Ercan Gurses
ANKARA, 8 Kasım (Reuters) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yüzde 10'luk seçim barajının günün şartlarında çok ağır olduğunu dile getirirken, partisinin bir erken seçimden yana olmadığını söyledi.
Meclis'teki makamında dün akşam bir grup gazeteciyle bir araya gelen Bahçeli, seçim barajıyla ilgili tartışmanın hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
"MHP baraj sorunu olmayan partilerden bir tanesidir. Ancak yüzde 10 (seçim) barajı Türkiye için çok ağır bir baraj... (Geçmiş dönemlerde) bölücü unsurların TBMM'de temsiline imkan vermeyecek bir baraj olarak (yüzde 10) öngörülmüştü. Ancak bu, ittifaklarla ya da başka türlü kararlılıklarla aşılabilir duruma geldi."
Türkiye'de 1982 anayasasının yürürlüğe girmesinden bu yana yüzde 10'luk seçim barajı uygulanıyor.
Bahçeli'nin genel başkanlığındaki MHP, 1999 seçimlerinde yüzde 18 ile tarihinin en yüksek oyunu almıştı. 2002 seçimlerinde yüzde 9.5'luk oyla baraj altında kalan MHP, 2007, 2011 ile 2015 yılında yapılan iki genel seçimde de yüzde 10'luk seçim barajını aşmayı başarmıştı.
MHP 2015 yılının 1 Kasım seçimlerinde yüzde 11.9 oyla 40 milletvekili çıkarmış ancak iki yıl içerisinde partiden ihraç edilen vekillerle bu sayı 36'ya geriledi. İhraç edilen dört milletvekili Eski MHP'li Meral Akşener'in kurduğu İyi Parti'ye geçti.
Bahçeli seçim barajıyla ilgili değerlendirmesinde, "Artık bu zorlamalar ve dayatmalarla, birilerini öldürerek, kendini yaşatma yerine, hep beraber nasıl yaşarız, demokrasi içinde bunu nasıl başarırız, Türkiye'yi nasıl istikrar ve normalleştirme sürecine getirebiliriz noktasında bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım" ifadelerini de kullandı.
Gezici Araştırma Şirketi tarafından yapılan ve bu ayın başında Reuters tarafından yayınlanan ankete göre, İyi Parti'nin yüzde 19.5'luk oy potansiyeli bulunurken, MHP'nin oy potansiyeli mevcut barajın altı olan yüzde 8.8'de kalıyor. ayında yaptığı açıklamada dönemin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, uyum yasaları çerçevesinde seçim barajının da yeniden değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu belirtmişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyum amacıyla, uyum yasalarını önümüzdeki günlerde Parlamento'ya getirmesi bekleniyor.
AKP ve MHP Nisan ayında referandumla kabul edilen yeni sistemin Parlamento'ya getirilmesi, referanduma sunulmasında başlattıkları işbirliğini birçok yasama faaliyetinde sürdürüyor.
"MHP ERKEN SEÇİMDEN YANA DEĞİL"
CHP'nin yerel seçimlerin öne alınması talebini de yorumlayan Bahçeli, "CHP'nin görüşüne saygı duyulur ancak MHP erken seçimden yana değildir" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, "Yerel seçimler için 17 ay beklemeyelim, seçimleri erken yapalım" demiş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'sa erken seçimin gündemlerinde olmadığını açıklamıştı. BAŞKAN ADAYI ÇIKARACAĞIZ"
TBMM Başkanlığı için kendi adaylarını çıkaracaklarını da vurgulayan Bahçeli, "MHP geçmişten bu yana TBMM Başkanı seçiminde hep ilkeli davranmıştır. Bu ilkemize devam edeceğiz. Geçmişte 71 milletvekilimiz varken adayımıza 71 oy çıkmıştı. Bugün de 35 milletvekilimiz var" ifadesini kullandı.
Bahçeli, 2015 yılının Kasım ayında AKP sıralarından parlamentoya girmesi sonrası Meclis Başkanı seçilen ve iki yıldır bu görevi yürüten İsmail Kahraman'dan da bir şikayetleri olmadığını da kaydetti.
TBMM Başkanlığı için adaylık başvuruları 12-16 Kasım tarihleri arasında yapılırken, seçim de bu ay içerisinde gerçekleşecek.
CHP TBMM başkanlığı için partinin İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel'i aday gösterme kararı almıştı. ise mevcut TBMM Başkanı Kahraman ile devam etme ya da yeni aday çıkarma konusunda henüz karar açıklamamıştı.
"BU ŞARTLARDA PARTİCİLİĞİN ANLAMI YOK"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriye politikası doğrultusunda bir süre önce Rusya ile başlattığı süreci ve Pazartesi günü Rusya'ya gerçekleştireceği ziyareti 'yerinde' bulduğunu da dile getiren Bahçeli, "Uluslararası ilişkileri güçlendirebilecek diplomasiyi faydalı görüyorum" ifadesini kullandı.
Bahçeli şöyle devam etti:
"O bakımdan ben bugünkü hükumete tam destek veriyorum. Biri uluslararası ilişkiler, öbürü terörle mücadele. Türkiye'nin bugünkü şartları altında böyle bir particiliğin anlamı yok."