John Irish / Gabriela Baczynska / Andreas Rinke
PARİS/BRÜKSEL/BERLİN, 2 Şubat (Reuters) - İngiltere Başbakanı Theresa May'in ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'la sıcak bir ilişki kurması, daha Avrupa Birliği'nden çıkmamışken İngiltere'nin Amerikan yönetimiyle fazla yakınlaşabileceğini düşünen AB'li ortaklarını kızdırıyor.
May, Trump'la ilk görüşen yabancı lider olarak geçen hafta Washington'a yaptığı ziyarette Brexit sonrasında bile İngiltere'nin, dünyanın en güçlü ülkesi olan ABD ile "özel bir ilişki" sürdürebileceği mesajını vermişti.
Ancak diğer AB üyeleri, Brexit sonrası ABD ile bir ticaret anlaşması beklentisiyle May'in, Trump'ı memnun etmek için İran ve İsrail konularında tavır değiştirebileceğinden kaygılanıyorlar.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzeyli bir Avrupalı diplomat Reuters'e şu açıklamayı yaptı:
"İngiltere'ye, ABD ile serbest ticaret anlaşması yapmanın dış politikasını feda etmeye gerçekten değip değmeyeceğini sormalıyız."
Bazıları ise ziyareti, Avrupa'nın en büyük iki askeri gücünden birinin, Trump'ı memnun etmek için gösterdiği "zavallı" bir çaba olarak niteledi.
Bu tür kaygılar hakkında görüşü sorulan May'in sözcüsü, Reuters'e yaptığı açıklamada, May'in Trump'a gösterdiği yakınlığın AB ortaklarını gereksiz ölçüde kızdırmasından korkmadığını ve ülkesinin ABD'nin en önemli müttefiklerinden olduğunu yinelediğini söyledi.
"YAKIŞIKSIZ"
İngiltere'nin politika kayması kısmen Brexit kararından kaynaklansa da, Trump'ın daha ilk günlerde İngiltere'nin ve AB'nin hesaplarını nasıl altüst ettiğini gösteriyor.
Avrupa Konseyi'nin dış ilişkilerden sorumlu yetkilisi Almut Moeller, "May'in sorunu şu ki, Trump İngiltere'yi dayanışma göstermeye ne kadar iterse, Avrupa kıtasında olumsuz tepkiler o kadar sert olacak. Washington AB'yi bölmeye çalışıyor" dedi.
AB liderleri, İngiltere'nin AB'den ayrılmadan önce hiçbir ülkeyle ikili ticaret anlaşması yapamayacağını ve AB ile yapacağı anlaşmanın da üye iken sahip olduğu hakların gerisinde kalacağını söylüyorlar.
AB'nin dönem başkanı olan Malta Başbakanı Joseph Muscat, geçen ay Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı bir konuşmada "İngiltere için adil bir anlaşma yapılmasını isteriz ancak bu mutlaka üyelik statüsünden daha zayıf olacaktır" dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'un Washington'dan İngiliz pasaportu taşıyanların ABD'ye girişinin engellenmemesi için güvence istemesi de bazı AB diplomatlarını kızdırdı. Bir diplomat, "İngilizler Amerikalılarla kendi adlarına bir anlaşma yapmak istediler ama pek de bir şey elde edemediler. Bu çok yakışıksız oldu" dedi.
Bir başka diplomat, "May ile Trump'ın el ele fotoğrafları asla unutulmayacak. Kimle karşılaşacağını bilmeden neden koşa koşa Washington'a gitti? Trump'la sarmaş dolaş olması hem ülkesinde hem de Avrupa'da geri tepti" dedi.
TRUMP ETKİSİ
Bazı AB yetkilileri, May'in Ortadoğu ve İsrail konularında politikasını değiştirme işaretleri verdiğini söylüyorlar.
Trump'ın seçimi kazanmasından sonra, ancak başkanlığa gelmesinden önce İngiltere, o zamanki ABD dışişleri bakanı John Kerry'nin, İsrail hükümetini "İsrail tarihinin en sağcı hükümeti olarak tanımlamasına karşı çıkmıştı.
AB diplomatlarının bir başka kaygısı, Johnson'un Suriye'de barış anlaşmasına varılırsa Esad'ın yeniden aday olmasına izin verilmesi gerektiğini söylemesi oldu. İngiltere daha önce Esad'ın iktidardan ayrılmasını savunuyordu.
Bir Fransız diplomat, "Eğer böyle bir politika değişikliğine giderse İngiltere bunun bedelini uluslararası ortamda uzun vadede öder. Eğer Trump'tan yana olursa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahil, gördüğü saygı azalabilir" dedi.
İngiltere gerçi Ukrayna nedeniyle Rusya'ya uygulanan AB yaptırımlarının hâlâ arkasında duruyor ve Trump'ın söylediği gibi NATO'nun "eskimiş" olduğu görüsünü reddediyor, ancak pek çok AB başkentindeki görüşe göre bu ülke Brexit kararından sonra giderek Avrupa kıtasından uzaklaşıyor.