ANKARA, 13 Ocak (Reuters) - Global Politika ve Strateji Araştırma Şirketi'nin yaptığı Türkiye Toplumsal Eğilimler Anketi 2015'in sonuçlarına göre, halkın yüzde 49.3'ü Türkiye'nin mevcut yönetim şekli olan parlamenter sistemi sürdürmesini istiyor.
Araştırmaya göre halkın yüzde 28.6'sı başkanlık sistemine geçilmesini, yüzde 22.1'i ise fikri olmadığını beyan ederken; AKP seçmeninin yüzde 56.6'sı, MHP seçmeninin de yüzde 14.6'sı başkanlık sistemine geçilmesini destekliyor.
Kasım'ın 7-21'ini kapsayan, 26 ilde 1,515 kişi ile yapılan anketin değerlendirme bölümünde yüzde 22.1'lik kararsız kitle için, "Bu oran toplumun başkanlık sistemi konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığı şeklinde yorumlanabilir" ifadesi kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP Türkiye'de yönetim şeklinin başkanlık sistemine dönüştürülmesi gerektiğini savunurken, Parlamento'daki üç muhalefet partisi de öneriye karşı çıkıyorlar.
Araştırmaya göre, AKP seçmeninin yüzde 19.2'si parlamenter sistemin devamından yana, yüzde 56.6'sı başkanlık sistemini destekliyor.
CHP'li seçmenin yüzde 3.7'si, HDP'li seçmenin yüzde 8.2'si ile MHP seçmeninin yüzde 14.6'sı başkanlık sistemine geçilmesinden yana görüş beyan ediyor.
Başkanlık sistemine geçmek için Parlamento'da anayasa değişikliği yapmak gerekiyor.
Bir partinin anayasayı tek başına değiştirebilmesi içinse 367 oya ihtiyacı bulunuyor. 330 oyla anayasa değişiklikleri referanduma götürülebiliyor.
AKP'nin Meclis'te 317 sandalyesi mevcut. Oy kullanma imkanı bulunmayan Meclis Başkanı da hesaba katıldığında olası bir anayasa değişikliğinin referanduma götürülebilmesi için dahi AKP'nin 14 sandalyeye daha ihtiyacı bulunuyor.
"İD'Yİ EYLEMLERİNDE HAKLI BULANLAR %5.4"
Anketin İslam Devleti (İD) ile ilgili sorularından çıkan sonuçlara göre ise, halkın yüzde 9.3'ü İD'nin terör örgütü olmadığı, yüzde 21'i ise İD'nin İslamı temsil ettiği görüşünde.
Halkın yüzde 8.9'u İD'yi bir devlet, yüzde 6.1'i ise halifelik olarak görürken, yüzde 5.4'ü İD'nin eylemlerinde haklı olduğunu düşünüyor.
İD Türkiye'ye sınırı bulunan Suriye ve Irak'ta geniş toprakları ele geçirmiş, geçtiğimiz yıl içinde halifelik ilan etmişti.
Dünyanın dört bir yanından binlerce savaşçı Suriye ve Irak'a giderek militan örgüte destek veriyor.
Global Politika ve Strateji'den Doç.Dr.Süleyman Özeren, "İD'yi destekleyen yüzde 5.4 çok yüksek bir orandır.. Örgütün nasıl bir tehlike olduğunu toplumun önemli kesimi anlamamış olabilir. PKK/PYD eylemlerinin de İD'ye desteği yükseltmesi olası" dedi.
Araştırmada katılanların yüzde 2.6'sı İD'nin Müslümanlar için savaştığı yönünde görüş beyan ediyor.
İD'nin benimsediği katı İslam yorumunun Türkiye'de binlerce taraftarı bulunuyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz yılın Ağustos ayında yaptığı açıklamada 700 Türk vatandaşının İD'ye katıldığını söylemişti.
Araştırmada Türk askerinin İD'ye karşı sınır ötesi operasyon yapması gerektiği görüşünü savunanların oranı yüzde 40 iken, İD'nin PYD'ye karşı savaştığı için desteklenmesini isteyenlerin oranı yüzde 5.7 düzeyinde bulunuyor.
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz'da düzenlenen ve 33 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı İD üstlenmiş, saldırı sonrasında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye sınırları içerisinde örgüte ait bazı hedefleri vurduğunu açıklamıştı.
Yine 10 Ekim tarihinde Ankara'da sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla düzenlenecek mitinge gelenlerin toplandığı Ankara Garı önünde iki patlama meydana gelmiş, 102 kişi hayatını kaybetmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu canlı bomba saldırıları için, "İşin içinde DAEŞ (İD) de, PKK da, PYD de, muhaberat da var" demişti.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN PKK'YI GÜÇLENDİRDİĞİNİ DÜŞÜNENLER %26.9
Anketin çözüm süreciyle ilgili bölümünde ise katılımcıların yüzde 26.9'u çözüm sürecinin PKK'yı güçlendirdiğini savunurken, sürecin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü söyleyenler yüzde 18.6, sürecin milli birlik ve kardeşlik projesi olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 27.9 çıktı.
Haziran seçimleri sonrasında PKK'nın güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının yeniden başlaması ve güvenlik güçlerinin buna askeri operasyonlar ile karşılık vermesi sonucunda çatışmasızlık ortamı sona ermiş, Erdoğan da "çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını" söylemişti.
Araştırma sonuçları Kürt sorununun sadece güvenlik politikalarıyla çözülemeyeceğini düşünenlerin oranını da yüzde 59.4 olarak gösteriyor.
Emniyet güçlerinin 15 Aralık'ta PKK'nın güneydoğuda özellikle Şırnak, Mardin, Diyarbakır gibi il ve ilçelerindeki şehir yapılanmaları, açtıkları hendekler ve barikatlara karşı başlattığı operasyon çerçevesinde şimdiye kadar çok sayıda PKK'lı öldürülürken, siviller ve güvenlik birimlerinden kayıplar da giderek artıyor.