Michael Holden
LONDRA, 13 Ekim (Reuters) - İngiltere hükümetini, Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecini başlatmadan önce parlamentonun onayını almaya zorlamayı hedefleyen davaya bugün başlanacak.
Bazı bakanlar bu girişimi, çıkış kararını (Brexit) geciktirmek için kullanılan anti-demokratik bir taktik olarak niteliyorlar.
Başbakan Theresa May, çıkış sürecinin yasal olarak başlaması için AB Lizbon Antlaşmasının 50. maddesini Mart sonuna kadar işleteceğini ve daha önce parlamentoda bir oylama yapılmayacağını açıklamıştı.
Ancak davayla, hükümetin bu kararı ne zaman ve nasıl uygulayacağını belirleme, hatta bu kararı alma yetkisinin olup olmadığı ve "kraliyet hakkı" adı verilen tarihi bir yetkiyi kullanma hakkı sorgulanıyor.
Dava, yazılı anayasası olmayan İngiltere'de, 50. maddeyi işletme hakkının kimde olduğu sorusunda odaklanıyor.
Politikacılar, parlamentonun da Brexit müzakerelerinde söz hakkı olmasını istiyor. Pek çoğu, 23 Temmuz referandumunda çıkan kararın sadece halkın AB'den ayrılmak istediğini gösterdiğini savunuyor.
İçlerinde bir kuaför, başka ülkelerde yaşayan bir grup İngiliz vatandaşı ve "Halkın İtirazı" adlı bir grubun bulunduğu davacı taraf, 1972 yılında bir parlamento kararıyla halka verilen bir hakkın, sadece hükümetin kararıyla geri alınamayacağı ve referandumun sadece bir danışma niteliğinde olduğunu savunuyor.
Referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma seçeneği desteklenmişti.
Bazı siyasetçiler ve iş dünyası May'in "sert Brexit" denilen müzakere yöntemiyle İngiltere'nin tek pazara erişimini kaybetmesinden ve ticaret ve yatırıma zarar verecek katı muhaceret kuralları getirmesinden korkuyorlar.
May'in süreci başlama tarihini açıklamasından bu yana İngiliz sterlini 31 yılın en düşük düzeyini gördü.
Dolayısıyla bugün başlayacak olan dava piyasa oyuncuları tarafından yakın ilgiyle izleniyor. Bu çevreler, Brexit'in parlamento onayına gitmesiyle "yumuşak Brexit" yaşanmasını ya da sürecin daha uzun bir zamana yayılmasını umuyorlar.
Haberin orijinali için tıklayın: Bu haber linkleri belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.