belirtti.
"Eğer İran anlaşmasına bağlı kalacaksak, bu anlaşmada değişiklikler yapılmak zorunda. Günbatımı maddeleri ilerlemenin mantıklı yolu değil."
İRAN TEPKİ GÖSTERDİ
Nükleer anlaşma, teorik olarak İran'ın bir atom bombası yapmasına imkan verecek kadar fisil, yani bölünebilir madde üretmesi için gereken süreyi 10 yıl olarak belirliyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu gibi, anlaşmayı eleştiren siyasetçilere göre İran'ın nükleer programı üzerindeki temel kısıtlamalar 10-15 yıl içinde ortadan kalktığında, bu ülke isterse kısa sürede atom bombası üretebilecek bir konumda olabilir.
İran, Trump'ın sözlerine karşı sert yanıt verdi.
Anlaşmada İran'ın baş müzakerecisi olan Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Twitter'da, "Trump'ın cahil, nefret dolu konuşması, 21. yüzyılda Birleşmiş Milletler'e değil, Ortaçağ'a yakışır. Cevap vermeye değmez" dedi.
Trump, İran'ın anlaşmaya uyup uymadığı konusunda 15 Ekim tarihine kadar karar vermek zorunda.
Bu kararla anlaşmanın kaderi belli olabilir. Eğer Trump olumsuz tercih yaparsa, Kongre 60 gün içinde, anlaşma uyarınca kaldırılan bazı yaptırımların yeniden devreye alınıp alınmayacağına karar verecek.
Netanyahu da BM'de yaptığı konuşmada, anlaşmada yapılması gereken en önemli değişikliğin "günbatımı maddelerinin kaldırılması" olduğunu söyledi.
Trump'ın sert yaklaşımı İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, güçlü Devrim Muhafızları ve önde gelen din adamları gibi Batıyla bir yumuşama politikasına karşı olan grupların elini güçlendirebilir.
Bu eğilim, bu kesimlerin küresel ilişkilerini daraltmak istedikleri İran'da yatırım yapmak isteyen yabancıları da kaygılandırıyor.
İran ile yapılan nükleer anlaşmayı ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya ve Fransa imzaladı. Bu altı ülke yarın İran ile bakan düzeyinde bir toplantı yapacak.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Tülay Karadeniz)